Özel güvenlik eğitimi ve yaşanan sorunlar 2*
Prof. Dr. C. Gazi Uçkun’un kaleme aldığı ve geçen sayımızda birinci bölümünü yayınladığımız “Özel güvenlik eğitimi ve yaşanan sorunlar” adlı makalenin ikinci ve son bölümünü bu sayımızda yayınlıyoruz.
Türkiye’de özel güvenlik eğitiminin mevcut durumu
Ülkemizde özel güvenlik görevlilerine verilen eğitim, 1981 yılında çıkarılan 2495 sayılı yasa ve 2004 yılında çıkarılan 5188 sayılı yasa ile düzenlenmiştir.
Özel güvenlik temel eğitimi
2495 sayılı kanunun kabul edildiği 1981’den beri fiili olarak önemli ölçüde gelişen özel güvenlik sektörünü etkili bir biçimde düzenleyebilmek ve gerek sektör, gerekse toplumda özel güvenlikle ilgili olarak oluşan gereksinimleri karşılayabilmek için hazırlanan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, 10 Haziran 2004 tarihinde kabul edildi” 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili yönetmeliğin çıkması ile özel güvenlik konusu daha da önem kazanmıştır. Özel güvenlik anlayış ve uygulamalarında oldukça köklü bir değişiklik getiren 5188 sayılı kanun, pek çok alanda olduğu üzere şüphesiz en önemli yeniliği eğitim konusunda getirmiştir. 5188 sayılı Kanunla getirilen özel güvenlik görevlisinin eğitimi ile ilgili koşullar arasında en belirgin olanı, göreve başlama öncesinde özel güvenlik eğitimi almış bulunmasıdır, denebilir. Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 14. maddesi ve ilgili yönetmeliğin 5. Bölümünde, özel güvenlik personelinin eğitiminin nasıl ve ne şekilde verilebileceği açıkça belirtilmiştir. Bu kapsamda; özel güvenlik eğitimi genel olarak temel eğitim ve yenileme eğitimi olarak iki kategoriye ayrılmıştır. Özel güvenlik temel eğitimini 100 saat alanlar silahsız, 20 saat silahlı eğitimi de alarak toplam 120 saat eğitim alanlar ise sınavlarda başarılı olmak şartıyla silahlı özel güvenlik olmaya hak kazanırlar. Yenileme eğitimi ise temel eğitim alındıktan 5 yıl sonra en az 60 saattir. Eğitimler pratik ve uygulama şeklinde yapılır ve eğitim sonunda yapılacak sınavda başarılı olan adaylara valilikçe sertifika verilir. Silahsız eğitim almak için en az ilköğretim mezunu olmak ve 18 yaşından gün almak gerekirken, silahlı eğitim almak için 21 yaşından gün almak ve lise veya dengi okul mezunu olmak gerekmektedir. Eğitimde gösterilecek dersler ve eğiticiler için aranacak şartlar yönetmelikte belirtilmiştir. Deniz limanı, havaalanı gibi özellik isteyen yerlerdeki güvenlik eğitimleri kanunda ayrı tutulmuştur. Eğitim kurumları içişleri bakanlığı bünyesinde oluşturulabileceği gibi özel kişi veya kuruluşlar tarafından da açılabilir. Mütekabiliyet esasları doğrultusunda yabancı şirketler eğitim kurumu açabileceği gibi eğitim kurumlarında yabancı eğiticiler de kullanılabilir. “Üniversiteler bünyelerinde güvenlik fakültesi ya da meslek yüksek okulu oluşturabilirler fakat buradan mezun olanlar silahsız eğitim almış sayılırlar. Silahlı eğitim için ayrıca 20 saat ders görmeleri gerekmektedir. 2019 yılından itibaren teorik dersleri MYO bünyesinde verilen Silah Bilgisi dersinin uygulaması ilgili Emniyet Müdürlüklerince verilmekte, sınavlarında başarılı olan öğrenciler silahlı özel güvenlik olarak da mezun olabilmektedirler. Bunun haricinde genel kollukta en az 5 yıl çalışarak kendi isteğiyle ayrılmış yada emekli olmuş kişilerin temel eğitimi almalarına gerek yoktur ve 5 yıl sonra yenileme eğitimi almaları gereklidir” Özel güvenlik eğitimi alan adayların verilen derslerin en az üçte ikisine girme zorunluluğu vardır. Aksi takdirde kişilerin kursla ilişiği kesilir. Özel güvenlik eğitimini tamamlayanlar ders dönemi sonunda yazılı ve uygulamalı sınava tabi tutulur. Bu sınavlara girebilmek için de mecburi devam süresini doldurmak gerekmektedir. Adayların sınavda başarılı olup olmadıkları yazılı ve sözlü sınavlardan aldıkları notların aritmetik ortalamalarıyla hesaplanır ve bu ortalamanın altmış ve üzeri olması ve her iki sınavdan da en az elli olması koşulu aranmaktadır. Sınavdan başarılı olmayanlar ise yeni bir eğitim programına tabi tutulmamakla beraber birbirini takip eden üç sınava katılma hakkı verilir. Şayet bu sınavlardan da başarılı olamazsa tekrar eğitim kursuna devam şartı aranır. Ayrıca, temel eğitiminin yanı sıra özel güvenlik görevlilerinin çalışacakları kuruluş ve tesislerin özelliğine göre, eğitim kurumlarının programlarına ilave konular dahil edilebileceği hükmü de getirilmiştir.
