
“Yeni teknolojiler bulmaya devam edeceğiz”
Nisan 2021 itibarıyla Securitas’ın Avrupa Elektronik Güvenlik Başkanı olarak atandım. Toplam büyüklüğü yaklaşık 500 milyon Euro olan ve 24 ülkeden oluşan bölgenin elektronik güvenlik faaliyetlerinin sorumluluğunu aldım.
Ağustos sayımızda, sektörden bölümümüzde, ülkemizdeki güvenlik sektörünün en başarılı iş insanlarından Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli’yi konuk ettik. Aynı zamanda Securitas’ın Avrupa Elektronik Güvenlik Başkanı da olan İsmail Uzelli sorularımızı siz değerli okurlarımız için yanıtladı.
Öncelikle sizi tanıyarak başlayalım. Ticaret hayatınız ve özellikle güvenlik sektörüne girişiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Kariyerime aile şirketi olan Uzelli A.Ş.’de başladım. Perakende sektöründe faaliyet gösteriyordum, o dönemde mağazalarımızın elektronik güvenlik ihtiyaçlarını beklentimize uygun şekilde karşılayacak bir çözüm ortağı bulamayışımız gelişime açık olan bu sektöre girmeme sebep oldu. Araştırmalarım sonucunda Sensormatic ABD ile tanıştım. Alanında en iyi olan ve vizyonu ile beni etkileyen firma ile iş ortaklığı anlaşması yaptım ve 1994 yılında Sensormatic Türkiye’yi kurarak elektronik güvenlik sektöründe hizmet vermeye başladım. Bu süreçte Türkiye’de güvenlik endüstrisinin gelişimine katkı sağlayan pek çok yeni teknolojiyle sayısız ilke imza attık. 2011 yılında, bugün 48 ülkedeki faaliyetleri ve 355 bin çalışanıyla dünyanın en büyük güvenlik şirketleri arasında yer alan İsveç merkezli Securitas ile gerçekleştirdiğimiz birleşmenin ardından, Sensormatic CEO’su olarak görev yapmaya devam ettim. Nisan 2021 itibarıyla yeni bir görev üstlendim. Securitas’ın Avrupa Elektronik Güvenlik Başkanı olarak atandım. Toplam büyüklüğü yaklaşık 500 milyon Euro olan ve 24 ülkeden oluşan bölgenin elektronik güvenlik faaliyetlerinin sorumluluğunu aldım.
Kariyer planınızı yaptığınız dönemlerde güvenlik sektöründe bu kadar hızlı bir şekilde bu kadar önemli pozisyonlara geleceğinizi hayal ediyor muydunuz, biraz da başarı hikayenizi anlatır mısınız?
Açıkçası bu sektörde bir kariyer planım yoktu. Güvenlik sektöründeki kariyerime teknolojiye olan ilgim ve kendi işimdeki ihtiyaçlarım yön verdi. Sektöre girdikten sonra doğal bir sonuç olarak sektörü geliştirmeye yönelik çalışmak istedim. Bu anlamda önemli görevler üstlendim. GESİDER kurucu üyelerindenim ve 2 dönem üst üste derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptım. 2014-2017 arasında da dünyanın en büyük güvenlik derneği olan ASIS’in Türkiye Başkanlığı görevini üstlendim. ASIS çatısı altında yaptığımız çalışmalarla Türkiye güvenlik endüstrisinin gelişimine önemli katkılar yaptık. Nisan 2019 tarihinden bu yana Türkiye Özel Güvenlik Federasyonu’nun Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdürüyorum. Elektronik güvenlik alanındaki 27 yılı aşkın tecrübem, bana bu yıl yeni bir görev teklifini getirdi. Securitas’ın Avrupa Elektronik Güvenlik Başkanı olarak elektronik güvenlik alanında büyüme hedefi olan Securitas’ın, Avrupa bölgesinde şirket satın almaları ve birleşmeler de dahil olmak üzere gelecek stratejilerinin şekillenmesine liderlik ediyorum. Sensormatic CEO’su olarak da görevim devam ediyor.
“Türkiye’nin en büyük 15 bankasının 8’inin genel merkezleri, yaklaşık 1.000 banka şubesi ve 2 bine yakın ATM, 35 farklı havalimanı, 135 ceza infaz kurumu, 30 adalet sarayı ve perakende sektörünün yüzde 60’ına hizmet veriyoruz.”
