“Para ve değerli madenler her daim ticaretin kalbi olmuştur.”
Para ve değerli madenler/eşyalar, geçmişteki ilk medeniyetlerden günümüz uzay çağına değin her daim ticaretin kalbi olmuştur. Ekonomik sistemin varlığı açısından ticaretin, ticaretin devinimi açısından ise paranın önemi yadsınamaz. Paranın ticari yaşamdaki niteliği; varlığının korunması ve yönetilmesini önemli bir olgu haline getirmiştir. Paranın varlığı ve korunması çerçevesinde güvenli şekilde nakli ihtiyacının doğması bu alanda hizmet veren kuruluşların varlığına zemin hazırlamıştır. Bizim sektörümüz oldukça geniş yelpazeli ve çok farklı sektörlere özellikli hizmetler sunmaktadır. Bankacılık, kuyumculuk ve perakende sektörlerine, has altınların, gümüşlerin, efektiflerin, nakitlerin, kredi kartı, hologram, çip ve kıymetli eşyalarının uluslararası ve yurt içinde taşınması, sayılması ve kasalanması hizmetlerini sunmaktayız.
Covid19 pandemi sürecinde aslında tüm sektörlerde olduğu gibi çok zorlu bir sınavdan geçtik ve halen de geçmekteyiz. Alınan tüm önlemlerimize rağmen vaka ve temaslı sayılarımız, riski iyi yönetemeyenler için maalesef iş gücü kayıplarını da beraberinde getirmektedir. Eksilen bilgili donanımlı kadroların yerine hızlıca benzer kalitede yenilerini koyabilmek çok mümkün olamıyor. Bu anlamda sektörümüzün yetkin insan kaynağı yetiştirmede bir fırsatının olduğunu söylemek mümkün.
Bir diğer konu ise servis ve tedarikçi altyapısında oluşan sıkıntılar, iptal edilen uçuşlar rezervasyonlar, hiç verilemeyen veya gecikmeli olarak verilebilen tamamlayıcı hizmetler genel anlamıyla verilen toplam hizmetin kalitesini olumsuz etkilemekte. Bu durum da son kullanıcı da memnuniyetsizlik ve yaşam kalitelerinde bir düşüşe yol açmakta.
Konunun müşteri bacağında ise pandemi çok farklı şekilde etkilere yol açmakta. Bazı sektörler örneğin bankacılık; şube kapatmaları, eksik süreli çalışmalar vb sebeplerle iş kayıpları yaşanıp olumsuz etkilenirken, perakende sektörü ki özellikle de gıda perakendesi bu süreçten iş hacimlerini arttırarak çıkmaktalar. Kuyumculuk sektörüne bakarsak, çok derin yaraların açıldığını görüyoruz. örneğin hava yolundaki uçuş iptalleri sebebiyle takı alabilmek için Anadolu kuyum esnafı İstanbul’a uzun süreler boyunca gelemedi. Bu dönemde karayolu zırhlı network’ünü kurabilen güvenli lojistik firmaları, Anadolu kuyumcularının adeta imdadına yetişti.
İşin ticari işlemler boyutunda ise daha çok has altın ciddi boyutta etkin rol oynadı. Değişken fiyatlarla has altın artık bir para birimi gibi sektör içerisinde hareket ediyor. Global pazarlarda var olan efektif ticareti, e-ticarette altın ve bağlı ödeme sistemleri, dijitalleşme noktasında dış kaynak kullanımı sektörümüzle buluşunca; kuyumculuk sektörüne ciddi katkılar sağlayacaktır. Güvenli lojistik hizmeti veren firmaların oluşturduğu sektörümüzün Türkiye pazarındaki yayılımı global pazarlara kıyasla henüz yeterince büyük değildir. Bunun sebeplerinden bir tanesi bu hizmetin halen bazı katılım bankaları tarafından düşük hacimlerle verilmeye başlanması ve geniş banka faaliyetlerinde kendisine yer bulamamış olması, sektörün günlük ticari aktivitelerinin yanında lojistik de yapmaya çalışmasıyla gereksiz risk ve maliyete katlanması önemli rol oynamaktadır. Bankacılık sektörü içerisinde altın hareketliliğinin henüz istenilen seviyelerde olmaması, yerel küçük ve orta ölçekli oyuncuların da pazar içerisinde sınırlı seviyedeki yatırımları sektörün büyümesinin, globalleşmesinin önündeki en büyük engeldir, tabii bugün için…
Halen nerdeyse toplam pazarın %30’luk bir bölümü dışarı açılabilmiş, kalan kısmı içeride tutulmaktadır. Global pazarlarda ise tam tersine işin nerdeyse tamamı küresel boyutta yaşanmakta olduğunu görmekteyiz. Türkiye güvenli lojistik pazarı olarak da benzer bir süreci aslında yaşamaya başladı diyebiliyoruz. Önümüzdeki yakın gelecek içerisinde sektördeki büyük ve orta ölçekli oyuncuların dijital dönüşümlerini tamamlayarak global pazarlardaki gibi değişim dönüşüm sürecine gireceklerini çok açık ve net bir şekilde görebilmekteyiz.
