
Liman tesislerini drone saldırılarından nasıl koruruz?
İHA/Drone’ların menzilinin ülkeler arası mesafeleri kat edebilecek şekilde artabileceği, böylelikle kullanım alanlarının çeşitlenerek, etki sahalarının ve sürpriz etkisinin her seviyedeki risk ve tehdit değerlendirmelerine yeni bir boyut kazandırabileceği değerlendirilmektedir.
İnsansız Hava Aracı (İHA)/ Drone’un tanımı
Günümüz teknolojisi ile gelinen noktada İnsansız Hava Aracı (İHA)/drone için kapsamlı bir tanım ortaya koymak gerekirse; “uzaktan kumanda, otomatik pilot veya seyrüsefer cihazı ya da bir bilişim sistemi vasıtasıyla otonom veya yapay zekâ ile yönetilen, içinde veya üzerinde herhangi bir insan/pilot/uçuş personeli/mürettebat olmaksızın havalanabilen, havada seyredebilen/kalabilen ve yere ya da çeşitli platformlara iniş yapabilen hava araçları1” olarak tanımlanabilir.
Ortaya çıkışından bu yana kullanım yerleri
Avusturya’nın 1849 yılında Venedik bombardımanı için kullandığı ilk insansız balon her ne kadar günümüz İHA tanımı ile tam olarak örtüşmese de bugünkü drone’ların öncüsü kabul edilir2. Birinci Dünya Savaşı sırasında geliştirilen ilk uzaktan kumandalı, elektrikli uçaklar bugün kullanılanların atası sayılabilir3. İngiltere tarafından önceleri kara topçuları için radyo kontrollü insansız hedef uçağı olarak kullanılan drone’ların, 1915’te Alman siperlerinin 1500 kare fotoğrafını çekmesi, İHA’ların istihbarat maksadıyla kullanımı için bir dönüm noktasıdır. Yine de casus uçaklar olarak kullanılması 1950’lerin sonunda mümkün oldu.
ABD’nin 2001 yılından itibaren başlattığı “terörizmle savaş” girişiminin parçası olarak, İHA’ların füzelerle donatılarak saldırı fonksiyonu kazandırılması ise bu teknolojinin kullanımında yeni bir kilometre taşını oluşturdu. Zaman içerisinde özellikleri, boyutları, güdüm/kontrol sistemleri, kullanım alanları çeşitlenerek gelişen drone’lar, günümüzde sadece savunma sektöründe değil, insani yardım, keşif-gözetleme, arama-kurtarma, sağlık hizmetleri, tarımsal ve zirai uygulamalar, fotoğrafçılık ve sinema, haritacılık, kargo ve ulaştırma hizmetleri, trafik ve güvenlik, spor ve yarışmalar ya da hobi gibi pek çok alanda kullanılmaktadır4.
İha/Drone kullanımı için ulusal hukuki ve teknik düzenlemeler
Drone’ların günümüzde herkes tarafından satın alınabilir ve ulaşılabilir bir duruma gelmesi, hukuki ve teknik düzenleme ihtiyaçlarını da beraberinde getirmiştir. Ülkemizde İnsansız Hava Araçlarının (İHA/Drone) uçuşları 14.10.1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununa dayanılarak hazırlanan, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM)’nün 22.02.2016 yayım tarihli İnsansız Hava Araçları Sistemleri Talimatı’na (SHT-İHA) (22 Nisan 2016 tarihli revize) ve 01.09.2016 tarihinde yayınlanan 674 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 33. maddesine göre düzenlenmektedir.
İnsansız Hava Aracı Sistemleri Talimatı (SHT-İHA)’na göre;
- Devlete ait İHA’lar,
- Yalnızca kapalı alanlarda kullanılan İHA ve sistemleri,
- Yere veya herhangi bir platforma bağlı olan insansız balon ve benzeri sistemler ve
- Azami kalkış ağırlığı 500 gr.’dan daha az olan İHA’lar haricindeki tüm İHA olarak tanımlanan araçlar SHT-İHA kapsamına alınmıştır (bazı ülkelerde bu sınır 250 gram olarak uygulanmaktadır).
“2019 yılında Suudi Arabistan’daki petrol terminallerine, limanlara ve Basra Körfezi’ndeki bazı gemilere gerçekleştirilen drone saldırıları, bu yeni tehdidin Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği-ISPS kapsamında da göz önünde bulundurulması gerektiğini gösterdi.”
