Müzelerin ve tarihi binaların güvenliği
Müzelerin ve tarihi binaların güvenliği denildiğinde sadece hırsızlık, kaçakçılık gibi olaylar anlaşılmamaktadır. Teknoloji yardımı ile yapay zekâ farklı alanlardan veriler toplamakta ve yorumlamaktadır. Böylece, tarihi mirasımızı temsil eden bina/ alan/eserler için oluşturulan uygun saklama-depolama ve sergileme alanları da korunabilmektedir.
Toplumsal kimliğimizin ayrılmaz bir parçası olan kültür varlıklarının korunması ve kamusal mirasa sahip çıkılması profesyonel bir bakış açısı gerektirmektedir. Entegre şekilde çalışan sistemler ve uzmanlar tarafından yönetilen süreçle tarihi bina ve müze güvenliği sağlanabilmektedir.
Teknolojinin gelişmesiyle birbirinden bağımsız çalışan güvenlik sistemlerinin yerini birçok bileşenden oluşan tek bir platform almaktadır. Platform günlük hayatımıza entegre olarak hem güvenlik için yorumlanabilir verileri toplayan hem de alarm veren süreci içinde barındırmaktadır.
Müzelerin ve tarihi binaların güvenliğinde; çevresel etkiler ve bölgesel yapının etkileri söz konusu olmaktadır. Örneğin, müzeler ve tarihi binalara kontrolsüz girişler, güvenlik tehditlerini oluşturmaktadır. Alanlara kurulacak sistemler ile giriş- çıkışlar tek platform üzerinden takip edilebilmekte ve yönetilmektedir. Otoparklara kurulacak sistem ile de görüntüleme yapılabilmekte, güvenlik görevlilerinin yetersiz olduğu alanların güvenliği sağlanabilmektedir. Böylece, terör, hırsızlık ve eser kaçakçılığı gibi olumsuz durumların önüne geçilmektedir. Ayrıca, kültür mirasımızın temsil edildiği yerlere kurulan yüz tanıma sistemleri ile yoğun kalabalıkların olduğu alanlar da dahil olmak üzere şüpheliler hızla tespit edilmekte, oluşabilecek sorunlar önlenmektedir. Müze koleksiyonlarına bakıldığında, kaçırılma ve/veya hırsızlık olayları için obje tanıma sistemlerinin kullanılması, eserlerin olduğu alanın tanımlanmasını ve korunmasını sağlayabilmektedir. Ayrıca, ziyaretçiler tarafından bırakılan eşyalarında hızla fark edilmesini sağlayan sistem sayesinde şüpheli durumlar tespit edilerek müdahale edilmesi kolaylaşmaktadır. Sistem, tanımladığı objenin yokluğunu ve alanda tanımlamadığı objenin varlığını hızla değerlendirerek ilgili kişilere bildirim yapmaktadır. Böylece, hırsızlık ya da şüpheli durumlar insan gözünün fark etmesine gerek kalmadan hızla tespit edilmekte ve ilgili mercilerin müdahalesine fırsat vermektedir. Ayrıca, uzaktan kumanda ile yönetilen dronelar aracılığıyla havadan oluşabilecek saldırıların önüne geçilmesi, fiziksel güvenlik açısından kullanıcıyı uyaran modüllerin yer aldığı sistemlerle mümkün olmaktadır.
Müzelerin ve tarihi binaların güvenliği denildiğinde sadece hırsızlık, kaçakçılık gibi olaylar anlaşılmamaktadır. Teknoloji yardımı ile yapay zekâ farklı alanlardan veriler toplamakta ve yorumlamaktadır. Böylece, tarihi mirasımızı temsil eden bina/alan/eserler için oluşturulan uygun saklama-depolama ve sergileme alanları da korunabilmektedir.