“Özel Güvenlik Sektörü kendisini ve verdiği hizmetin ne denli hayati öneme haiz olduğunu müşterilerine anlatamamıştır. Ki bu durum on yıllık süreçte kendisini belirgin olarak göstermiştir.”
Özel güvenlik yenileme eğitimi
Özel güvenlik personeli ile özel güvenlik şirket ve özel güvenlik eğitim kurumları yöneticilerinin bir tür hizmet içi eğitimidir. Özel güvenlik görevlilerinden, beş yıllık çalışma izninin bitmesi üzerine, çalışma izninin yenilenebilmesi için özel güvenlik yenileme eğitimi sertifikası istenir. Aynı şekilde, özel güvenlik şirketleri ve özel eğitim kurumlarının yöneticilerinin yenileme eğitimini alması ve beş yılda bir yenileme eğitimi sertifikasını Bakanlığa ibraz etmesi zorunludur. “Yenileme eğitimi 60 ders saatinden oluşur. Teorik ve uygulamalı dersler ilgili eğitim kurumu tarafından, temel eğitim konuları arasından seçilerek oluşturulur. Dersler, eğitim konularındaki son gelişmeleri ve yargı içtihatlarını da kapsar. Yenileme eğitiminin 10 ders saati silah eğitimine ayrılır; silahsız özel güvenlik personeli 50 ders saati, silahlı özel güvenlik personeli ise 60 ders saati yenileme eğitimi almak zorundadır” Sınav ve yeterlilik aşaması temel eğitim de olduğu gibi yazılı ve uygulamalı olmak üzere iki aşamadan oluşur. Silahsız görev yapacak Özel Güvenlik personeli sınavın uygulama kısmından muaf tutulur. Yenileme eğitiminden sonra, yazılı ve uygulamalı sınavda başarılı olanlara “özel güvenlik yenileme eğitimi sertifikası” düzenlenir. Sınava başvuranlardan temel eğitim kursiyerlerinden istendiği gibi özel güvenlik yenileme eğitimi devam Tablosu istenir. Yenileme eğitimi sonunda yeterliliğin belirlenmesinde temel eğitime uygulanan hükümler uygulanır.
“2004 yılından bugüne kadar geçen süre zarfında, eğitim konusunda sorun teşkil eden ve sürekli olarak gündeme getirilen hususlarda bir takım iyileştirici düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, yapılan bu değişiklikler sorunların bütününün çözümü için yeterli olmamıştır.”
