“Zayıf akım ve otomasyon sistemlerinde anahtar teslim çözümler üretmekteyiz”
Matriks Bina Kontrol Sistemleri Ltd. Genel Müdürü Akın Altın Eylül sayımıza firmalarının geçmişi, faaliyetleri, 2022 değerlendirmesi ve 2023 beklentileriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Firmanızın tarihçesini ve Türkiye pazarındaki yerini anlatır mısınız?
Matriks Bina Kontrol Sistemleri, 2005 yılı başında kurulmuş, 18 yıldır iki binin üzerinde başarılı projeye imza atmış olan bir zayıf akım ve otomasyon sistemleri firmasıdır. Zayıf akım ve otomasyon sistemlerinde paket olarak tasarımdan uygulamaya anahtar teslim çözümler üretebilen yapısı ile nitelikli yatırımların tercih edilen firması konumundadır.
Firmamız, özellikle endüstriyel tesis, datacenter, enerji üretim tesisleri gibi yüksek mühendislik ve uygulama kabiliyeti gerektiren projelerde fark yaratan üst düzey çözümler sağlamaktadır.
Geniş kapsamlı bir çalışma alanımız bulunduğundan ve paket çözümlerde sağladığımız üst düzey entegrasyon yeteneklerinden dolayı yatırımcı düzeyinde tercih edilen bir firma konumundayız.
Sektörde faaliyet gösterdiğiniz alanları, çözümlerinizi ve ürünlerinizden bahseder misiniz?
Firmamız 10’un üzerinde Avrupa merkezli ve ABD merkezli firmanın Türkiye Distribütörlüğünü yürütmektedir. Ayrıca otomasyon ve kartlı giriş sistemlerinde Schneider Electric EcoXpert partneri olarak önemli projelere imza atmış ve atmaya devam etmektedir. Yangın alarm, Acil Anons, CCTV, Kartlı Giriş, HVAC otomasyon, KNX Aydınlatma Otomasyonu ve Enerji Otomasyonu konularında ithalatçı ve entegratör firma olarak faaliyet gösteriyoruz.
Hizmet verdiğimiz alanda tasarım süreçleri ile başlayan çalışmalarımız, uygulama ile devam etmekte ve ardından satış sonrası hizmetlerde servis-bakım süreçleri ile uzun yıllar işletilmektedir.
Ar-ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Çalıştığımız konularla ilgili bir arge yapılanmamız var, kısmi olarak bazı donanım üretimi de yapıyoruz ama asıl odaklandığımız konu yazılım geliştirme üzerine çalışmalar. Uzun yıllardır açık protokol, gömülü web tabanlı sistemler ve Cloud temelli sistemler üzerine kullandığımız çözümlerimiz var, çok stabil çalışan ve performansı yüksek yazılım çözümlerimizi daha ileri boyutlara taşımak için de çalışmalarımız devam ediyor. Bu yüksek teknolojili çözümlerimizde ihracat da yapıyoruz.
Türkiye’de güvenlik sektörünün durumunu gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuya iki açıdan bakıyoruz, birincisi standartlar ve uygulamadaki karşılıkları, bu konuda ağırlıklı olarak Avrupa normları doğrudan veya lokalize edilerek kullanılıyor. İkincisi uygulama ve işletme aşamasında denetim. Bu iki konuda da son yıllarda önemli yol alındı ancak Avrupa ile kıyaslandığında yeterli mi, bizce değil. Standartların işletme aşamasındaki denetimi yetersiz olduğundan, bu durum uygulama aşamasına da yeterli özenin gösterilmesi konusunda bir zayıflık yaratıyor.