Sensormatic’in Türkiye ve Avrupa’daki yeri ve projeleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Bugün itibarıyla Türkiye genelinde 18 ilde yerleşik ekibimiz ve konusunda uzman 300’e yakın çalışanımızla hizmet veriyoruz. 80’e yakın markayı aynı çatı altında toplayan, Türkiye’de güvenlik teknolojileri denince ilk akla gelen ve küresel hedefleri olan bir şirketiz. Perakende, Havacılık, Kamu-Adalet, Bankacılık-Finans, TicariEndüstriyel kuruluşlar, Enerji, Sağlık, Eğitim, Lojistik, Spor, Turizm ve Otelcilik alanlarına güvenlik gibi iş kollarının ihtiyaç duyduğu güvenliği ve operasyonel verimliliği; teknoloji, insan ve bilgiyi en iyi şekilde birleştirerek sunuyoruz. Elektronik Güvenlik Çözümleri alanındaki tecrübemizle Türkiye’nin 81 iline yayılmış 40 bini aşkın kurulu sistemimizle hizmet veriyoruz. Türkiye’nin en büyük 15 bankasının 8’inin genel merkezleri, yaklaşık 1.000 banka şubesi ve 2 bine yakın ATM, 35 farklı havalimanı, 135 ceza infaz kurumu, 30 adalet sarayı ve perakende sektörünün yüzde 60’ına hizmet veriyoruz. Farklı sektörlerde pek çok projemiz halihazırda devam ediyor. Sağladığımız “akıllı önleyici güvenlik”, birbirini destekleyen, kapsamlı bir çözüm karması gerektiriyor. Sensormatic olarak, bünyesinde yer aldığımız dünya devi Securitas ile güvenlik teknolojileri, güvenlik, kontrol, uzaktan izleme, itfaiye ve danışmanlık olmak üzere 6 ana alanda tanımladığımız hizmetlerimizle ideal güvenlik sağlıyoruz. Bu 6 hizmeti dünyada verebilen tek kuruluşuz.
“AR-GE Merkezi olmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuru yaptık ve başvurumuz kabul edildi. Nisan ayı itibarıyla AR-GE Merkezi statüsüyle faaliyet gösteriyoruz.”
Entegre çözümleriniz ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Güvenlik sistemi projelerinde sistemleri birbirleriyle tam entegre çalışacak şekilde tasarlamak büyük önem taşıyor. Başta geçiş kontrol olmak üzere, video izleme, yangın algılama, alarm, asansör gibi birçok farklı sistem ile entegre olarak güvenlik aksiyonları alınabiliyor. Entegrasyonunu yaptığımız sistemler kullanıcılarına ne sağlıyor bir iki örnekle açıklamaya çalışayım. Örneğin asansör sistemi ile entegre çalışan geçiş kontrol sistemi yazılımı asansörün otomatik olarak bulunan kata gelmesini sağlarken, kişilerin sadece yetkilendirildikleri kata çıkmalarını da kontrol edebiliyor. Böylece güvenlik seviyesi artırılırken, asansörler en verimli şekilde kullanılmış oluyor. Asansör bekleme ve katlara ulaşım süreleri minimuma iniyor. Olası bir yangın anında ilgili dedektörün devreye girmesi, sonrasında çıkış kapı ve turnikelerinin otomatik olarak açılarak asansörlerin kullanıma kapanması gibi süreçler de yine entegrasyonlar ile gerçekleşiyor. Güvenlik sağlanacak olan alana yerleştirilen yerleştirilen akıllı kameralar, sahip oldukları video analiz algoritmaları ile alandaki hareketleri otomatik algılıyor ve potansiyel tehlikeleri güvenlik biriminin ekranına gerçek zamanlı olarak aktarıyor. Bu noktada uzaktan sesli anons sistemiyle şüpheliye sözlü bir uyarı yapılabiliyor. Bu anons, oraya kazara girmiş olan bir kişinin oradan hızla uzaklaşmasını sağlarken, kötü niyetli kişi ya da gruplara ise ‘Güvenlik güçlerinin sizden haberi var, müdahale etmeden burayı hemen terk edin’ uyarısını yapıyor. Entegrasyona ilişkin daha pek çok çözümden bahsedebiliriz. Burada önemli olan riskin ya da ihtiyacın doğru belirlenmesidir. Sonrasında uzman ekiplerimiz bazen yazılım bazen donanım desteği ile sistemlerin birbiri ile konuşmasını sağlıyor ve bu da hem güvenliği üst seviyeye çıkartıyor hem de operasyonel verimlilik sağlıyor.
