Müzelerde güvenlik: Riskler ve çözüm önerileri
Yeri doldurulamaz eser ve koleksiyonların gelecek nesillere aktarılabilmesi için müzelerin en önemli sorumluluğu sahip oldukları koleksiyonları çok sayıda riskten mümkün olan en iyi şekilde korumaktır.
Müzeler, toplumların tarihi ve kültürel değerlerini toplamak, korumak, sergilemek, hem günümüze, hem de geleceğe ışık tutmak ve topluma katkı sağlamak amacıyla toplum yararına hizmet veren kurumlardır. ICOM (Uluslararası Müzeler Konseyi)’un yaptığı tanımlamaya göre “müze, toplumun ve gelişiminin hizmetinde olan, halka açık, insana ve yaşadığı çevreye dair tanıklık eden somut ve somut olmayan malzemeler hakkında araştırma yapan, bunları toplayan, koruyan, bunlara ait bilgiyi paylaşan ve sonunda bu malzemeyi inceleme, eğitim, zevk alma doğrultusunda sergileyen, kâr düşüncesinden bağımsız, sürekliliği olan bir kuruluştur”. (ICOM, [27.04.2021]) Müzelerin birer kurum olarak var olmalarından önce çeşitli topluluklar önemli olduklarını düşündükleri ve beğendikleri sanat eserlerini, tarihsel değeri olan nesneleri, bilimsel açıdan önemli türleri ve nesneleri, nadir ve kutsal nesneleri toplamış ve saklamışlardır (Alexander, 1996, 9). Batı’da koleksiyonların halka açılmasıyla bir ölçüde kurumsallaşmaya başlayan müzeler, özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda büyük bir gelişim ve değişim sürecine girmişler ve giderek nesne odaklı bir yaklaşımdan toplum odaklı bir yaklaşıma yönelmişlerdir (Özkasım, Ögel, 2005, 102). Müzelerin işlevleri de bu değişime göre şekillenmeye başlamıştır. 21. yüzyılla birlikte müzelerin işlevleri üç ana başlık altında toplanmıştır. Bunlar koruma, araştırma ve iletişimdir (Weil, 2004, 74-75).
Müzelerin temel işlevi eserlerin korunmasıdır
Müzelerin temel işlevlerinden ilki ve belki de en önemlisi gelecek nesillerin koleksiyonlara erişimini mümkün kılan koruma işlevidir. Koleksiyonları korumanın iki boyutu vardır. Bunlardan ilki koleksiyonları hırsızlık, kaybolma ve yok olma gibi risklere karşı korumak, diğer bir deyişle güvenliğini sağlamak, diğeri de nem, sıcaklık, ışık, biyolojik etmenler, kirlilik, eserlere temas eden malzemeler, doğal afetler gibi nedenlerle eserlerde oluşabilecek bozulmalara karşı alınan önlemlerdir. Müze koleksiyonlarının çoğu yeri doldurulamaz, son derece değerli ve benzersiz nesnelerden oluşmaktadır. Bu eşsiz eserlerin gelecek nesillere aktarılabilmesi için müzelerin bir takım sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sorumluluklardan en önemlisi de sahip oldukları koleksiyonları çok sayıda riskten mümkün olan en iyi şekilde korumaktır. Koleksiyondaki herhangi bir nesnenin yangın, sel, deprem gibi doğal afetler ya da hırsızlık, vandalizm, terör gibi insan kaynaklı olası tehditler nedeniyle kaybedilmesi riskini azaltmak için önleyici adımlar atmak ve tedbirler almak müzelerin başlıca görevlerindendir. Doğal afetleri ortadan kaldırmak mümkün değildir ya da tüm zararların önlenmesi beklenemez.
