
Securitas Türkiye MADEP projesi ile depreme hazır
MADEP projesi ile sektörde bir ilke imza atan şirket, güvenlik riskleri arasında depreme de yer verdi.…
Güvenlikte bilgi lideri Securitas Türkiye, Şubat ayında meydana gelen ve tüm ülkemizi yasa boğan depremler de MADEP projesi ile hem bölge çalışanlarına hem de projelerine destek sundu. Ayrıca risk analizlerine depremi dahil ederek, olası hasarların önüne geçmeye çalıştı. MADEP Projesi, 1999 depremi sonrası öncelikli olarak Marmara Depremi’ne hazırlıklı olmak ve depremin zararlarını azaltmak amacıyla planlandı, sonrasında kapsamı genişletilerek ülke geneline yayıldı. Proje için çalışanların katılımıyla gönüllü çalışma grupları kurularak düzenli toplantılar gerçekleştiren Securitas, detaylı bir eylem planı oluşturdu. Dört evreden oluşan MADEP’te evreler içilerinde belirli aşamalara ayrılıyor. İlk evrenin içinde yer alan idari kadronun bilinçlendirilmesi ve Securitas ofislerinin depreme dayanıklılık konusunda değerlendirilmesi aşamaları tamamlandı. Kriz masası hazırlıklarını tamamlanan MADEP projesi, Securitas gönüllülerinden ADME adı altında acil durum müdahale ekibini oluşturdu. İkinci aşamada saha ekibi, üçüncü aşamada iş ortaklarının bilinçlendirilmesi üzerine çalışmalar yürütüldü. Dördüncü aşamada ise, elde edilen bilgi ve birikimin bir hizmete dönüştürülerek diğer şirketlerin kullanımına sunulması planlanıyor. Türkiye’de 81 ilde 20.000’e yakın çalışanıyla güvenlik sektörü lideri olan Securitas’ın MADEP Projesi, öncelikli olarak olası Marmara depreminden ciddi olarak etkilenmesi öngörülen Marmara Avrupa ve Marmara Anadolu bölgelerini kapsıyor. Ancak diğer illerdeki depremler için de müdahaleye hazır olunuyor. Bu kapsamda öncesinde depreme hazırlık, planlama ve zarar azaltma, sonrasında ise, acil müdahale, kriz yönetimi ve iş devamlılığını sağlama planlamaları hazırlandı.
Securitas Türkiye, 2021 yılında sektöre bir ilke daha imza atarak, risk analizine Deprem’i de dahil etti. Şirket müşterilerine sunduğu riskler içine depremi de ekleyerek , deprem anında can ve mal kayıplarını en aza indirgeyecek önlemler alınmasını sağladı.
Konunun uzmanlarla birlikte koordineli olarak yürütülen çalışmalar da mevcut güvenlik risklerinden biri olan deprem anında alınacak tedbirler tüm boyutlarıyla değerlendiriliyor. Bu kapsamda eğitim faaliyetlerinin yeterliliği ve uygunluğu, acil durum planları ölçüm ve testlerin yeterliliği ele alınıyor. Özetle depremle ilgili planlama da fiziki tedbirler, eğitimler, testler, dökümantasyon ve kriz yönetimi üzerinde duruluyor. Araştırmaların deprem yaralanmalarının yüzde 50’sinin yapısal olmayan nedenlerden kaynaklandığına dikkat çeken Securitas Türkiye Kalite ve Risk Koordinatörü Hüseyin Erim, “Bulunduğumuz coğrafyanın ciddi risklerinden biri olan depremin risk analizi içinde yer alması kaçınılmazdı. Son yaşadığımız deprem felaketine de bu kararın ne kadar isabetli olduğunu malesef doğruladı. Deprem, Securitas Güvenlik Metodolojisinin gereği olarak mevcut müşterilerimize sunduğumuz hizmetin içinde yer alıyor. Ayrıca yeni müşterilerimizin proje başlarken risk analizine dahil ederek hasar azaltıcı tedbir önerilerimizi onlarla paylaşıyoruz.” dedi. Deprem risk analizini standart hizmetlerin arasına aldıklarını ve bunun müşteriye herhangi bir ekstra maliyeti olmayacağını belirten Erim, “Bu çalışma ile aynı zamanda çalışanlarımızda ve iş ortaklarımızda depreme ve alınması gerekli önlemlere ilişkin bir farkındalık oluşturulması hedefliyoruz. Yüksek deprem riski olan bir coğrafyada yaşıyor olmamız ve depremin değil binaların insanları öldürdüğü gerçeğinden hareket ederek, bilimsel olarak kanıtlanmış risk azaltıcı önlemlerin faaliyetlerimize dahil edilmiş olmasını önemsiyor, olası kayıplarımızın azaltılmasına yardımcı olmasını diliyoruz” dedi.
Securitas Türkiye, güvenlik metodoloji kapsamında hizmet kurgusunun ana adımlarından biri olan risk analizi faaliyetinde olası riskler tek tek ele alarak, her bir riskin senaryoları, etkisi, gerçekleşme ihtimalleri, risk azaltıcı yöntemler üzerinde sistematik olarak çalışıyor.