Araştırma – Geliştirme (ARGE) çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
AR-GE süreçlerinde normalde iki türlü yaklaşım var: Ürünü geliştirip piyasaya çıkmak ya da ürünü müşteriyle birlikte geliştirmek. Biz hep ikinci yaklaşımı yani ürünü müşteriyle beraber geliştirmeyi tercih ettik. Çünkü müşteri odaklı bir firmayız ve müşterimizin müşterisini tanıdıkça daha uygun çözümleri sunabiliyoruz. Amacımız ve vizyonumuz hep bu doğrultuda devam edecek. Oturup müşteriden bağımsız bir ürün geliştirip, sizin için şunu tasarladık demekten ziyade müşteriyle beraber çıkıp, aynı yolculukta onların ihtiyacına yönelik çözümleri sunmayı hedefliyoruz. 2016 yılından bu yana 170 farklı müşterimiz için 300’ün üzerinde yazılım ve donanım geliştirme projesini hayata geçirdik. Beş yılın sonunda bu alanda ulaştığımız yetkinlik, konusunda uzman kadromuz, müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler bizi önemli bir noktaya taşıdı, AR-GE Merkezi olmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuru yaptık ve başvurumuz kabul edildi. Nisan ayı itibarıyla AR-GE Merkezi statüsüyle faaliyet gösteriyoruz. Kazandığımız yeni resmi AR-GE Merkezi statüsü sayesinde üniversitelerle de iş birliği yaparak faaliyetlerimizi genişleteceğiz. Sunacağımız inovatif çözümler ile sektördeki lider konumumuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz.
İçinden geçtiğimiz süreçte ortaya çıkan güvenlik ihtiyaçları ve yeni teknolojiler hakkında bilgi verir misiniz?
Salgının yayılımının kontrol altına alınmasında temassız elektronik güvenlik çözümleri kritik rol oynuyor. Yoğunluk ölçüm çözümlerinden noktasal ısı tespiti yapan cihazlara, ateş ölçen teknolojilerden maske kontrolü yapan kameralara kadar birçok teknoloji sağlığın ve güvenliğin sağlanmasında etkin şekilde kullanılıyor. Temassız geçiş kontrol sistemlerine olan ilgi pandemi başlangıcından itibaren sürekli artıyor. Temassız geçiş kontrol sistemleri sisteme tanımlanan iris, yüz, parmak izi gibi biyometrik verileri işleyerek, herhangi bir yere dokunmadan güvenli şekilde giriş-çıkış yapılmasını sağlıyor. Arka planda çalışan derin öğrenme algoritmaları doğruluk payını en üst seviyeye taşıyor. Çözüm, havaalanı, AVM, iş merkezleri ve üretim tesisleri gibi insan trafiğinin yoğun olduğu yerler için ideal bir kullanım sunuyor. Mobil geçiş kontrol sistemlerinde tuş paneli ya da akıllı kartların yerini akıllı telefonlar ve mobil cihazlar alıyor. Uygulama sayesinde ofiste, otoparklarda anahtar olarak cep telefonları ve mobil cihazlar kullanılıyor. Kurulumu oldukça basit olan sistemde, kullanıcılar cep telefonu ya da mobil cihazlarına indirdikleri bir uygulamayla kendi mobil kimliklerini oluşturup kullanıma başlıyor. Hem kapalı hem açık mekanlarda bugün en önemli sorun insan yoğunluğu. Yoğunluk Ölçüm Çözümü, gerçek zamanlı analiz yeteneği sayesinde, bir alandaki kişi sayısının anlık olarak takip edilebilmesini sağlıyor. Yoğunluk ölçümü kapılacak alanın girişine konumlandırılan ekrana, içeride kaç kişi olduğu, kaç kişinin girebileceği ve yaklaşık ne kadar süre bekleneceği bilgileri görsel olarak yansıtılıyor. Noktasal Isı Tespiti Yapan Termal Kamera Çözümü de işletme ve kurumda kullanılabilen bir çözüm. Vücut sıcaklığı normal değerlerin üzerindeki kişileri tespit edebilmeyi sağlıyor. Çözüm ayrıca video analiz özellikleri sayesinde maske kullanımının zorunlu olduğu noktalarda sesli ve görsel uyarı yapmanın yanında, maskesiz girişlerin de engellenmesine yardımcı oluyor. Binlerce kişinin bir arada çalıştığı ofisler ve üretim tesislerinde de teknoloji sayesinde alınan önlemler hayatı normalleştirmede önemli rol oynuyor. Sensormatic’in geliştirdiği Passlogic, birçok farklı bina otomasyon ve güvenlik sisteminin birbiriyle kolayca iletişim kurmasını sağlayarak hem çalışan hem ziyaretçi trafiğini uçtan uca takip ediyor. Passlogic’e sahip bir firma, bir çalışanında COVID-19 tespit edildiği durumda, çalışanın daha önce iş yerinde bulunduğu ortamların, temas ettiği kişilerin kimler olduğunun raporunu alabiliyor. Yeni normalde vardiya planlama ve yetki kontrolünü Passlogic yapıyor. Çalışanın servis araçlarına ve yemekhaneye giriş yetkilerini kontrol edebiliyor, kişi sayılarının kolaylıkla sınırlandırılmasına yardımcı oluyor. Passlogic, bu sınırlandırmalara uyulup uyulmadığını kontrol altında tutuyor. Yine az önce bahsettiğim HES (Hayat Eve Sığar) kodu sorgulama modülü sayesinde çözümü kullanan kurumlar personel ve ziyaretçilerinin HES kodunu Passlogic üzerinden sorgulayabiliyor.