Ancak doğal afetlerin etkilerini hafifletmek ve diğer acil durum türlerinde hasar veya kayıp riskini azaltmak için bir dizi önlem almak mümkündür (Tomastik ve diğ. [24.04.2021]). Bu çerçevede önemli olan, bir olay/durum gerçekleştikten sonra önlem almaya yönelik çareler aramaya yönelmek, diğer bir deyişle tepkisel bir yaklaşım benimsemek değildir. Bunun yerine olay/durum meydana gelmeden önce tehditlerin tanımlanması, bu tehditlere dayalı risklerin belirlenmesi, bu risklerin analizinin yapılarak kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi, tespit edilen olası risklere yönelik önlemlerin alınması ve önceliklerin belirlenmesi aşamalarından oluşan proaktif bir yaklaşım benimsenmelidir (Kuzucuoğlu, 2015, 413).
Potansiyel tehditler sınırsız sayıdadır
Bu kapsamda koleksiyonların korunması ve güvenliğinin sağlanması konusunda müzeleri doğru yönlendirebilecek ve profesyonel destek sağlayabilecek kurumlara, iş ortaklarına ve profesyonellere ihtiyaç duyulabilmektedir. Bunların başında da ICOM’un bünyesinde yer alan ve 1974 yılında kurulan ICMS (International Committee of Museum Security/ Müze Güvenliği Uluslararası Komitesi) gelmektedir. Müze Güvenliği Uluslararası Komitesi müze güvenliği konusunda müze güvenlik profesyonellerini temsil eden, müze güvenliği ile ilgili faaliyet programları belirleyen, uygulayan ve profesyonel anlamda destek sunan uluslararası bir komitedir. ICMS’in ortaya koyduğu faaliyet programlarına göre kurumlar karşı karşıya oldukları tüm riskleri tespit ederek, alacağı bütün önlemleri bu risklerin analizine dayandırmalıdır. Bu analiz; hırsızlık, vandalizm, yangın, sel, kimyasal sızıntılar, deprem, terör, savaş tehdidi, bina tesisatının yarattığı riskler gibi pek çok riski de kapsamalıdır (ICMS, 2010, 9). Potansiyel tehditlerin sayısı sınırsızdır (Bkz. Tablo 1). Önemli olan bu riskleri iyi analiz edip riskleri azaltmaya yönelik gerekli adımların atılmasıdır.
Müzeler öncelikle bu potansiyel tehditlerden meydana gelme olasılığı en yüksek olan ve müze koleksiyonu üzerinde en büyük olumsuz etkiye sahip olanları belirlemelidir. Risk envanterinin çıkarılması ve değerlendirilmesi, atılması gereken adımların başında gelmektedir. Müzeler koleksiyonlarını oluşturan nesnelerin doğasını, özelliklerini, bulundukları yerleri (sergi salonu, depo vb.) iyi bilmeli ve risk analizinden sonra alınacak tedbirleri söz konusu nesnelerde etkili olacak şekilde belirlemelidir. Bunun için de müzeler gerekli yapısal koruma önlemlerini ve kuruma özgü alınacak tedbirlerini açıkça tanımlayan ve belgeleyen sistematik bir güvenlik planına sahip olmalıdır (CFPA-E, 2012, 5). Böyle bir güvenlik planı, doğal olarak, tanımlanan risklere karşı koruma önlemlerini de bünyesinde barındıran kapsamlı bir risk değerlendirmesi içermektedir. Güvenlik kavramı en temelinde yapısal önlemler, organizasyonel önlemler ve elektronik/teknik önlemleri içermektedir. Bu çerçevede, müzeler özelinde güvenlik planı şu şekilde ortaya konabilmektedir:
Bu güvenlik planı ilkeleri kurumlara eserlerin güvenliğine yönelik sistemler geliştirmesinde yardımcı olur. Risk değerlendirmesi ve güvenlik hedeflerinin belirlenmesi adımlarından sonra riskleri azaltmaya yönelik alınacak tedbirler için temel oluşturur. Örneğin, bu güvenlik planı ilkeleri eserlerin korunmasına yönelik bir güvenlik planına uyguladığında en temel haliyle şu diyagram ortaya çıkmaktadır. (Das, 2013, 92):
