Firmamız hem fark yaratan üst düzey çözümlere hem de yüksek tasarım kabiliyetine sahiptir.
hem18 yıllık birikimi, ikibinden fazla projesiyle, zayıf akım ve otomasyon sistemlerini tasarımdan uygulamaya anahtar teslim çözümlerle üreten Matriks Bina Kontrol Sist. Ltd. Şti. yetkilisi sayın Akın Altın bizler için güvenlik sektörünün değerlendirmesini yaptı.
Firmanızın tarihçesini ve Türkiye pazarındaki yerini anlatır mısınız?
Matriks Bina Kontrol Sistemleri, 2005 yılı başında kurulmuş, 18 yıldır ikibinin üzerinde başarılı projeye imza atmış olan bir zayıf akım ve otomasyon sistemleri firmasıdır. Zayıf akım ve otomasyon sistemlerinde paket olarak tasarımdan uygulamaya anahtar teslim çözümler üretebilen yapısı ile nitelikli yatırımların tercih edilen firması konumundadır. Firmamız, özellikle endüstriyel tesis uygulamaları için hem fark yaratan üst düzey çözümlere hem de yüksek tasarım kabiliyetine sahiptir.
Sektörde faaliyet gösterdiğiniz alanları, çözümlerinizi ve ürünlerinizden bahseder misiniz?
Yangın alarm, Acil Anons, CCTV, Kartlı Giriş, HVAC otomasyon, KNX Aydınlatma Otomasyonu ve Enerji Otomasyonu konularında ithalatçı ve entegratör firma olarak faaliyet gösteriyoruz. Çok sayıda güçlü üreticinin Türkiye Distribütörlüğü yanında Türkiye’de yerleşik güçlü üreticilerinde partneri olarak geniş bir ürün ve çözüm yelpazesinde hizmet veriyoruz.
Ar-ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Faaliyet konumuz içindeki bazı spesifik alanlarda yazılım ve donanım geliştirme çalışmalarımız var. Bu çalışmalar açık protokol temelli, gömülü ve/veya bulut platformu kullanan çözümler. Hem elektronik tasarım hem de gömülü yazılımlar konusunda yüksek teknoloji sınıfına giren ürün geliştirme tecrübemiz bulunmaktadır.
Türkiye’de güvenlik sektörünün durumunu gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuya iki açıdan bakıyoruz, birincisi standartlar ve uygulamadaki karşılıkları, bu konuda ağırlıklı olarak Avrupa normları doğrudan veya lokalize edilerek kullanılıyor. İkincisi uygulama ve işletme aşamasında denetim. Bu iki konuda da son yıllarda önemli yol alındı ancak Avrupa ile kıyaslandığında yeterli mi, bizce değil. Standartların işletme aşamasındaki denetimi yetersiz olduğundan, bu durum uygulama aşamasına da yeterli özenin gösterilmesi konusunda bir zayıflık yaratıyor. Tasarım aşamasında standartlara uygunluk açısından gösterilen özen ve çalışmalar, sonraki aşamalarda yetersiz kalıyor. Bizce buradaki önemli eksiklik denetim mekanizmalarının çalışmaması, bu konuda ilgili kamu denetim mekanizmaları standartlarda belirtilmesine rağmen henüz yeterli ve yetişmiş personel açığını tamamlayamadı. Ayrıca sistemlerin merkezi izleme altyapıları ile ilgili de eksikler var. Örneğin Almanya’da yangın alarm sistemleri Fire Brigade denilen bir bağlantı ile merkezi olarak izleniyor. İşletmelerin sistemleri çalışır durumda tutma zorunluluğu var, sistemlerde merkeze ulaşacak hatalı alarm veya düzeltilmeyen arıza sinyalleri gibi sistemin sağlıklı işlemediği durumlarda cezası var. Bu yapı, hatalı alarm üretmeyecek şekilde sistemlerin uygulaması ve tasarlanması aşamalarını da regüle ediyor. Bu anlamda düzenlemeler olduğunda Türkiye’de güvenlik sektörünün (yangın alarm ve elektronik güvenlik) de gelişeceğini, daha nitelikli çözümlerin ve daha kalifiye firmaların tercih edileceğini düşünüyoruz.
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de güvenlik ihtiyacı artmaya devam ediyor. Çünkü tehditler de artıyor. Kentleşmenin hızlanması, lojistik merkezler, veri merkezleri, limanlar gibi hassas nitelendirilebilecek altyapının korunması ihtiyacı, fiziksel bina ve tesislerin yanı sıra hızla gelişmekte olan bilgi teknolojileri alanı, güvenlik sektörünün büyümesini tetikliyor.”
2021 değerlendirmeniz ve 2022 beklentiniz nelerdir?
2020 yılında başlayan pandemi sürecinin, hem ekonomik hem de psikolojik etkileri ile 2021 yılının tamamını etkilemesinin ardından, 2022 yılında 3.çeyrek itibarı ile normalleşmenin başlayacağını düşünüyoruz.
Bu süreçte iş yapma şekillerinde önemli değişiklikler oldu, online toplantı ve görüşmeler, uygun personel için evden çalışma modelleri gelişti. 2022 yılının normalleşmenin başlayacağı ve sektörün de yukarı yönlü ivmesine geri döneceği bir yıl olmasını öngörüyoruz ve temenni ediyoruz. Türkiye’deki güvenlik sektörünün pandemi sürecindeki en çok etkilenen kanadı yurtdışı projeler oldu. Burada pandemi etkisi ile seyahat zorluğu yanında Türk firmaların iş yaptığı coğrafların bir kısmında meydana gelen ve çok üzücü tabloların yaşanmasına sebebiyet veren savaş durumudur. 2022 yılında pandemi etkisi azalarak sönümlenecek gibi duruyor ancak artçı sarsıntıya benzetilebilecek olan global enflasyon, tedarik zincirindeki bozulmalar, çip krizi gibi etkenler bir süre daha bizi meşgul edecek ve işi zorlaştıracak gibi görünüyor.
Hızlı gelişen teknolojiler ve yeni trendler hakkında neler düşünüyorsunuz? yeni dönemde bizi neler bekliyor?
Hızlı gelişen ve fark yaratan teknolojiler daha çok yazılım temelli. Dijitalleşme ile birlikte oyunun kuralları değişiyor. Diğer taraftan sosyal medya platformları iş ve ilişki geliştirme modellerinin içine daha fazla girmeye başladı. Yapay zeka teknolojileri birçok alanda olduğu gibi güvenlik sektörü için de yeni trendlerin başında geliyor. Yine benzer şekilde IOT konusu popülerliğini arttırıyor. Artık çok yeni sayılmayan ama gelişimine devam eden gömülü WEB yapılar ile bulut teknolojileri de güvenlik sektörünün önemli yapı taşlarından olmaya devam ediyor.