SHT-İHA’ya göre İHA’lar azami kalkış ağırlıklarına göre İHA0 ila İHA3 arasında değişen toplamda 4 ayrı sınıfa ayrılmıştır (İHA0:500 gr.-4 Kg./İHA1:4 Kg.-25 Kg./İHA2:25 Kg.-150 Kg./İHA3:150 Kg. ve üstü). Bu sınıflara giren İHA’ların; ithal teknik uygunluk kriterleri, uçuşa elverişlilik kriterleri, asgari teçhizatları, bakım ve onarım gereklilikleri söz konusu talimat kapsamında düzenleme altına alınmıştır.
Belirtilen talimat çerçevesinde Mülki İdari Amir’den izin alınmadan İHA uçurulması yasaklanmış ve izin verilen alanlar dışında İHA uçurmaya para cezası yaptırımı konulmuştur. “Mülki İdari Amirlerinin belirlediği alanlar haricinde uçuş yapma yasağı” hobi, sportif ve ticari amaçlı uçurulan tüm İHA’ları kapsamaktadır (500 gr. altındaki İHA’lar her ne kadar bu yasağın kapsamında olsa da hukuki düzenlemeler arasındaki çelişki nedeniyle uygulamada cezai işleme tabi tutulmamaktadır). Bu çerçevede bir başka düzenleme ise 500 gram ve üstü İHA’larda pilotların mutlaka lisanslı olması, İHA’nın uçuşa elverişlilik sertifikasına sahip olması ve hava aracı ile kullanan pilotun kaydının yapılma zorunluluğudur .
İHA Talimatı (SHT-İHA) uyarınca, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden izin alınmadan ve risk analizi yapılmadan;
- İrtifaya bağlı olmaksızın havalimanlarında, en yakında bulunan pistin kenarından 5 NM (9 km) mesafeden daha yakın sahada,
- İrtifaya bağlı olmaksızın seyrüsefer yardımcı cihazları, heliport, heliped, hava parkı, Genel Müdürlük resmi internet sitesinde yayımlanmış olan denize/iniş kalkış alanları, vb. merkez olmak üzere 5 NM (9 km) yarıçaplı sahada,
- 400 ft üzerinde yapılacak uçuşlarda,
- Türkiye’nin Havacılık Bilgi Yayını (AIP)’nda belirtilen “Yasak, Tahditli ve Tehlikeli Sahalar”da,
- Mülkiyet sahibinden izin alınmadan özel mülkiyet sahası üzerinde,
- Askeri binalar ve tesisler, cezaevi, akaryakıt depoları ve istasyonları, silah/fişek fabrika ve depoları gibi kritik yapı, tesis ve varlıkların çevresinde herhangi bir sınıftaki İHA ile uçuş yapılması yasaklanmıştır :
Ayrıca İHA0 ve İHA1 sınıfındaki İHA’lar ile NOTAM alınmadan, uçuşa yasak olmayan bölgelerde ve mahallin en büyük Mülki İdare Amiri tarafından yasaklanmayan yer ve zamanlarda uçulması durumunda; - Sadece görerek meteorolojik koşulların sağlandığı durumlarda, gündoğumu-günbatımı saatleri arasında ve en az 2 km görüşe açık havalarda uçuş gerçekleştirilebilir,
- İHA, yatayda 500 metreyi geçmeyecek şekilde pilotun görüş alanında olmalıdır,
- Yerden 87.400 feet (120 metre) yüksekliğin üzerine çıkılmamalıdır,
- İnsan ve yapılardan en az 50 metre uzaklıkta uçuş gerçekleştirilmelidir.
İHA2 ve İHA3 sınıfındaki İHA’lar için ise;
- . Hava trafik usulleri açısından VFR88 uçuş gerçekleştirilen hava aracı statüsünde kabul edilmesi sebebiyle, uluslararası kurallar ve Türkiye AIP’sinde yer alan hükümler ve olabilecek diğer düzenlemeler dâhilinde uçuş gerçekleştirebilirler,
- . Uygun ekipmanlara sahip ve gerekli izinleri alınmış İHA’lar ile yapılan uçuşlar hariç tutulmak üzere, gece görerek uçuş (VFR) gerçekleştiremez.