Eser
Bir müzenin optimum güvenliği, farklı koruma seviyeleri dikkate alınarak sağlanabilir. Binanın tüm dış alanı risk analizine dahil edilmelidir. Bu aynı zamanda müzenin sorumluluğunda olmayan ve erişim yollarını, otoparkları vb. içeren tüm kamusal alan için de geçerlidir. Binanın dış kabuğunun veya çevresinin güvenliği hem mekanik korumayla hem de elektronik gözetimle sağlanmalıdır. İlk mekanik engelin aşıldığı anda ya da hemen sonrasında bir izinsiz girişi tespit etmek veya derhal ilgili yerlere bildirmek önem arz etmektedir. Bunu ikinci ve daha güçlü mekanik bir bariyer takip etmelidir. Hırsızlık durumunda etkili müdahaleyi sağlamak için, hırsız alarm sistemi bir güvenlik merkezine veya doğrudan polise bağlı olmalıdır. Mekanik ve elektronik önlemlerin bir arada kullanılması, alarmları erken etkinleştireceği için yüksek düzeyde koruma sağlar. Müze bünyesindeki bir erişim kontrol sistemiyle de müzenin çeşitli alanlarına erişim kontrol altında tutulmalıdır. Bu noktada eserlerin özelliklerine göre güvenlik açısından eserin ihtiyaç duyduğu özel bir koruma çözümü varsa tüm detaylarıyla belirlenmelidir. Sergi salonları ya da müzenin belirlediği özel alanlar, iç denetim sisteminden bağımsız olarak 7/24 kamera ile izlenmelidir. Eserlerin maruz kaldığı risklerin yanı sıra müze personeli için de acil bir risk olup olmadığını da tespit etmek gerekmektedir. Örneğin, bilet gişelerinin yakınlarına alarm takılarak bilet gişelerinde çalışan personelin tehlike anında yardım çağırmasına olanak sağlanabilmektedir (CFPA-E, 2012, 13). Müzenin ziyarete açık olduğu saatlerde teknik/teknolojik gereçlerle gözetimin yanı sıra sergi salonlarında görev yapan güvenlik personeli de ek bir koruma sağlayacaktır. İdeal bir güvenlik planı için mekanik önlemlerin yanı sıra elektronik, kurumsal ve kişisel denetim önlemleri de alınmalıdır.
Güvenlik planı ilkeleri ışığında güvenlik hedefleri belirlendikten sonra riskleri azaltmaya yönelik alınacak yapısal ve elektronik önlemlerin ve herhangi bir doğal afet durumunda hasarı hafifletmek için alınacak tedbirlerin belirlenmesi gerekmektedir. Belirlenen bu önlemler bir acil durum eylem planına dönüştürülmeli ve uygulanmasına yönelik personel eğitimi verilmelidir (ICMS, 2010, 10)
Her türlü riske karşı alınacak önlemler farklılık gösterdiği gibi her binanın yapısal özelliklerine ve koleksiyonların tür ve boyutlarına göre de uygulanması gereken güvenlik planları farklı olmalıdır. Her kurumun ihtiyacı farklı olduğundan, oluşturulacak acil durum eylem planlarında herhangi bir standart belirlemek mümkün değildir. Dolayısıyla bu makalede, bir rehber görevi görmesi ve uyarlanabilir bir yol haritası niteliği taşıması amacıyla müze güvenliğine yönelik temel adımlar konu edilmekte ve müzelere yol gösterici olması açısından güvenliğe yönelik olası çözüm önerilerinden bahsedilmektedir. Bunlar belli başlı örnekler olup her müzenin kendine uyarlayabileceği, geliştirebileceği ve kapsamını genişletebileceği niteliktedir. Söz konusu örnekler şu şekilde sınıflanabilir:
1. Mekanik Güvenlik Önlemleri
- Sağlam duvarlar örülmesi
- Hırsızlığa dayanıklı, güçlendirilmiş, gelişmiş kilitleme sistemleri olan alarmlı kapılar takılması
- Hırsızlığa dayanıklı ve sağlam pencereler takılması
- Müzenin iklimlendirme sistemlerindeki havalandırma delikleri ya da erişime izin veren diğer açıklıklara hırsız alarmlarının monte edilmesi