İşin ticari boyutunda ise global pazarlarda altın ve kıymetli maden işlerini yapan kuruluşlar aynı zamanda Finansman sağlayan kurumlar olarak da yapılanmışlardır. Nakit lojistiğinin doğal çıktılarından sonuçlarından bir tanesi olan efektif ticaret pazarı bugün için ülkemizde kuyum ürünlerinin ticaretinde kendine yer bulmakta, gerçek boyutu ile yakın bir gelecekte kuyum sektöründeki yerini de sağlamlaştıracaktır. Yakın bir gelecekte bu konuda da fırsatçı girişimlerin yapılması beklenmektedir. Covid19 sonrası para ve kıymetli eşya taşıma sektörü nasıl şekillenecek diye bakarsak; hiç bir şey eskisi gibi olmayacak! Öncelikle hiç bir sektörde işler artık eskisi gibi olmayacak. Bütün statükolar halen yıkılmakta veya zaten yıkılmış durumda. Bunları yeni baştan eskisi gibi inşa etmek ayağa kaldırmaya çalışmak beyhude bir çabadan öteye gitmeyecek. Farklı çalışma şekilleri koyabilen, değişik alternatifler üretebilenler sektörlerinde ihtiyaç duyulan yeni enerjiyi ortaya koyabilecekler.
Para ve kıymetli eşya taşıma sektöründeki oyuncular ise, enerjilerinin önemli bir kısmını dijital dönüşüm projelerinde kullanacaklar ve zaten devam etmekte olan dönüşüm sürecini hızlandıracaklar. Buna aslında çok farklı gerekçeler yüzünden zaten mecburlar. Örneğin; genel müdürlükler, genel merkezler artık eskisi kadar büyük olmak durumunda olmayacak. Uzaktan / evden çalışma modelleri artık şirket genel merkezlerindeki ofislere olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Bu doğrultuda genel müdürlükler, genel merkez ofislerinde hızlıca küçülmeye gidecek. Şirketlerin kiralama giderleri, çalışanların ulaşım giderleri, mesai içerisindeki diğer sosyal giderler, vb. masraflarda ciddi miktarlarda tasarruflar sağlanacak, halen de sağlanmakta. Bu durum da şirket yönetim performansına finansal anlamda ciddi katkı sunmakta. Diğer taraftan merkez ofis çalışanları da evden çalışmanın avantajları olan erken kalkma sıkıntısını yaşamadığı için, aileleriyle daha fazla zaman geçirebildiği için, esnek çalışma modelinde daha başarılı oldukları için çok mutlular.
Saha ekipleri için ise geçmişte oldukça zor olan hayat artık daha kolaylaşacak. Dijital dönüşüm projelerinden olan “Entegre Güvenlik Çözümleri” paketi sayesinde daha nitelikli çok fazla sayıda çözümler ve nitelikli kadro genişlemeleri sağlanacak. Trafikteki sıkışıklık, karmaşıklıklar, kaos süreçleri ortadan kalkacak ve saha ekibinin değerli zamanlarını artık çalamayacak. Sektörümüzü zorlayan plansız iş taleplerini artık organize olmuş, teknoloji destekli ve daha kapsamlı yeni iş süreçleri karşılayacak. Yeni nesil el terminalleri ile Endüstri 4.0 vizyonuyla geliştirilecek yeni uygulamalar sayesinde sahaya atanan iş emirleri daha hızlı ve etkin şekilde tek seferde doğru işlemler yapılarak kapatılacak.Yapay zekalar iş yapış şekillerimize farklı renkler getirecek. Örneğin; yapay zeka üstünde çalışan aplikasyonlar, iş süreçlerindeki yalınlaşmanın katkılarıyla, yetişmiş insan kaynağı ile birlikte mevcut rota planlamaları optimize edilerek Saha ekip yönetiminin kumanda kontrol merkezi haline gelecek. Böylelikle yeni üretkenlik ve optimizasyon teknikleri ile güçlendirilecek olan kurumsal zekalar, karar süreçlerinde çok daha etkin olacak ve karlı verimli operasyonlara imza atılacak.