Özel güvenlik eğitiminin değerlendirilmesi
5188 SK’un yürürlüğe girmesiyle birlikte özel güvenlik şirketi ve eğitim kurumlarının sayılarının hızla artması, uygulamada birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bazı özel güvenlik şirketlerinin, çalışanlarının eğitim düzeyi ve hizmet kalitesini yüksek tutmaktan ziyade, pazardan pay alabilmek için ihale ücretlerini aşağı çekmekteki ısrarları, özel güvenlik hizmeti talebinde bulunan kişi, kurum ve kuruluşların da tercihlerini genellikle sektörün önemli bir kısmını oluşturan bu tür şirketlerden yana yapmaları, özel güvenlik hizmetlerinin belirli bir kalitede ve kişi hak ve özgürlüklerini gözeten, ilkeli bir biçimde verilmesini zorlaştırmaktadır. Özel Güvenlik Sektörü kendisini ve verdiği hizmetin ne denli hayati öneme haiz olduğunu müşterilerine anlatamamıştır. Ki bu durum on yıllık süreçte kendisini belirgin olarak göstermiştir. Örneğin bugüne kadar yapılan sempozyumlara, toplantılara, çalıştaylara sektörün müşterisi olanlar katılmamış, uzak durmayı tercih etmişlerdir. Bu yeni dönemde, bir yandan özel güvenlik alanında yapılan yeni ve köklü değişikliklere uyum gösterilmeye çalışılırken diğer yandan da yasa, yönetmelik ve genelgeler ile eksiklikler giderilmeye, teknik ve uygulama şekli eleştirilmeye başlanmıştır. Yasal düzenleme ve uygulamalardaki aksaklık ve eksiklikler sektörün oluşturduğu Dernek ve Federasyon toplantılarında dile getirildiği gibi, yazılı ve görsel basında da yer almaya başlamıştır. 5188 SK’un ve ilgili yönetmeliğin uygulamaya geçtiği 2004 yılından bugüne kadar geçen süre zarfında, eğitim konusunda sorun teşkil eden ve sürekli olarak gündeme getirilen hususlarda bir takım iyileştirici düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, yapılan bu değişiklikler sorunların bütününün çözümü için yeterli olmamıştır. Temel eğitim konusu, Avrupa ülkeleri ve ABD’deki uygulamalarla karşılaştırıldığında; Avrupa’da bir kısım ülkede gönüllü-bir kısmında zorunlu (giderek zorunlu olması eğilimi göstermektedir) özel güvenlik temel eğitimlerinin 40 ile 240 saat arasında olduğu, değişik özel alanlara göre de 400 saate varan eğitim modelleri olduğu, özel güvenlik uygulamalarının 150 yılı aşkın bir tarihe dayandığı ABD’de ise, bu eğitimlerin silahlı ve silahsız olmak üzere 20-32 saat olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede “temel eğitim olarak” ülkemizde yapılan düzenlemenin genelde evrensel ölçekte olduğu söylenebilir. Ancak, doğal olarak, anlayış ve uygulama açısından ülkeden ülkeye farklılıklar olması doğal olduğu gibi, ülkemizde, özellikle batı ülkelerine göre esaslı bir farklılık vardır. 5188 sayılı yasa genel hatları ile uluslararası standartta, esnek, ihtiyaçlara geniş ölçüde cevap verecek niteliktedir. Bununla birlikte ülkemizde özel güvenlik alanında yapılan akademik çalışmalarda da gündeme getirilen ve dikkat çekilen bazı hususların yeni yönetmelikte göz önüne alınmadığı görülmüştür.
Özel güvenlik eğitiminde sorunlar ve öneriler
Özel güvenlik ve koruma meslek yüksek okullarından mezun olan öğrencilerinin eğitimlerine harcadıkları zaman Avrupa Kredi Transfer Sistemine (AKTS) göre 120 AKTS yani 2 yıl boyunca 3000 ile 3600 saate arasına denk düşen bir çalışma sürecini kapsamaktadır. Eğitimin içeriği sadece 5188 sayılı yasa gereği fiziksel hizmet sunacak Özel Güvenlik Görevlisi yetiştirmek değil bunun yanı sıra asgari düzeyde de olsa Risk değerlendirme, Güvenlik Plan ve Projelendirmelerini yapabilme, İnsan Kaynakları, Kalite, Yönetim ve organizasyon dersleri ile de yönetimsel beceriler kazandırabilmek amaçlanmaktadır. Dolayısı ile mezun olan öğrencilerin sektördeki konumlandırılmaları noktasında beklentileri de fazla olmaktadır.