Pandemi ile birlikte süreci ele alırsak, ülkemizdeki ve dünyadaki güvenlik sektörünü / pazarını değerlendirir misiniz?
Pazardaki ekonomik sebeplerden dolayı Türkiye’de birçok şirket oldukça zorlandı. Özellikle küçük firmaların hizmet vermekte büyük güçlükler yaşadığını gördük. İthalat işlemleri yavaşladı, global çip sıkıntısı ürün teminini zorlaştırdı. Elektronik güvenlik sektörü küçüldü. Bu dönemde servis bakım hizmetlerinin ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Mevcut yatırımların ayakta tutulması, güncellenmesi ve uzaktan izlenmesinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Hangi teknolojiyi satın aldığınız kadar kimden aldığınız da önemli. Bu dönemde müşteriler farkları daha iyi ayırt etmeye başladı. Mordor Intelligence raporuna göre 2020’de dünya elektronik güvenlik pazarı 40,93 milyar dolar değerindeydi. Bu global pazar büyüklüğünün 2021’den 2026’ya kadar yüzde 8,98’lik bir CAGR ile 68,57 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de ise elektronik güvenlik sektöründe 2021 yılında yüzde 10-15’lik bir büyümenin olacağına inanıyorum. 2022 yılında bu ivmenin biraz daha hızlanacağını öngörüyorum. Çünkü bekleyen yeni yatırımlar var.
“Yakın zamanda sonuçlanmasını beklediğimiz rekabet kurulu kararı sonrasında Tepe Güvenlik de Securitas grup şirketleri arasında yerini alacak. Bu güç birliği sektöre ve ülkemize olan inancımızın bir göstergesi.”
Sensormatic için 2020 yılı nasıl geçti ve 2021 yılına dair hedeflerinizi ve öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?
2020 yılında pandeminin bazı olumsuz etkilerini yaşadık. Aslında yıla hızlı başlamıştık, ancak mart ayının ortasında COVID-19 salgını nedeniyle şirket olarak yıl sonu büyüme hedefimizin biraz gerisinde kaldık. Ancak çalışma arkadaşlarımızın büyük özverisiyle sorumluklarımızı hiç aksatmadan yerine getirdik. Müşterilerimize verdiğimiz hizmetlerde hiçbir sorun yaşamadık. Bunun yanı sıra 2020, işimize ne kadar bağlı, altyapımızın ne kadar kuvvetli olduğunu gördüğümüz bir yıl oldu. Her zaman vurguladığımız ‘sürdürülebilirlik’ konusunda ne kadar başarılı olduğumuzu teyit ettik. İlk olarak ekibimizin çok güçlü olduğunu gördük ve pandemi öncesinde deneyimlemediğimiz birçok stres testini beraber yaşamış olduk. Ofis çalışanlarımız, teknik altyapımız buna uygun olduğu için uzaktan çalışma modeline çok kolay uyum sağladı. Sahadaki ekiplerimiz 7/24 görevlerinin başındaydı. Türkiye’nin her yerinde hizmet vermeye devam ettiler. Hatta servis müdahale süremizi daha daha iyileştirerek 20 saatin altına düşürdük. 2021 yılı ve sonrasında da yeni teknolojileri bulmaya ve bu teknolojileri müşterilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Bulut çözümlerindeki yenilikleri, farklı çözüm ve yaklaşımları inceleyeceğiz. Sadece güvenlik değil müşterilerimizin verimliliklerini de artıracak çözümlerimizin satış faaliyetlerine ağırlık vereceğiz. Kendi geliştirdiğimiz Passlogic (Personel Devam Kontrol ve Ziyaretçi Takip Sistemi), Countware Inventory (Perakende Envanter Yönetim Çözümü) ve Countware Trafik (Ziyaretçi Trafiği Analiz Platformu) çözümlerine farklı kullanım senaryolarını ekleyip daha fazla kurumsal müşterimizin süreçlerine değer katacağız. Güvenlik teknolojilerinde yönetilen hizmetler alanında öncüyüz. Bu alanda daha fazla müşterimizin güvenlik süreçlerini onlar için yönetmeyi hedefliyoruz. Diğer yandan geçtiğimiz günlerde sektörümüz için güzel bir haberi sizlerle paylaşmıştık. Yakın zamanda sonuçlanmasını beklediğimiz rekabet kurulu kararı sonrasında Tepe Güvenlik de Securitas grup şirketleri arasında yerini alacak. Bu güç birliği sektöre ve ülkemize olan inancımızın bir göstergesi. Eskiden olduğu gibi önümüzdeki dönemde de sektörümüzü geliştirmeye yönelik çalışmalarımıza ve yatırımlarımıza devam edeceğiz.