Güvenlik gereklilikleri yüzünden zırhlandırılmış araçlarımızın yakıt sarfiyatları artık ciddi şekilde azalacak. Çok yakın bir gelecekte elektrik ile çalışan zırhlı araçları sektörümüzde görmeye başlıyor olacağız. Daha ucuz bir enerji kaynağı olan elektrik ve buna uygun şekilde geliştirilmekte olan elektrikli zırhlı araçların yakıt ekonomisine çok ciddi katkıları olacak. Aynı zamanda küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini görme hızını yavaşlatacak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine sektör olarak uyum sağlıyor olacağız. Sonuç olarak; işleri kolaylaşan mutlu çalışanlar, müşteri memnuniyetini sağlayacaklar, memnun müşteriler de para ve kıymetli eşya taşıma sektörünü daha karlı ve daha keyifli duruma getirecekler. Sektördeki yeni trend’lerden söz edecek olursak; Günlük ticarete giren Has Altın, Çantacıdan Zırhlıya dönüşüm, Akıllı Nakit İşleme çözümü “SafePoint” ve E-Ticaret’te yeni pazaryeri hizmeti “MikroKargo” sektöre değer katacak.
Güvenli lojistikçilerin bugünlerde gündemleri pandemi sonrasında şekillenen ve gelişen yeni trendler ile dolmuş durumda. Örneğin kuyumculuk sektöründe özellikle ülke insanımızın artık güvenli bir liman olarak gördüğü ve yatırımlarını yöneltmiş oldukları bir Altın gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu süreçte deyim yerindeyse yastık altında tutulmakta olan has altınların günlük piyasalara nakit olarak aktığını gördük. Elbette ki bu yoğun altın trafiği de sık hareket görmesinden kaynaklı kayıp çalıntı risklerini de beraberinde getirmekte… Hareketlenen altın trafiğinin güvenliğini almak, risklerini minimize etmek sorumluluğu da güvenli lojistik yapan firmalara yüklenmiş oldu. Bu doğrultuda sektör oyuncuları, ilave fiziksel ve teknolojik önlemler almak gibi bir yatırım planını hayata geçirirken, diğer taraftan da güven arttırıcı geniş kapsamlı ilave sigorta çözümleriyle yeni iş fırsatlarının doğuşuna tanıklık ettiler.
Yine buna benzer bir başka trend de kuyumcular arasında “çantacı” olarak adlandırılan ve eli çantalı insanlarla yapılmakta olan altın takı taşıma alışkanlığının iş modelinin, artık yok olmaya başlaması ve yerini zırhlı araçlarla taşımaya bırakmasıydı. Gelişen değişen ekonomik koşullar çerçevesinde kayıp çalıntı risklerinin tüm sonuçlarıyla ortaya çıkması sebebiyle, bu riskin daha profesyonelce yönetilmesi zaruri bir ihtiyaç haline geldi. Basitçe “çantacıdan zırhlıya” olarak ifade edebileceğimiz bu yeni trend artık kuyumculuk sektörünün daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir ticari eksene oturmasını sağlıyor olacak. Kuyum firmaları da tedarik zincirlerini böylelikle daha güvenli bir şekilde yönetebilme olanağına kavuşmuş olacaklar. İlave olarak müşterilerimizin ve pazarın taleplerine daha hızlı ve güvenilir çözümler üretmek adına 2020 yılında günlük işlerimizde kullanmak üzere yeni özel üretim güvenlik donanımlı ve limitleri yüksek zırhlı araçları filomuza kattık. Yeni ürettilen ve kullanılmaya başlayan zırhlı araçlar ile filomuz gücüne güç kattı.
