Yangın risk yönetimi
İnsanoğlu çok eskiden beri kendisine zarar veren, ailesine ve mal varlığına tehdit oluşturan tehlikeleri değerlendirmek ve tanımlamak için çabalamıştır. Dolayısıyla risk yönetiminin pratikte uygulanması çok da yeni değildir. Bugüne kadar gelmiş olan her kültür, risk yönetiminin elemanlarını pratikte uygulamış ve uygulamaktadır. Modern risk yönetimi ise, eskiden beri süregelen bu uygulamalara yeni bir yapı ve bakış getirmektedir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yangının doğrudan doğruya etkisi; can kayıpları, maddi hasar, çevre kirliliği olduğu gibi, dolaylı etkileri de iş sürekliliğinin kesintiye uğraması ve prestij kayıpları gibi durumlara yol açmasıdır. Bu durumun hem endüstriyel tesise hem de ülke ekonomisine büyük zararlar verdiği görülmektedir.
Bu vakalara ‘DUR’ diyebilmek; eğitim, yasal-hukuki yaptırımlar (yasal mevzuatlar; kanun, KHK, tüzük, yönetmelikler), belgelendirme firmaları, sigorta şirketleri ve ulusal-uluslararası standartların getirdiği zorunluluklar, denetimler ve bunlara bağlı işletme içi yönetim sistemleri ile hazırlanacak şirket içi prosedürlerin doğru yönetimi ile mümkündür. Eğitim; her konuda olduğu gibi yangın güvenliğinin sağlanması ve öneminin anlaşılmasında da en önemli basamağı oluşturur. Yangın tehlikesinin daha iyi anlaşılması ile tehlike algısı ve risk değerlendirme yetisinde gelişme sağlanarak korunma tedbirlerine verilen önem arttırılmalıdır. Verilecek eğitim ile yangın risk yönetiminin endüstriyel tesislerin her kademesindeki personele ulaşması, katılımın sağlanarak sistemin sürdürülebilir olmasını ve hedefe ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
Geçerli yasal mevzuatlarda belirlenen risk analizi metotları ile, içeriğinde tehlike ve riski tanımlamış, sonucu, tehlike maruziyeti, olay sıklığı, tehlike/risk algısının gösterilmesi ile zenginleştirilmiş risk analizleri ile yangın risk yönetiminin sağlanması gerekmektedir. Yürürlükteki mevzuat işverenin yükümlülükleri kapsamında risk değerlendirmesi çalışmalarında görevlendirilen kişi veya kişilere risk değerlendirmesi ile ilgili ihtiyaç duydukları her türlü bilgi ve eğitim desteğini vermekle yükümlü olduğunu, çalışma ortamında bulunan fiziksel, kimyasal, biyolojik sebeplerden dolayı yangına sebep olacak tehlike ve risklerin belirlenmesi için analizlerin yapılmasına dair iş verene yükümlülükler getirmiştir.
Ulusal ve uluslararası standartlar; risk yönetiminin biçimi ve içeriğini detaylandırmakta, ulaşılması istenen hedeflerin belirlenmesinde yol gösterici olmaktadır. Belgelendirme firmaları ve sigorta şirketleri referans aldıkları mevzuat ve standartlar çerçevesinde konunun uzmanı olan profesyoneller ile yaptıkları denetimlerle işletmelerin kalitesini arttıracak ve işletme körlüğü denilen şirkette kullanılan yöntem ve uygulamalardaki hataların ve gelecekteki olası fırsatların ve risklerin çalışanlar tarafından algılanamaması sorununu ortadan kaldıracaktır.
Yasal mevzuatları, belgelendirme firmaları ve sigorta şirketlerinin öneri ve referans aldıkları standartları kapsayan yönetim sistemlerini kurmak, tebliğ etmek ve uygulanması için gerekli organizasyonu sağlamak, eğitim ve bilgilendirmelerini yapmak, yangın risk yönetimi ve kabul edilebilir risk seviyesine indirilmesine yardımcı olur.
Tehlikeyi hiçbir zaman yok edemiyoruz, kullandığımız ekipman ve makineler, bulunduğumuz ortam ve insan, tehlike kaynakları olarak karşımıza çıkıyor. Ancak; tehlikeleri yönetebilirsek ve gerçekleşme olasılığını azaltırsak sadece potansiyel durum olarak kalmasını sağlar, riske dönüşmesini engelleriz.