Amaç özel güvenlik mesleğindeki kişi sayısını değil niteliği artırmak olmalı
Ulusal yeterlilikler çerçevesinde 5. Kademe olan ön lisans seviyesindeki akademik eğitimin Özel Güvenlik ve Koruma programlarındaki eğitimin standartlaştırılma çalışmalarında halihazırda sona gelinilmektedir. Bu süreç sonunda ulusal düzeyde ortak bir eğitim sağlanması planlanmaktadır. Bununla birlikte MYO’lardaki öğretim kadroları ciddi eksiklik göstermektedir. Bu konuda uzman eğitimcilerden ve sektör temsilcilerinden destek alınması gerekmektedir. İnsanlarla diyalog, insan ilişkileri ve uygulama eğitiminin de var olduğu özel güvenlik eğitiminin yalnızca kitaplar ve sınavlar üzerinden yapılması son derece yanlıştır. Amaç özel güvenlik mesleğindeki kişi sayısını arttırmak değil niteliği arttırmak olmalıdır. Stajyerlik, mesleki eğitimin tamamlanması açısından çok önemlidir. Stajyer, var olan mesleki bilgisini görerek izleyerek geliştiren öğrenci olarak tanımlanmaktadır. Dolayısı ile hem MYO’larında verilen eğitimin tamamlayıcısı hem de mesleğe entegrasyon konusunda çok önemli olan staj döneminin aktif geçirilmesi gerekmektedir. Bu noktada sektöre önemli görev düşmektedir. Ayrıca staj dönemi boyunca öğrencinin okuduğu okul tarafından sigortalanması staj yaptırtan kurumlar için de maliyet yükünü ortadan kaldırmaktadır. Buna rağmen halen staj yeri bulunması öğrenciler açısından sorun oluşturmaktadır. Gerek Meslek Yüksek Okulları gerekse Özel Eğitim Kurumları alan (branş) eğitimlerine önem vererek sektörün özellikli alan ihtiyacını karşılayabilirler. Ayrıca bu süreç, belirli alanlar üzerine uzmanlaşma eğitimi olarak verileceğinden Özel Güvenlik sektöründe şikâyet konusu olan nitelikli personel eksikliği için önemli bir kaynak olacaktır. Özel Eğitim Kurumlarında verilen Özel Güvenlik Temel Eğitiminin gerek teorik ders gerekse uygulama ders saati olarak arttırılması ve eğitim sonunda yapılan sınavların sayısının azaltılması, dolayısıyla özel güvenlik görevlisi olmanın zorlaştırılması mesleki saygınlığın arttırılması için önemlidir. Bu durum öncelikli olarak herkesin kolayca ÖGG olabilir görüşünü kıracak, zor elde edinilen meslek mensupluğu aidiyetlik duygusunu doğuracaktır. Toplumdaki özel güvenlik görevlisi algısı da olumlu yönde değiştirecektir.
MYO mezunları konum ve ücret olarak kurs mezunu özel güvenlik personelinden farklılık talep etmekteler
Diğer bir konu ise sektör yöneticileri ile MYO mezunlarının karşılıklı olarak birbirlerinden beklentiler konusunda uyumun sağlanmasıdır MYO mezunları iki yıllık eğitimlerinin karşılığı konum ve ücret olarak fiziki güvenlik hizmeti veren, kurs mezunu özel güvenlik görevlilerinden farklılık talep etmektedir. Sektör ise serbest piyasa ve rekabet koşulları içerisinde hizmet satın alıcılara optimum maliyeti sunmak baskısını hissetmektedir. İstenilen nitelikti insan yetiştirmede bu eğitim felsefesi tüm güvenlik eğitimi veren MYO’larını ve özel eğitim kurumlarını kapsayıcı nitelikte oluşturulmalıdır.
