Müzelerde çağdaş güvenlik yöntemleri
Müze koleksiyonlarının korunmasında bina, depo, bahçe ve ek birimlerinin sağlamlığı yanında, deprem, yangın, kundaklama ve hırsızlığa karşı koruma genel olarak tüm müzelerin ortak sorunudur.
İnsanların ortak bilincinin geleceğe taşındığı yerler olarak kabul edilen müzelerde sergilenen eser ve nesnelerin tümüne koleksiyon denilir. Çağdaş Müzeler 1950’lerden itibaren eser ve obje sergileme anlayışını teknolojiden de yararlanarak değiştirmişlerdir. Koleksiyonların korunması için başta yasal ve politik düzenlemeler ile ulusal ve uluslararası anlaşmalar ve bunlara uyum önemlidir. Müze koleksiyonlarının korunmasında bina, depo, bahçe ve ek birimlerinin sağlamlığı yanında, deprem, yangın, kundaklama ve hırsızlığa karşı koruma genel olarak tüm müzelerin ortak sorunudur. Müzeler deprem, sel, tayfun, hortum, yıldırım düşmesi gibi doğal felaketlere hazır olmalıdır. Bu nedenle her müzede riskleri limite indirgeme çalışması gerekir. Doğal olmayan ancak ani gelişen yangın, kundaklama gibi felaketler yanında savaş ve yağmaya karşı da müzelerin hazırlıklı olması gerekir. Yakın zamanda tanık olduğumuz Irak Müzesi yağması, Kahire Müzesinde de benzer bir olayın tekrarlanmak istenmesi gibi konular Müzelerde özellikle eserlerin güvenlik önlemlerinin ne kadar gerekli olduğunu kanıtlamaktadır.
Aslında her yaş ve kesimden ziyaretçileri çekebilmek için planlanan çağdaş müzelerin, koleksiyonlarını yine en fazla ziyaretçilerden koruması gerekmektedir. Ziyaretçiler, müzelerin sınırlarına girdikleri andan itibaren merakları ve hevesleriyle kendileri için önemsiz gibi görünen davranış biçimleriyle koleksiyonlara büyük zararlar verebilmektedirler. Genel olarak kamu binalarının güvenliğinin sağlanması konusunda pek çok ortak yol bulunurken, Müzeler kendi başlarına bir vaka oluşturmaktadır. Kısacası müzeler, yaptıkları iş gereği birbirine zıt iki kavramı birleştirmek zorundadırlar. Çünkü müzeler genellikle çok değerli nesneleri saklarlar. Güvenlik açısından, nesneler ne kadar değerli ise yanlarına o kadar az kişinin erişebiliyor olması gereklidir. Ancak müzelerde bu ilişki tam tersine çevrilerek, koleksiyonlarının en değerli parçalarının yakınına mümkün olan en yüksek sayıda insanı getirmeye çalışırlar. Bu gelenlerin neredeyse tamamının damüze yöneticileri tarafından hiç tanınmıyor olması ise güvenlik sorununun ayrılmaz bir parçasıdır. İşte bu nedenlerle müzelerde çok daha karmaşık ve birbirleri üzerine örtüşen güvenlik önlemleri geliştirilmiştir.
Bina korumada yapılması gereken güvenlik önlemleri
Müze güvenliği acil durum talimatnamesi hazırlanması
Müzeler olabildiğince çok ziyaretçi çekmeyi hedefleyen binalardır. Bu binaların güvenliği konusunda öngörülebilecek tüm acil durumlar için genel bir talimatname hazırlanmalıdır ve bu çalışmada, tüm güvenlik personelinin yapacakları açık bir şekilde belirtilmelidir.
Bazı girişlerin güvenlik altına alınmasının ihmal edilmesi
Bir binaya ne kadar az giriş varsa güvenlik açısından o kadar iyidir. Ancak acil bir durum sırasında binanın hızla boşaltılması gerektiğinde fazla sayıda acil durum kapısının olması avantaj sağlamaktadır. Bu acil durum kapılarının tümünün alarm sistemine bağlanması gerekmektedir. Ayrıca, binanın güvenliği açısından yapılabilecek en faydalı çalışmalardan birisi de çalışanlarına güvenlik konusunda “farkındalık” eğitiminin verilmesidir. Örneğin, kurum çalışanları, güvenli binaya giren ve kurum kimlik kartı olmayan herkesten kimlik sorup üzerlerini arayabilmelidirler.
Yönetimin güvenlik kurallarına uyması
Çok sık görülen bir güvenlik hatası da isim yazılı yaka kartlarının uygulandığı bir binada üst düzey yöneticilerinin bunları kullanmamalarıdır. Eğer isim yazan yaka kartları kullanılacaksa bunun tüm çalışanlar tarafından uygulanması, ya da tamamen vazgeçilmesi gerekmektedir.
Kurulan teknolojiyi anlamak için vakit harcanması
Kapalı devre güvenlik kameraları teknolojik olarak çok gelişmişlerdir. Ancak kurumlar, ihaleyle aldıkları bu sistemleri bir kez kurup çalıştırdıktan sonra da öğrenmeye gayret göstermemekte ve sorun oluştuğunda istedikleri kayda nasıl ulaşacaklarını bilememektedirler. Bilgi İşlem Merkezi gibi, bina içindeki daha yüksek öneme sahip odalara özel güvenlik tedbirleri alınmadığı çok görülmektedir.
“Çağdaş müzelerin koleksiyonlarını en fazla ziyaretçilerden koruması gerekmektedir.”