Önceliğimiz insan hayatı; bu sebeple can güvenliği tehdidini ortadan kaldırmak, binaların kullanım sınıflarına göre bina yapısal şartlarının yasal mevzuata (BYKHY (Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik), 6331 Sayılı İş Güvenliği Kanunu ve buna bağlı mevzuatlara, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği, Belediye İmar Yönetmelikleri vb.) ve ulusal/uluslararası standartlara uymasının sağlanması gerekir. Bina yapısal şartları, bina kullanıcı yüklerini düşünerek özel ihtiyaç ve ilgi gerektirenler, geçici kullanıcıları düşünerek, insanlara yangın sırasında kaçış zamanı, güvenli şekilde binayı tahliye edecek kaçış yolları ve kapıları sağlamak, yangının başlangıcını ve yayılışını yeterince geciktirmek, yapının çökmesini engellemek, acil müdahale ekiplerine yangın söndürme işlemine başlama olanağı vermesidir. Maalesef günümüzde birçok yapının poliüretan, polistren dolgulu sandviç panel kullanmaları, özellikle Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile ısı yalıtımı sağlamak için yapılan cephe kaplamalarında kullanılan kolay yanabilir malzemeler veya montaj hataları, çelik yapı taşıyıcılarının yangına karşı yalıtılmaması, yeterli sayıda, mesafede ve özellikte acil çıkış tahsis edilmemesi gibi örnekler verebiliriz.
Yukarıdaki yapısal şartları sağlayarak, pasif ve aktif yangın güvenliği aşamasının pasif tarafını oluşturan birçok adımı tamamlamış oluruz. Pasif yangın güvenliğine havalandırma, ısı ve duman yalıtımı sağlamak, yangın perdeleri, duman tahliyeleri, acil aydınlatma ve yönlendirme sistemleri gibi diğer adımlarının da yapılması yangın güvenliğinin ve risk yönetiminin önemli başlangıcıdır. Yangın sonrası, etkisinin azaltılması, kontrol altına alınması hatta söndürülmesi için; algılama-ihbar ve söndürme sistemleri gibi aktif yangın güvenlik önlemlerinin alınması gerekir. Pasif ve aktif yangın güvenlik önlemlerinde doğru ekipman kullanımı, dizaynın belirlenen kriterlere uygun olması, uygulanmanın doğru yapılması, test, devreye alma ve işin yetkin kişiler tarafından kontrol edilerek teslim alınması önemlidir.
Bu önlemler sonrasında değişim yönetim sisteminin işletilmeli, sürdürülebilirliğin sağlanması ve değişim sebebi ile sistemlerin yeterliliği kontrol edilmelidir. İlave yatırım süreçlerinde kesinlikle yangın güvenliği için gerekli kaynakların ayrılması, iş sıralamasına alınmalıdır, hatta dizayn ve uygulamalarda standartları karşılamayan veya zaruri olmayan ancak sistem kurulum maliyetini arttıracak mimari yaklaşımlardan kaçınılmasının bilgi ve önerisini paylaşmak yangın risk yönetiminin bir parçası olacaktır. Yangın güvenliği yeterliliklerinin kalite, çevre, iş güvenliği gibi yönetim sistemlerine entegre ederek yaşayan bir sisteme dönüştürmek süreklilik için önemlidir. Yönetim sistemleri kapsamında devlet kurumları, belgelendirme firmaları, sigorta ve müşteriler tarafından yapılan denetimler, önerilerinin gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi yangın risk yönetimi için önemlidir. Riski yönetimi ile
Yönetim sistemi içinde yangın tehlikesi/riski yaratacak sıcak çalışmaların iş izin sistemine bağlı olmasından, mevcut alınan önlemlerin ve kurulan sistemlerin kontrol/bakımlarının gözlem/ölçüm planı dahilinde yapılması, organizasyonel yapının oluşturulmasından, iş sürekliliğini sağlayacak kritik ekipmanların belirlenmesi ve yedeklenmesine, dahili ve harici iletişim yollarının belirlenmesinden, şirket prestijini korumaya yönelik meydana gelen risk hakkında yapılacak bildirimler için yetkili personel atanmasını kapsayan içeriğe sahip olması gerekir.