Meslek içi eğitimin her yıl yapılması zorunlu tutulmalıdır
Yaşadığımız çağın gereği teknoloji ve bilgi sürekli yenilenmekte bunun getirisi olarak tehditlerde çeşitlenip farklılaşmaktadır. Temel eğitimleri sonrasında meslek hayatına başlayan özel güvenlik görevlisi suçun ve suçlunun değişiminin bu kadar hızla değiştiği ortamda kendini sürekli yenilemek zorundadır. Bu konuda önemli bir nokta meslek içi eğitimin her yıl yapılmasının zorunlu tutulmasıdır. Diğer bir nokta yenileme eğitimleridir. Bu konuda yeniden düzenleme yapılmalıdır. Önerimiz yenileme süresinin 5 yıldan 3 yıla düşürülmesi bununla birlikte kimlik kartlarının yenilenmesinin ise iki dönem (3+3) sonunda 6. yılda yapılmasıdır. Bu şekilde mesleki eğitim özel güvenlik görevlisi üzerinde baskı unsuru olmaktan ziyade dinamik bir eğitim sürecine dönüştürülecektir. Hiçbir meslek grubunda eğitimi tamamlanan öğrenciler mezun oldukları anda mesleklerinin uzmanı değildirler. Mesleki eğitim bir süreçtir. Eğitimim sürekliliği ve oryantasyon eğitimi bu durumda daha fazla önem arz eder. Unutulmamalıdır ki bu kitle daha fazla eğitilebilir niteliktedir 5188 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte özel güvenlik şirketi ve eğitim kurumlarının sayılarının hızla artması, uygulamada birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. 5188 sayılı kanunun çıktığı andan itibaren ve özellikle özel güvenlik uygulamaları ile ilgili olumsuz bir deneyim/ olay yaşandıktan sonra en çok tartışılan konulardan birisi eğitim olmuştur. Yeni düzenlemelerden önce, temel ve yenileme eğitimi ile ilgili olarak öne çıkan ve çeşitli platformlarda gündeme getirilen sorunları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür. -İlk ve ortaöğretim mezunu güvenlik görevlileri ile en az 4 yıllık yüksek okul mezunu yöneticilerin aynı ortamda ve aynı müfredata göre eğitim görmeleri, dolayısıyla yönetici olacak personele ayrı bir eğitim programının olmaması,
- Branş/Uzmanlık eğitimi imkânı getirilmemesi,
- Silahlı eğitim alanlara yönelik yıllık atışlarla ilgili düzenleme yapılmaması,
- Yenileme eğitiminin sonucunda bir başarının söz konusu olmaması, başarısızlığın bir yaptırımının olmaması,
- Sistemin oluşum ve işletiminde daha önemli bir rolü olan yöneticilere, bu görevi gereği gibi yapmasına imkân verecek bazı derslerin müfredata konmamış olması,
- Mevzuatta da muğlâk ifadelerle yer verildiği ve bazı temel araç ve gereçlerin sağlanması için açık ve kesin hükümlerin, dolayısı ile bu yönde denetimin de olmaması nedeniyle, eğitimlerde teorik yönün çok ağır bastığı, nerede ise uygulamayla ilgili herhangi bir işleyiş yapılamadığıdır.
Bu sorunların ortadan kaldırılması için;
- Özel güvenlik eğitimi içerik, kapsam ve süre açısından yeniden gözden geçirilmelidir. Kısa süreli teorik eğitimlerle personele birçok konuyu vermek ve bunların tamamını 120 saatlik bir sürede öğrenmesini beklemek bu şartlarda mümkün değildir. Eğitim programındaki derslerin içeriği kavramsal ve teknik konulardan oluştuğu için, her eğitim seviyesindeki kesim tarafından kolay anlaşılabilecek düzeyde değildir. Zaten eğitim süresi de buna imkân sağlamamaktadır. Bu nedenle bu kesime yönelik sade, anlaşılır ve ihtiyaca cevap verebilecek bir düzenlemeye gidilmesinin daha uygun olacağı değerlendirilmektedir. Tek tip ve standart olma niteliği ile temel eğitimin mevcut haliyle kaliteli özel güvenlik elemanı ihtiyacı karşılanamayacağı aşikârdır. Müteakip dönem içerisinde, gerek 5188 sayılı kanunda gerekse ilgili yönetmelikte yapılacak düzenleme ve iyileştirme çalışmalarında bu hususun göz önüne alınması özel güvenlik sektörünün gelişimi açısından önem arz etmektedir.
- Eğitim programının yöntemlerine bakıldığında, teorik eğitimlere ağırlık verildiği, uygulamalı eğitimlere ise çok az zaman ayrıldığı görülmektedir. Bu konu aslında eğitim süresi ile bağlantılıdır. Güvenlik görevlilerine pratiklik ve esneklik kazandıracağı düşünülen uygulamalı eğitimlerin derslerin büyük kısmına yaygınlaştırılması gerekmektedir.
- Tek düze eğitim anlayışından vazgeçilerek eğitime çeşitlilik ve fonksiyonel bir işlev kazandırılacak şekilde düzenleme yapılmalıdır. Mevcut eğitim sistemi, temel ve yenileme eğitiminden oluşmaktadır. Tecrübe ve meslek bilincini kazandırmak amacıyla; mevcut eğitimler, uzmanlık eğitimi, görev başı eğitimi, yöneticilik eğitimi, hizmet içi eğitim gibi ilave eğitimlerle desteklenmelidir. Bu eğitimlerle ilgili gerekli yasal düzenlemeleri içeren ifadeler 5188 sayılı kanun ve ilgili yönetmeliğe de ilave edilmelidir. Eğitim programındaki derslerin içeriği kavramsal ve teknik konulardan oluştuğu için, her eğitim seviyesindeki kesim tarafından kolay anlaşılabilecek düzeyde değildir. Zaten eğitim süresi de buna imkân sağlamamaktadır. Bu nedenle bu kesime yönelik sade, anlaşılır ve ihtiyaca cevap verebilecek bir düzenlemeye gidilmesinin daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.