- Eserlerin bulundukları konumlara esere zarar vermeyecek şekilde sabitlenmesi
- Tabloların emniyetli asma aparatlarıyla asılması, vandalizmden korumak amacıyla ön panel monte edilmesi, alarm yerleştirilmesi
- Kırılmaya dayanıklı, sağlam, gelişmiş kilitleme sistemleri olan alarmlı vitrinlerin kullanılması
2. Elektronik güvenlik önlemleri
- Hırsız alarm sistemleri
- Kamera izleme sistemleri
- Müze içi güvenlik kontrol odası
- Dedektörler
- Eserlerin hareket kontrolü için RFID sistemi
3. Erişim kontrolü
- Yetkili erişimi kontrol sistemi
- Biyometrik sistemler
- Metal dedektörler
4. Video/kamera teknolojileri ve diğer teknolojik araçlar
Güvenliğe yönelik bu temel önerilerin yanı sıra doğal afetler, endüstriyel felaketler ve diğer tehditlere karşı da müzeler bir takım tedbirler almalıdır. Yine her müzenin kendi yapısal özelliklerine göre ideal güvenlik sistemlerini kurmasının önemi göz önünde bulundurularak sadece yol gösterici olması açısından bazı çözüm önerileri şu şekilde ortaya konabilir:
- Yangın tehdidine karşı müzelerde yangın/duman alarm sistemlerinin, yangının ilerlemesini engelleyecek yangın bölmelerinin ve yangın söndürme sistemlerinin olması. (ICMS, 2010, 27)
- Nehirler gibi yüzey suları, sağanaklar, kanalizasyon ve yer altı sularından meydana gelebilecek olan sel tehdidine karşı baraj ve frenleyici sistemlerin olması, hareketli duvarlarla bariyer oluşturulması, kapılara su geçirmez bölmeler yapılması, boruların ve bağlantı noktalarının yalıtılması, atık suyun taşmasını engelleyecek kapakların yerleştirilmesi, yeraltı sularını tahliye edecek tulumbaların/pompaların/boruların olması. (ICMS, 2010, 36-37)
- Kimyasal sızıntılara karşı kimyasalların yayılmasını engelleyecek ve kimyasalları etkisizleştirecek malzemelerin hazır bulundurulması, tahliye için gereken su kaynakları, davlumbazlar, alarm sistemleri, havalandırma/ klima/duman kontrol sistemleri (ICMS, 2010, 44)
- Depreme karşı deprem hazırlık planının gerçekleştirilmesi, personel eğitimi ve tatbikatlar, vitrin, dolap ve diğer tüm sergileme ve depolama elemanlarının depremde esere zarar vermeyecek malzemeden yapılması ve sabitlenmesi, eserlerin bulundukları yere sabitlenmesi, mümkünse taban yalıtımı yapılması. (Ertürk, 2012, 161)
- Terör saldırılarına karşı bina çevresine ve girişine fiziksel engeller konması, kapalı devre kamera sistemlerinin yerleştirilmesi, güvenlik aydınlatma sistemlerinin kurulması, x-ray cihazlarının kullanılması, erişim denetimi yapılması, kırık cam parçalarının saçılması engelleyecek film uygulaması yapılması. (ICMS, 2010, 56-57)
Bu örneklerden yola çıkarak hazırlanacak acil durum eylem planlarının oldukça kapsamlı olması, personelin eğitimli ve hazır olması ve güvenlik önlemlerine ilişkin her türlü teçhizat, sistem ve malzemenin çalışır durumda ve güncel olması önem arz etmektedir. Risk öncesinde, olay esnasında ve olaydan sonra yapılacaklar, görev ve sorumluluklar, kontrol listeleri müzenin ve koleksiyonun özellikleri göz önünde bulundurularak detaylı bir şekilde hazırlanmalıdır. Özetle, öngörülemeyecek durumlarla her an karşılaşma ihtimali söz konusudur. Bu durumlar doğal kaynaklı olabileceği gibi insan kaynaklı tehditler olarak da ortaya çıkabilmektedir. Müzeler bünyelerinde barındırdıkları eşsiz eserleri korumakla ve gelecek nesillere aktarmakla yükümlüdür. Bunu başarabilmek için de olası