Risk yönetimi olasılık planlamasında beraberinde getirir. Sürekli olarak “eğer olursa ne olur”, “ya olursa” sorularının yinelenmesidir. Risk yönetim süreci birbirine bağımlı beş işlem basamağından oluşur. Bu basamaklar: Riskin tanımlanması, riskin değerlendirilmesi ve hesaplanması, alternatif risk önleme ve düzeltme araçları arasından bir seçim yapılması, seçilen alternatiflerin uygulanması, değerlendirme ve kontrol süreçlerini kapsamaktadır.
Riskin tanımlanması; riskin teşhisi anlamına gelmektedir. Risk tanımlama sürecinde elde edilen bilgiler sorunlara çözüm getirme sürecini kapsar. Riskin tanımlanmasıyla, anlama düzeyinde belirsizliğin azaltılması ve sorunun çözülmesine yardımcı olabilecek bilginin işlevi daha iyi belirlenebilir.
Riskin Değerlendirilmesi ve Hesaplanması; risk tanımlandığında, risk yöneticileri onu değerlendirmelidirler. Potansiyel kaybın ve gerçekleşme ihtimalinin ölçülmesi anlamına gelen bu işlem, değerlendirme önceliklerinin sıralanmasını gerektirir. Risklerin değerlendirilmesi yapılırken, genelde somut faktörler üzerinde yoğunlaşırken, soyut faktörlerin de hesaba katılması gerekir. Alternatif Risk Önleme ve Düzeltme Araçları Arasında seçim yapmak; risk tanımlanıp değerlendirildikten sonraki basamak, riskle mücadelede kullanılacak yaklaşım yönteminin ve her biri için kullanılacak tekniğin kararlaştırılmasıdır. Yangın risk yönetiminde pasif veya aktif yangın güvenlik önlemlerinin alınması, mevcut önlemlerin yeterliliğinin düzeltilmesi ihtiyaçları olup olmadığına karar verilmesi sürecini kapsayabilir.
Seçilen alternatifin uygulanması; yangın riski bertarafının sağlanması için seçilen yöntemin uygulama aşamasında verilen şartnameye veya tanıma uygun yapıldığının, çalışma koşullarına karşı alınan önlemlerin yeterliliğinin kontrolü teknik yeterliliğe sahip yetkili personel tarafından yapılması önemlidir.
Değerlendirme ve Kontrol: Tamamlanan uygulamanın test ve devreye alınma süreci ile, periyodik kontrol ve bakımının yapılması gerekmektedir. Süreç içerisinde ihtiyaç duyulduğunda yeni teknolojilerin oluşması gerekli revizyonların yapılması sistemin işleyiş ve performansını olumlu yönde etkileyecektir. Kontrol çalışmaları tesislerin kendi organizasyonlarında olacağı gibi, konusunda uzman danışmanlardan da hizmet alınarak yapılabilir.
2009 yılında yayınlanan ve 2018 de ISO 31000:2018 Risk Yönetimi standardı revize edilen risklerin şirketlerde nasıl kurulması ve yönetilmesi ile ilgili bir şablon sunmaktadır. Standardın amacı risk yönetimi ile ilgili genel metodoloji ve kuralları sağlamaktır. Standart, riski; hedefler üzerindeki belirsizlik etkisi olarak tanımlamış, yönetimini, çerçevesini, politikasını, risk yönetim planını, sorumlularını, yönetim sürecini, etkilediği iç-dış ve genel kapsamını, risk değerlendirme yönlerini, risk tanımlama metotlarını, risk kaynağı tespitini, olayı, sonucunu, ihtimalleri düşünerek seviyesini ve gözden geçirilmesini ve riskin gerçekleşmesi durumunda yapılması gerekenleri tanımlamıştır.
Standartta riskin yönetimiyle ilgili prensipler, oluştuğu çerçeve ve standard da açıklanan risk yönetim süreci arasındaki ilişkiler Tablo 1’de gösterilmiştir.