Estetik değerlerin güvenlik kaygısının önüne geçmesi
Güvenlikle ilgili bazı temel hatalar daha bina planlanırken yapılabilmektedir. Örneğin yerden aydınlatma, alarm, yangın söndürücü ve güvenlik kameralarının gözlerden saklanması bina içini daha güzel gösterirken ciddi güvenlik zafiyetlerine neden olabilmektedir.
Güvenlik konusunda aşırıya kaçmak
Bu durum çok sık yapılan hatalardan birisidir. Binanın ihtiyaç duyduğu güvenlik tedbirlerinden çok daha fazlası ile her gün yaşamak zorunda olan çalışanlar, öncelikle alınan tedbirlere olan güvenlerini yitirecekler ve altı ay sonra da pek çok tedbirin çevresinden dolaşmanın yollarını bulacaklardır. Aşırı güvenlikli bir ortam sonuç olarak kısa sürede, daha dengeli güvenlik tedbirlerine sahip başka bir yerden geriye düşebilecektir.
Müze içinde güvenlik önlemleri
Klasik koruma ve teknolojinin birleştiği güvenlik yöntemleri
Klasik biçimde bekçi ve kamera ile izlenme dışında, eserlerin teknoloji yardımıyla korunmasında gelişen yeni model, eserin arkasına yerleştirilen, küçük titreşim algılayıcılarıdır. Bunlar, en küçük parmak temasını bile algılayıp alarmları harekete geçirebilir veya bir cep telefonuna mesaj atabilirler. Güvenlik önlemlerinin klasiği olan bekçi ve kamera ile izleme dışında, Müzelerdeki tüme serlerin, yağlı boya tablolarının arkasında bir müze envanter numarası bulunur. Eser bu numarayla müze kataloğuna işlenmiştir. Amerika’daki müzelerin deneyimlerine göre, böyle bir eser çalınması halinde en az 20 yerden, eseri bulduklarını ve bir ödül karşılığında müzeye getireceklerini söyleyen insanlardan telefonlar gelmektedir. Envanter numaraları bu durumda gerçek eserin tanımlanmasında işe yaramaktadır.
Eseri sergilerken koruma
Özellikle yağlı boya resimler teşhirde güçlü ve sağlam bir şekilde yerleştirirler. Böylelikle resme zarar vermeden (dolayısıyla değerini yok etmeden) yerinden alıp gitmek mümkün olmaz. Cam bir fanus içinde sergileme, uygun ölçülü, bir kaide üzerinde gösterilebilecek ve her yönden görülmesi amaçlanan eserlerde kullanılmaktadır. Yansıma yapmayan, statik elektrik çekmeyen, polykarbon malzemeden üretilmiş olanları tercih edilmektedir. Yangın, ısı değişiklikleri gibi çevresel etkenleri algılayan düzenekler de hırsızlara karşı alınan tedbirlere yardımcı olacak şekilde kullanılmaktadır.
Ziyaretçi hatalarından koruma
Müzelerdeki temel güvenlik sorunu sadece profesyonel hırsızlardan kaynaklanmamaktadır. İyi niyetli ziyaretçiler de ciddi hasarlara neden olabilirler. Bunlara karşı yapılacak psikolojik tedbirlerin başında eserin bulunduğu bölümü, belirgin biçimde ayırmak, odanın içinde bir basamak bile olsa yüksek tutmak, farklı bir renge boyamak gelir.
Yetkililer şüpheli durumlarda eserler kadar binanın yangın çıkışlarını da kontrol etmelidirler. Son yıllarda müzelerde kadrolu bekçi ve güvenlik görevlisi yerine, güvenlik şirketlerince sağlanan sözleşmeli koruma yoluna gidilmektedir. Güvenlik konusunda müze içinde yeterli sayıda deneyime sahip uzmanlar yoksa güvenlik konusu bu konuda uzmanlaşmış bir kuruluşa ihale edilmektedir.
Gene aynı şekilde Müze içinde uzman bir güvenlik yöneticisi olmadığı için söz konusu ihaleyi alan kuruluşun denetlenebilmesi ve gerçekten doğru olarak çalışıp çalışmadığının anlaşılması imkansız olmaktadır. Güvenlik şirketlerinde pek çok eski sabıkalı kişi görev alabilmektedir. “ICMS The International Committee for Museum Security” Uluslararası Müzeler Güvenliği Komitesince her yıl toplantılar, seminerler yapılıp, bildiriler yayınlanır ve web sayfalarında yeni gelişmeler açıklanır. ABD de son yıllarda “mavi kurdele” olarak tanımlanan bir müze güvenlik el kitapçığı hazırlanmakta ve bu kitapçık her yıl yeni gelişmelere karşın değişmektedir. Açıklanan kurallar büyük küçük tüm müzeleri kapsamakla beraber zorunlu değil öneri niteliğindedir.
Kaynakça
Daniel J. Benny,
Cultural Property Security: Protecting Museums, Historic Sites, Archives and Libraries,
London, CRS press, 2013.
Michael Seary,
Please Don’t Touch The Art: Security and
Public Access in Art Museums,
Canada,Published by Art Gallery of Nova
Scotia, 2002.Peter Woodhead and Geoffrey Stansfield,
Keyguide to Information Sources in Museum Studies, Mansell Publishing, London,
1999.
Robert Burke and David Liston,
Museum Security and Protection: A Handbook for Cultural Heritage Institutions,
London, Routledge,
2005.http://network.icom.museum/icms/
http://icom.museum/the-committees/
international-committees/international-committee/international-committee-for-museum-security
http://www.museumsassociation.org/
museum-practice/security/15092010-
security-how-secure-is- your-museumhttp://
www.museum-security.org/
http://www.csoonline.com/article/2122573/physical-security/museum-security–the-art-of-securing-pricelessness.
htm
Related Post
Submit a Review