Pandemi koşullarının ivmelendirdiği bir başka trend de “ödeme sistemleri” üstünde gelişti. Elektronik paraların günlük ticari hayata katılmaya başlaması aracı kuruluşların yeni iş fıratları ile buluşmasını sağladı. Özellikle de kuyumcular, finansman ve aracı kurumlar arasında “PAY” sistemlerine sahip olabilenler bir adım öne çıkmaya başladılar. Sonuçta, hazine stoğunun ödeme sistemleri ile karşılıklı mutabakatı bağlamında direk bir ilişkisinin bulunması, bu sektörü ödeme sistemlerindeki iş fırsatları olarak çok avantajlı bir hale getirdiği ortada.
Son olarak ise güvenli lojistiğin E-Ticaret boyutundan da söz etmek gerekir. Bu kapsamda yeni E-Pazaryeri çalışmaları ve entegrasyonları, Kuyum sektöründe bir ilk olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bunun en önemli ayaklarından olan Express yani hızlı kargonun giderek etkin ve yaygın hale gelmesiyle, değerli kargolar içerisinde yer alan ve görece daha düşük kıymetteki gönderilerin ki biz buna kısaca “Mikro Kargo” diyoruz, emniyetli ve sigortalı olarak taşınmaya pazarlanmaya başlanmış olması, Kuyum sektöründeki en yeni B2C uygulamasıdır. Bu anlamıyla da doğru ölçek, uygun değer, kapsamlı sigorta ve yeterli güvenlik yaklaşımlarıyla sektörümüze çok fazla değer katacağına inanıyorum. 2020’de öğrendiğimiz çeviklik ile 2021’i dijital dönüşümde sağlamlaştıracağız.
Aslında 2020 yılına çok güzel duygularla başlamıştık. Sektördeki canlanma globaldeki olumlu gelişmelerle hep karlı büyümeleri konuşuyor hedefliyorduk. Ancak Mart 2020’de etkilerini yaşamaya başladığımız Covid19 gerçeği maalesef her şeyi değiştirdi. Kapatmalar, ücretsiz izinler, eksik çalışmalar, vakalar, karantinalar gibi bir sürü kavram iş hayatımıza girdi. Açıkçası biz bu süreçte çevik davrandık ve bütün iş süreçlerimizde ciddi değişikliklere gittik. Sahada olması gereken ekibimiz için Corona ile mücadele planımızda belirtilen bütün tedbirleri aldık. Pandeminin ikinci dalgasını yaşadığımız dönemde ekibimizi, sektörümüzün yaşamakta olduğu dar boğazları aşabilecek çevikliğe taşıdık. Evet belki bu günlerde aşılarla ilgili güzel gelişmeleri yaşıyoruz. Ancak önümüzde en az 6 aylık sıkıntılı bir sürecin daha bizleri beklediğini görüyoruz. Bu anlamıyla da 2021 yılının en az yarısının pandemi etkileriyle çevik planlamalarla geçecekmiş gibi durduğu açık ve net bir şekilde ortada. Bu anlamda alışılmış büyüme stratejilerini hafiften terk ediyoruz. Bunun yerine benzer iş aktivitelerimizi biraz daha farklı yapabilmeye odaklanıyoruz. İş süreçlerimize değer katacağına inandığımız yenilikler peşindeyiz. Tüm yatırım planlarımızı bu kapsamda yeniledik dönüştürdük. Karayolu ağımıza çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu süreçte bizi ve müşterilerimizi ayakta tutan bu ağımıza artık daha fazla güveniyoruz. Havayolu yolcu uçaklarına karşı, kargo uçakları ile güçlü bir şekilde var olabilmek için havalimanı yatırımlarımızda çeşitliliğe gidiyoruz. Artık hem kargo hem yolcu da kesintisiz operasyonlar yapıyoruz. İnsan kaynağımızı yetkin ve yeterli olacak seviyelerde tutabilmek için gelişim akademileri ile yeni iş birlikleri kuruyoruz. Öğrendiklerimizi sağlamlaştırıyoruz. Özetle; 2021 yılının sektörümüz için iyileşme toparlanma süreci olacağını öngörüyoruz. Dijitalleşen dünyada yeni teknolojik çözümlerimizle sektörümüze yapmakta olduğumuz katkılarımızla 21.yüzyılın lider güvenli lojistik firması olacağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz.
Related Post
Submit a Review