İHA’ların bilinen yasal kullanım alanları dışında, yurt dışında ve ülkemizde hukuka aykırı bazı kullanım yöntemleri olarak;
- Terör, savaş ve savaş benzeri harekatlarda saldırı silahı, istihbarat toplama ve gözetleme ekipmanı olarak kullanılması,
- Suç mahalli gözetlemesi,
- Hapishane ve benzeri yerlere uyuşturucu/silah teslimatı,
- Bilgisayar korsanlığı,
- Hırsızlık,
- Yasak bölgelerin ihlali,
- Voyörizm (Röntgencilik),
- Haberleşmenin gizliliğinin ihlali (kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması),
- Özel hayatın gizliliğinin ihlal (ses/görüntü kaydı alınması),
- Yasa dışı elde edilen ses/ görüntülerin veya yayın izni bulunmayan materyallerin canlı ses/ görüntü aktarım özellikli İHA’lar ile yayın yapılması türünde suçlar gözlemlenmiştir.
İHA/Drone teknolojilerinin günümüzde geldiği seviye dikkate alındığında bugünkü hukuki düzenlemelerin özellikle tesis ve kişisel güvenlik ihtiyaçları açısından yetersiz kalacağı anlaşılmaktadır. Örneğin; 500 gramın çok altında olduğu için hiçbir kayıt, izin, sertifika, saha ve pilot zorunluluğu bulunmayan, kol saati büyüklüğündeki bir nano drone veya avuç içine sığacak kadar küçük bir mikro drone ile yukarıda sayılan suç türlerine ilave olarak suikast, sabotaj gibi hayati suçların kolaylıkla işlenebilmesi veya yine 500 gr.’ın altındaki onlarca drone’un aynı anda “kurt sürüsü” taktiği ile kullanımı sonucunda verilecek zararın misliyle artırılabilmesi mümkündür.
Ayrıca mevcut güdüm teknolojileri, enerji sistemleri, ağ merkezli ve/veya uydu kontrol olanakları, karıştırmaya karşı koruma ve karıştırmaya yönelme sistemleri dikkate alındığında, yakın zamanda halihazırdaki İHA/drone’ların menzilinin ülkeler arası mesafeleri kat edebilecek şekilde artabileceği, böylelikle kullanım alanlarının çeşitlenerek, etki sahalarının ve sürpriz etkisinin her seviyedeki risk ve tehdit değerlendirmelerine yeni bir boyut kazandırabileceği değerlendirilmektedir.
“Liman tesisleri için temel sorun hava vasıtasının yeterli mesafeden tespit edilebilmesi, dost/düşman ayrımının yapılabilmesi, uyarı ve önleme sistemlerinin zamanında aktive edilebilmesidir.”
Liman Tesislerine Yönelik Drone Tehdidi
Günümüzde İHA/Drone’ların kolay elde edilebilir olması, hukuki ve teknik düzenlemelerdeki boşluklar, kontrol zafiyet ve zorlukları nedeniyle, özellikle 500 gr.’dan küçük olan modellerin her yerde uçurulduğunu görmek mümkündür.
İHA/Drone sistemlerinin sadece devlet kurumları tarafından değil, aynı zamanda özel kurum ve kişiler ile yasadışı örgütler tarafından da kullanılabilir hale gelmesi, bu sistemlerin yeni bir risk ve tehdit olarak tesislerin güvenlik değerlendirmelerine de dahil olmasına yol açmıştır.