- Temel eğitimi takiben 5 yıllık süre sonunda yenileme eğitimi verilmesi, zaten tam olarak öğrenilmeyen bilgilerin bu zaman sürecinde unutulmasına sebep olacaktır. Üstelik bu süreç boyunca ilave bir eğitimde alınmaması durumunda sunulan özel güvenlik hizmetinden istenilen verimin alınmasının mümkün olamayacağı aşikârdır. Bu nedenle, iki eğitim dönemi arasındaki sürenin 5 yıl yerine 3 yılı geçmemesi yönünde düzenleme yapılması faydalı olacaktır.
- Özel güvenlik eğitim kurum ve şirketlerinde verilen eğitimlerle ilgili yaşanan sorunlar ve bu sorunların giderilmesine yönelik yapılan iyileştirmelerin yeterli olmadığı görülmektedir. Özel güvenlik temel ve yenileme eğitiminin, özel güvenlik eğitim kurumları ile birlikte üniversitelerin bünyesinde bu maksat için kurulmuş olan MYO’nda da verilmesinin özel güvenlik sektörüne sağlayacağı kazanımlar düşünüldüğünde, ilgili kanun ve yönetmelikte bu yönde gerekli düzenlemeye gidilmesi önem arz etmektedir. Zaten şu an bir gariplik vardır. Temel eğitim veren bir kurum yenileme eğitimi verememektedir. Eğitimdeki temel amaç mesleği daha nitelikli çalışanlarla saygın bir konuma ulaştırmak olmalıdır.
- MYO’nda verilmeye başlanan silah bilgisi dersinin sadece teorik kısmı bölüm öğretim elemanları tarafından verilmeli uygulama kısmındaki bütün süreçler Özel Güvenlik Şubeleri tarafından gerçekleştirilmelidir.
Sonuç
Sonuç olarak özel güvenlik sektörü problemlerle boğuşan, bu problemleri çözmeye çalışan ama bu yolda yeterli hızı ve gücü bir türlü yakalayamayan bir sektör olarak önümüz de durmaktadır. Özellikle Covid-19 pandemi sürecinde sektör çalışanları daha çok sorunla karşılaşmış ve kendilerini yalnız hissetmişlerdir. Personel devamlılığı çok düşük, devir hızı çok yüksektir. Sektör kan kaybetmekte toplum nezdinde gerekli itibara ve saygınlığa erişmekte sıkıntı yaşanmaktadır.
Yararlanılan Kaynaklar
Başoğul, Ali, (2007), Türkiye’de Özel Güvenlik Hizmetleri ve 5188 Sayılı Kanun,
Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Muğla.
Çevik, Elif, (2006), Konaklama İşletmelerinde Dış Kaynak Kullanımı Olarak Özel Güvenlik, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adapazarı.
Dalda, Yusuf Vehbi, (2009), “Özel Güvenlik Sektörü’nde Eğitimin Önemi 4”,
http://www. spntr.net/content/view/8483 (Erişim Tarihi: 03.05.2014).
TÜMGED (Teknik ve Üst Düzey Mesleki Eğitimciler Derneği), (2008), Özel Güvenlik Eğitim Sistemi İyileştirme Raporu, İstanbul.
Durrance, Joan C. “Continuning Education”. Journal of Education for Librarianship. vol: 21, No: 2 (Fall’1980) ss. 172 – 176
Ertürk, Selahattin, Eğitimde Program Geliştirme, s. 12, Edge Akademi Yay., 2013
Good, Carter V.; Kappa, Phi Delta: Dictionary of Education, s. 145. McGraw-Hill, 1973
Sönmez, Veysel, Program geliştirmede öğretmen el kitabı, Pegem Yayınları, 1994, Ankara
Şişman, Mehmet, Eğitim Bilimlerine Giriş, S19, , Pegem yay., 2007 Ankara