tüm risklere karşı önlem almak durumundadırlar. Her müzenin yapısal özellikleri, bulundukları yerin yapısı, koleksiyonlarının ihtiyaçları farklılık gösterdiğinden bu makalenin konusu olan müze güvenliğine ilişkin bütün risklerin ve tüm olası çözüm önerilerinin kapsamlı bir şekilde ele alınması mümkün olamamaktadır. Buradaki amaç en genel haliyle olası risklere dikkat çekmek ve mümkün olabilecek çözüm önerilerine örnekler vererek her müzenin kendine özgü bir güvenlik ve acil durum eylem planı hazırlaması konusunda yol gösterici olmaktır. Her müze kendi risk değerlendirmesini yaparak olası riskleri tespit etmeli, önceliklerini belirlemeli ve kısa, orta ve uzun vadede alınabilecek önlemleri detaylı bir şekilde ortaya koymalıdır. Sürecin her zaman gerektiğinde eksiksiz ve doğru bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla personel eğitimine önem verilmeli, durum öncesi, durum esnası ve sonrasında yapılacakları adım adım net bir şekilde ortaya koyan ve kontrol listesi, müze planları, prosedürler ve diğer tüm gerekli bilgilerin bulunduğu bir yazılı acil durum eylem planı hazırlanmalıdır. Sadece iyi koordine edilmiş kapsamlı güvenlik önlemlerinin yeterli düzeyde koruma sağlayabileceği unutulmamalıdır. Diğer bir deyişle, ancak iyi bir eylem planıyla eserlerin kaybedilmesi, yok olması, hasar görmesi riskleri öngörülebilir hale gelmekte ve hasarların azaltılması sağlanabilmektedir.
KAYNAKÇA
Alexander, Edward P. 1996. Museums in Motion: An Introduction to the History and Functions of Museums. California: AltaMira Press. CFPA-E. 2012. Security Guidelines For Museums and Showrooms. https://www.apsei.org.pt/media/recursos/documentos-de-outras-entidades/ CFPA-guideline-security/guidelines_museums_05- 2012-s_1381921028.pdf [27.04.2021]. Das, Shruti. 2013. Importance of Security Systems in Museums. Proceedings of Seminar on Museum Security, 21-22 February 2013. ed. Achal Pandya. New Delhi: 90-102. Ertürk, Nevra. 2012. “Müze Koleksiyonlarının Depreme Karşı Korunması”, Müzebilimin ABC’si. ed. Nevra Ertürk ve Hanzade Uralman. İstanbul, Ege Yayınları: 157-168. ICMS. 2010. Müzeler İçin Acil Durum Prosedürleri El Kitabı. ed. Willem Hekman. çev. Bingül Gündaş. İstanbul: Ekin Kitap ve Görsel Yayıncılık. ICOM. [27.04.2021]. International Council of Museums, Who We Are, The Vision. http://icom.museum/ who-we-are/the-vision/museum-definition.html. Kuzucuoğlu, Alpaslan Hamdi. 2015. “Müze/Kütüphane Enformatiğinin Risk Azaltma Çalışmalarında Kullanılması”, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Ulusal Müzecilik Sempozyumu Bildirileri, 20-22 Mayıs 2015. Ed. Serhan Aras. İstanbul, Deniz Basımevi Müdürlüğü: 410-420. NPS. [25.04.2021]. Museum Handbook, 2002. https://www.nps.gov/museum/publications/MHI/ Chapter%209.pdf. Özkasım, Hale, Semra Ögel. 2005. Türkiye’de Müzeciliğin Gelişimi. İTÜ Sosyal Bilimler Dergisi. c. 2. s. 1: 96-102. Tomastik, Marek, Katerina Vichova, Eva Hoke, Eric Pfeffer. [24.04.2021]. Possibilities of Security Measures in Museums in the Czech Republic. MATEC Web Conferences 210, 2018 https://publikace.k.utb.cz/bitstream/ handle/10563/1008326/Fulltext_1008326. pdf?sequence=1&isAllowed=y. Weil, Stephen E. 2004. Rethinking the Museum: An Emerging New Paradigm. Reinventing the Museum: Historical and Contemporary Perspectives on the Paradigm Shift. ed. Gail Anderson. California: Altamira Press: 74-79.