Tasarım aşamasında standartlara uygunluk açısından gösterilen özen ve çalışmalar, sonraki aşamalarda yetersiz kalıyor. Bizce buradaki önemli eksiklik denetim mekanizmalarının çalışmaması, bu konuda ilgili kamu denetim mekanizmaları standartlarda belirtilmesine rağmen henüz yeterli ve yetişmiş personel açığını tamamlayamadı. Ayrıca sistemlerin merkezi izleme altyapıları ile ilgili de eksikler var. Örneğin Almanya’da yangın alarm sistemleri Fire Brigade denilen bir bağlantı ile merkezi olarak izleniyor. İşletmelerin sistemleri çalışır durumda tutma zorunluluğu var, sistemlerde merkeze ulaşacak hatalı alarm veya düzeltilmeyen arıza sinyalleri gibi sistemin sağlıklı işlemediği durumlarda cezası var. Bu yapı, hatalı alarm üretmeyecek şekilde sistemlerin uygulaması ve tasarlanması aşamalarını da regüle ediyor. Bu anlamda düzenlemeler olduğunda Türkiye’de güvenlik sektörünün (yangın alarm ve elektronik güvenlik) de gelişeceğini, daha nitelikli çözümlerin ve daha kalifiye firmaların tercih edileceğini düşünüyoruz.
2022 değerlendirmeniz ve 2023 beklentiniz nelerdir?
2022 yılında pandeminin etkilerinin son aşamalarını gördük, tedarik süreçlerindeki aksamalar, çip krizi gibi konular güvenlik sektörünü olumsuz etkiledi. Bu olumsuzluklar ve dünyadaki genel enflasyonist baskı ile üretici maliyetleri de yukarı yönlü etkilendi. 2023 yılı başında seçim gündemi nedeniyle kamu ve özel sektör yatırımları yavaşlama eğilimi göstermişti. Seçim sonrası ise birkaç geçmiş yıldan gelen erteleme ve yavaşlayan projelerde gözle görülür bir ivmelenme olduğunu söyleyebiliriz. Bu yılın beklentilerimizin üzerinde devam ettiğini görüyoruz ve hedeflerimizin üzerinde sonlanacağını değerlendiriyoruz.
Güvenlik sektöründe proje tasarımı, değer mühendisliği ve uygulama hizmetlerindeki fark yaratan unsurlar her geçen yıl daha fazla ön plana çıkıyor.
Kararlı bir strateji ile bizi bu günlere taşıyan dürüst tavrımızı, doğru mühendislik yaklaşımımla destekleyerek sürdüreceğiz. Bu yıl sektörel bir toparlanma sonrası, önümüzdeki yıl iç pazardaki gelişmelere ek olarak yakın coğrafyalardaki işlerinde artmasını bekliyoruz.
Hızlı gelişen teknolojiler ve yeni trendler hakkında neler düşünüyorsunuz?
Yeni dönemde bizi neler bekliyor? Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dijitalleşme ve yüksek teknoloji kullanımı artıyor. Oyunun kuralları değişiyor ve buna ayak uydurabilenler gelecek vadedecektir. Diğer taraftan sosyal medya platformları iş ve ilişki geliştirme modellerinin içine daha fazla girmeye başladı. Yapay zeka teknolojileri birçok alanda olduğu gibi güvenlik sektörü için de yeni trendlerin başında geliyor. Nesnelerin interneti (IoT) ve bulut (Cloud) tabanlı çözümlerde gelişmeler devam edecek ve çözümlere daha fazla yansıyacaktır. Ayrıca güvenlik sistemlerinin siber güvenlik açısından değerlendirilmesi ve uygun çözümleri barındırması önem arz etmektedir. Güvenlik sistemlerinin entegrasyonuna, son yıllarda projelerde daha fazla önem verilmektedir. Bacnet, Modbus, KNX gibi açık protokoller konusunda yüksek tecrübeye ve yazılım-donanım düzeyinde özel geliştirdiğimiz çözümlere sahibiz. Yazılım bazında entegrasyon çözümlerinde native network yapısı ile herhangi bir arabirim veya ek lisansa ihtiyaç duymayan açık protokol desteği olan markaları birleştiriyoruz. Sunduğumuz çözümlerde ve kullandığımız ürün serilerinde özellikle bu platforma uygun çözümleri seçiyoruz. Native network yapısı ile hem sağlıklı çalışacak bir yapı kuruyoruz hem de işvereni gereksiz arabirim ve lisans maliyetlerinden kurtarıyoruz. Sistem fonksiyonları açısından noktadan noktaya kural yazılabilen çok hızlı çalışan bir sonuç ortaya çıkarıyoruz.