Özellikle 2019 yılında Suudi Arabistan’daki petrol terminallerine, limanlara ve Basra Körfezi’ndeki bazı gemilere gerçekleştirilen drone saldırıları, bu yeni tehdidin Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği-ISPS kapsamında da göz önünde bulundurulması gerektiğini gösterdi. Bu çerçevede gerek Uluslararası Denizcilik ÖrgütüIMO, gerek Avrupa Birliği’nin ilgili denizcilik kurumları ve gerekse de bölgesel deniz güvenliği kuruluşları ile müstakil ülkeler kendi drone stratejilerini, kılavuzlarını, en iyi uygulama yöntemlerini hazırlama çalışmalarını sürdürmektedir. Liman tesisleri üzerinde veya yaklaşma sularında karşılaşabilecekleri drone’ların o bölgede bulunma maksatları çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Örneğin,
- Devlet kurumlarına ait drone’lar, herhangi bir izine tabi olmaması nedeniyle, bölgede trafiğin takibi, deniz/hava kirliliği gözlemi, güvenlik devriyesi, haritacılık gibi faaliyetler için önceden bildirimde bulunmadan liman üzerinde veya yakınlarında uçuş yapabilir,
- Drone kullanma izni olan komşu liman tesisleri havadan gözetleme ve devriye maksadıyla liman tesis sınırları yakınında drone uçurabilir,
- Hobi maksatlı bilinçsiz kullanıcılar tarafından veya meraklı drone’cular tarafından tesis yakınlarında gözetleme veya fotoğraf çekmek için kullanılabilir,
- Rakip şirketler tarafından yasa dışı kurumsal istihbarat elde etmek maksadıyla kullanılabilir,
- Terör örgütleri veya diğer suç grupları istihbarat toplama, eylem yapma veya doğrudan saldırı maksadıyla kullanılabilir. Bu örneklerden herhangi biri ile karşılaşılması durumunda liman tesisleri için temel sorun hava vasıtasının yeterli mesafeden tespit edilebilmesi, dost/düşman ayrımının yapılabilmesi, uyarı ve önleme sistemlerinin zamanında aktive edilebilmesidir.
Liman tesislerine yönelik Drone tehdidinin tespit ve önlenmesine yönelik tedbirler
1. Droneları Tespit Yöntemleri
a. Drone Radarları: Gönderilen elektromanyetik dalgaların drone’lara çarpıp geri dönmesi prensibiyle çalışan radar sayesinde drone’lar her hava koşulunda tespit ve takip edilir.
b. Radyo-Frekans (RF) Tarayıcı: Drone’ların kontrol ve veri aktarım frekans bantlarını pasif olarak tarayarak tespit yapar. Otonom drone’lara karşı etkisizdir. Drone’un sadece konumunu değil, kontrol edildiği yeri de tespit edebilir.
c. Elektro-Optik (EO) Kamera: Elektro-Optik kamera sistemleriyle alınan görüntüden drone’un tespit edilmesi yöntemidir. Radar sistemleriyle beraber kullanıldığında, tespit edilen drone’ların sınıflandırılmasını kolaylaştırır. Kötü hava koşullarında etkisi azdır.
d. Kızılötesi/Termal Kamera: Cisimlerden yayılan kızılötesi ısı farklılıklarının pasif yöntemlerle görüntülenmesi prensibine göre tespit yapar. Gündüz, gece veya kötü hava koşullarında dahi yüksek netlik ve çözünürlükte görüntü elde eder.
e. Akustik Analiz: Bu yöntemle drone motor ve pervane sesinden tespit edilir. Bilinen akustik drone imzalarını barındıran bir kütüphane yardımıyla tespit edilen pervane sesi sınıflandırılır. Drone tespit edildikten sonra sinyal işleme teknikleri kullanılarak drone’un yeri de tespit edilebilir. Hava koşulları ve çevre gürültüsünden olumsuz etkilenir, menzili kısadır.
f. Çoklu Tip Sensörler: Daha kesin sonuçlar elde etmek ve hata oranını düşürmek için yukarıda belirtilen birden fazla tespit yönteminin beraber kullanılmasıdır.
“Tesislerin ve kişilerin kendi bölgelerini ve kişisel haklarını ihlal eden drone’lara karşı uygulayabilecekleri etkin tedbirlerin günün şartlarına uygun olarak düzenlenmesinin tehdit ve risklerin minimize edilmesine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.”
2. Droneları Önleme Yöntemleri
a. Anti-Drone’lar: Daha küçük drone’ları yakalamak ve devre dışı bırakmak için tasarlanmış, büyük bir ağla donatılmış ya da diğer drone’un pervanelerini durduracak bir ip atabilen daha büyük drone’lardır.
b. RF Anti-Drone Karıştırıcılar: Hava sahasındaki RF sinyalleri drone’lar için tarar ve yüksek güçlü radyo sinyalini kullanarak kontrol sinyallerini karıştırır. Ancak ülkemizde yasal olarak yetki verilen devlet kurumlarının dışındaki kurum ve kuruluşların kullanması yasaktır.