Risk yönetiminin başarısı, her seviyede kuruluş çapında yerleştirilecek altyapılar ve düzenlemeler sağlayan yönetim çerçevesinin etkinliğine bağlı olacaktır. Bu çerçeve değişen seviyelerde ve kuruluşun belli kapsamları içinde risk yönetim sürecinin uygulanması boyunca etkili bir şekilde riski yönetmede yardımcı olur. Bu çerçeve, risk yönetim sürecinin bütün ilgili kuruluş seviyelerinde karar almak ve sorumluluk için bir temel olarak kullanılmasından ve yeterli bir şekilde rapor edilmesinden türetilen risk hakkında bilgi temin eder.
Bu madde, Tablo 2’de gösterildiği gibi, riski yönetmek ve ardışık bir biçimde ilişikli olduğu yol için gerekli çerçeve bileşenlerini açıklar.
Tablo 2: Riski yönetmek için çerçevenin bileşenleri arasındaki ilişki
Risk yönetim süreci; yönetimin ayrılmaz bir bütünü olmalı, kültürü ve uygulamaları içine yerleştirilmeli, kuruluşun iş süreçlerine uydurulmalıdır. Risk yönetim süreci Tablo 3’te gösterilmiştir.
Tablo 3: Risk yönetim süreci Sonucu risk olarak tanımlanan faaliyetler kurumlar için her zaman olumsuz yönde aşağı oklu etki düşüncesine sahip olsa da, iyi yönetilmesi durumunda; paydaşlara riskin yönetiminde güvence vermesi, daha verimli operasyonlar, sürekli ve ölçülebilir olması ile bu etki yukarı yönlü olumlu etkiye de sahip olabilir. Risk yönetimi ve değerlendirmesi kuruluşa özgü ve dinamiklerini kapsamalıdır. Risk yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli etkileri olabilir, bu etkileri risk değerlendirmeleri ile tanımlanması, şiddeti, maruziyetini ve sıklığını ölçerek önceliklendirilmeli ve yatırım planları yapılmalıdır. Risk finansmanı ile bazı kayıplarınızı sigortalayarak tolere edebilirsiniz ancak kayıpların çalışanlar üzerindeki etkisi, şirket prestiji gibi bazı kayıplar veya kayıpların unsurları sigortalanamaz.
SONUÇ
Yangın risk yönetimi, endüstriyel tesislerde yapılacak bilimsel, soyut veya somut değerlendirmeler, kurulum aşamasından başlayarak, yatırım ve revizyonlarda karar alma aşamalarında bir sistem içerisinde işletilmesi gerekmektedir. Gerekliliği güncel mevzuatlarda ve ilgili standartlarda belirtildiği gibi, endüstriyel kuruluşların kalite, iş sağlığı ve güvenliği, çevre yönetim sistemleri kapsamında da belgelendirme firmalarının değerlendirmelerinde, risk ve fırsatların yapılan analiz ile belirsizlikten çıkartılması önerilmektedir. Riskin iyi yönetilmesi potansiyel tehlikenin riske dönüşmesini engelleyeceği gibi, şiddetini, maruziyetini veya olasılığını azaltacaktır. Hızla gelişmekte olan yangın konusundaki bilimsel araştırmalar içinde en faydalı ve ilgi çekici konulardan birisi yangın riski analizidir. Yangın güvenlik sistemlerinin seçiminde, can ve mal kayıplarının azaltılmasında risk yönetimi ve analiz önemlidir.
- Yangın riski analizinin üç temel özelliği olmalıdır;
- Yangın çıkma ihtimalinin tahmini,
- Yangının büyüklüğü için bir tek ölçü kullanılması ve böylece riskteki azalmanın, bu azalmayı sağlamak için yapılan harcama ile karşılaştırılabilmesi,
- Analizde yapılan tahminlerdeki tüm şüphelerin tam olarak belirlenmesidir.
Endüstriyel tesislerin faaliyet alanına ve dinamiklerine uygun risk yönetim politikası oluşturulmalı, hedefler ile risk yönetim politikası arasında bağ olmalıdır. Politika yangın risk yönetiminin yükümlülükleri ve sorumluluklarını, gerekli kaynakların sağlanmasını taahhüt etmelidir. Kaynakların yangın tehlikesini önleme, risk şiddetini azaltma, hatta söndürmeye yönelik olmalı, kurulacak sistemlerin standartlara uygun olması, işletilmesinin ve bakımının süreklilik arz etmesi önemlidir.