Müzelerde sergileme alanlarında ya da tarihi binalarda, veri toplamaya yönelik özel sensör sistemleri ve bu sistemlerden gelen verilerin bir platformda toplanarak yorumlanması, değerlendirilmesi süreci ile risk teşkil eden durumlar ve eserlerin bozulmasına sebep olan süreçler için müdahale faaliyetlerini üreten sistemlerle entegre çalışan farklı sistemlerin kurulması, sürdürülebilir bir fiziksel güvenliğin oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Müzede yer alan eserlerin bozulma etkenlerini önlemek veya sınırlandırmak amacıyla kullanılan önleyici koruma teknikleri için tedbirler alınmaktadır. Güvenlik platformu içinde yer alan yangın, su sızması, nem ölçme, ısı ve ışık ölçme ve yorumlama sistemleri eserlerin uzun zamanda daha doğru korunması için fırsat vermektedir. Örneğin, fiziksel şartları ölçen ve değerlendiren sistemlerden biri olan bağıl nem ölçümü, eserlerin boyutlarında ya da biyolojilerinde oluşabilecek bozulmaların önlenmesini sağlamaktadır. Sistem için veri toplayan sensörler aracılığıyla ortamın neminin ölçülmesi ve değerlendirilmesi, sorun olduğunda ilgili kişilere bildirilmesi hem müzede yer alan eserler hem de tarihi binalar için sürdürülebilir bir korumayı öngörmektedir. Ayrıca müze binalarının fiziksel yapısından kaynaklanan nedenlerle, örneğin çatının akması ya da pencerelerden su sızmasının kurulan sistem aracılığıyla tespit edilmesi ve değerlendirilmesinin ardından ilgili kişilere bildirilmesi ile bozulmaların önüne geçilmesi söz konusu olmaktadır. Örneğin, tüm gece yağmur suyundan etkilenebilecek tarihi eserler, 7/24 çalışan sistem sayesinde erken tespit edilebilmekte ve tedbir alınması sağlanabilmektedir.
Müze ziyaretlerinde, olası yangın yaşandığında, kontrollü geçişi sağlayan kapılar platform üzerinden kolayca ve hızla açılmaktadır. Yangın dedektörlerinden gelen bilgiyi yorumlayan platform, kapıların hızla açılmasını ve tahliyenin yapılmasını sağlamaktadır. Ayrıca müze personeli için tahliye sonrasında el terminalleriyle bilgi alınarak, içerde kalan ya da eksik olan kişiler tespit edilebilmektedir.
Çevresel koşulların kontrollerinin yanında sistem ziyaretçilerden kaynaklı tahribatı engelleyecek önlemleri de barındırmaktadır. Uygun olmayan ışıkların (morötesi ve kızılötesi ışıklar) tespitini yapan sistem, hızla bildirim yapmakta ve kurallarını ihlal eden ziyaretçiye uyarının yapılmasını kolaylaştırmaktadır. Böylece kalabalık alanlarda, güvenlik görevlilerinin gözünden kaçan fotoğraf çekme gibi eserleri olumsuz etkileyen durumların önüne geçilerek, tarihi mirasların korunması söz konusu olmaktadır.
İç mekanlarda bulunacak kişi sayısının belirlenmesine ek olarak, müzelerde fazla sayıda ziyaretçi bulunması ısının ve nemin değişmesini sağlamakta ve olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Bunun önüne geçmek için dedektörler ve geçiş kontrol sistemlerinin kullanılmasıyla hem ziyaretçilerin sağlığı hem de tarihi miraslar korunmaktadır.
Müzelerde ve tarihi binalarda kullanılan CCTV, alarm cihazları, dedektörler ve bunlardan veri alan ve yorumlayan platform, bir bütün olarak tarihi mirasın korunmasına yardımcı olmaktadır.
ÖLÇSAN’ın yerli ve milli olarak ürettiği KIMO STMS, bu süreçleri yönetebilen platformdur. KIMO STMS, geçiş kontrolleri, yangın, ışık, ısı alarmları ve bunlar gibi farklı modüllerle farklı sistem yönetimlerini tek platformdan gerçekleştirerek, farklı sistemler hakkında bilgi edinme ve yönetme kolaylığı sağlamaktadır.
Ayrıca, ÖLÇSAN’ın yerli ve milli olarak ürettiği diğer yazılımı olan KIMO platformu hem geçiş kontrol hem de personel devam kontrol sistemi olarak müzelerde inşaatonarım-restorasyon gibi faaliyetlerin görülebileceği personelin alanda çalışmasını takip ettiği gibi giriş-çıkış saatlerini de yönetebilmekte ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasını sağlamaktadır. Farklı alanlara farklı kişilerin girişini yöneten KIMO, fiziksel güvenlik açısından giriş-çıkışların ekran üzerinden kontrolünü hızlı ve kolay sağlamaktadır. Şüpheli giriş ve çıkışlara izin vermeyen ve tehdit algıladığında ilgili birime bildiren platform sayesinde risk ve tehditlerin önüne geçilebilmektedir. Tarihi bina ve müze güvenliğinde yaşanılacak sorunlara çözüm olarak, ÖLÇSAN’ın sahip olduğu platformlar ile kullanıcı, tek bir platformdan müzede ya da tarihi binalarda yaşanabilecek güvenlik ihlallerinin tespitinin ve tedbirinin alınmasını sağlayabilecektir.