c. GPS Karıştırma: Drone’un uydudan gelen GPS sinyalini engelleyerek drone’u etkisiz hale getirir. Bu yöntem, uydu bağlantısı olmayan ve otonom olarak görev yapan drone’lar karşısında etkisizdir.
d. Drone-Köreltici Lazerler: Bir drone’un kontrol sinyallerine müdahale etmek yerine, kamerasına müdahale ederler. Dijital kameralar, görsel bilgileri almak için bir ışık sensörü kullanır, bu nedenle bu sensörü çok fazla ışıkla aşırı yükleyerek kör eder. Yanlışlıkla bir uçak pilotuna yada diğer kişilerin gözüne tutulmamalıdır.
e. Drone Kaçırma (Aldatma): Bilgi teknolojilerini kullanan hiçbir cihazı %100 korumak mümkün değildir. Çeşitli hacking yöntemleri ile drone’ların da kontrolü ele geçirilebilmektedir
f. Silah: Normal veya özel mühimmatla drone’a zarar verilerek, etkisiz hale getirilir. Bu yöntem günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yönteminin en riskli tarafı drone’dan seken veya drone’u ıskalayan mermilerin çevreye zarar verme olasılığıdır.
g. Çoklu Tedbir Sistemi: Yukarıda belirtilen drone önleme yöntemlerinden birkaçının birlikte kullanılmasıyla daha kesin sonuçlar elde edilebilir.
h. Anti-Drone Kuşları: İnsansız Hava Araçları ile mücadele etmek üzere özel olarak eğitilen kartal ve şahinlerin bu konuda oldukça başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Bu kapsamda liman tesisleri için en önemli konu İHA/drone’un doğru teşhisi, yasal ve emniyetli müdahalenin yapılabilmesidir.
Sonuç olarak
Teknolojiler geliştikçe İHA/ drone’ların kullanım alanları, taşıma kapasiteleri, sevk ve idare sistemleri, harekât yarıçapları artmakta, boyutları ihtiyaca en uygun olarak tasarlanabilmektedir. Bu gelişmelere paralel olarak faydalı kullanım yöntemlerinin yanı sıra yasa dışı kullanım yerleri ile kişilere, tesis ve kurumlara yönelik yaratabileceği tehdit ve riskler de çeşitlenerek artmaktadır. Buna mukabil, drone’ların günlük hayatımızdaki kullanımına yönelik yasalar ve teknik düzenlemeler teknolojik gelişmelerin gerisinden gelmekte, drone kullanıcılarının istismar edebileceği gri alanlar oluşabilmekte, kişilerin ve tesislerin maruz kalabileceği risk ve tehdidin önlenmesine yönelik etkin fiziki tedbirlerin uygulamaya koyulması bu tedbirleri yasaklayan farklı yasaların müeyyideleri nedeniyle mümkün olamamaktadır. Ancak her halükârda gerekli yasal düzenlemelerin tek etkili savunma yöntemi olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle İHA/Drone’ların resmi ve özel kullanımına yönelik yasal düzenlemelerin güncel kullanım ihtiyaçlarını karşılayacak ve yasadışı kullanımının önüne geçecek şekilde kapsamlı olarak gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Buna ilave olarak, yasadışı drone kullanımı nedeniyle özel tesis ve kurumlar ile kişilerin maruz kalabilecekleri tehdit ve risklerin bertaraf edilmesine yönelik tedbirler kapsamında, drone’ların tespit ve teşhisi ile o bölgedeki tesislerin zamanında haberdar edilmesine yönelik bir kontrol, erken ihbar ve uyarı sisteminin merkezi olarak kurulmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Ayrıca, tesislerin ve kişilerin kendi bölgelerini ve kişisel haklarını ihlal eden drone’lara karşı uygulayabilecekleri etkin tedbirlerin günün şartlarına uygun olarak düzenlenmesinin tehdit ve risklerin minimize edilmesine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
1 http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2016-125-1593
2 https://www.inovasyonkulturu.com/single-post/ge%C3%A7mi%CC%87%C5%9Fteng%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCze-dronee-tari%CC%87h%C3%A7esi%CC%87
3 https://www.thebureauinvestigates.com/explainers/history-of-dronee-warfare
4 https://avdesodronee.com/dronee-nedir-ve-dronelarin-kullanim-alanlari-nelerdir/