KAMUSAL ALANDA SUÇLU DAVRANIŞ ANALİZİ
Suçlunun tespiti ve suçun önlenebilmesi için kamusal alanlarda uygulanan yumuşak tedbirlerden biri de davranış analizidir. Bu konu günümüzde hem akademik ve bilimsel kurumların hem güvenlik alanında teknoloji üreten şirketlerin, hem de suçla mücadele eden kurum ve kuruluşların ilgi odaklarından biridir.
Değerli okuyucular, bu sayımızda sizlere Dünya’da, Avrupa’da ve Türkiye’de Özel Güvenlik konusundaki yasal düzenlemeler ve uygulamalar hakkında karşılaştırmalı bir analiz sunmayı planlıyordum. Özellikle internet odaklı yaptığım kaynak taramasında, özel güvenliğe yönelik istatistiklerin ve diğer bilgilerin, sadece ülkemiz için değil, bu konuda gelişmiş olduğunu düşündüğümüz birçok ülke için de güncel verileri içermediğini ve uzun süredir bu konuda yeterli sayıda bilimsel makale yayımlanmadığını üzülerek tespit ettim. Bunun sebepleri elbette ayrı bir araştırma konusu olabilir, ama sanırım özel güvenlik sektöründe yaşanan sorunların tamamen çözüldüğü veya bu alandaki gelişmelerin belirli bir plana dayalı olarak problemsiz olarak devam ettiği için olmadığı aşikâr. Özel güvenlik sektörüne yönelik akademik çalışmaların nispeten yetersiz ve demode olmasının temel nedeni bence özel güvenlik sektörüne dünyada ve ülkemizde atfedilen önemin göreceli olarak azalması, özel güvenlikçi personelin liyakat ve yetenek setlerinden ziyade o anlık asgari sayısal ihtiyacı karşılayan bir unsur olarak görülmesi ve özel güvenlik hizmetinin günlük yaşamımızın huzur ve güvenliğini sağlayan hayati bir görev olmaktan çok kazanç kapısı ya da iş alanı gibi görülmesi olabilir. Dergimizin sonraki sayısında bu konularda sizlere daha bilimsel ve detaylı bilgi aktarabilmek umuduyla, bu sayıda özel güvenlik uygulamalarında önemi giderek artan bir konuya değineceğim: Kamusal Alanda Suçlu Davranış Analizi. Kamusal alan olarak tabir ettiğimiz limanlar, havaalanları, alışveriş merkezleri, toplu gösteri/ kutlama alanları, konserler, siyasi-politik halka açık meydan toplantıları, grev-direniş-anma etkinlikleri gibi yoğun halk kitlelerinin bir araya geldiği yerlerde güvenliğin sağlanması her zaman en önemli endişe kaynağı olmuştur.
“Özel güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı ortama ilişkin yumuşak ve sert kontrollerin doğru tanımlanması gereklidir.”
Kolluk güçleri için bu alanlarda güvenliğin sağlanmasındaki en önemli yetenekler kuşkusuz istihbarat, gözetleme ve önlemedir. Bununla birlikte istihbaratın her zaman önceden ve doğru olarak sağlanamayabileceği, tehdit önceliklerinin farklılık gösterebileceği, tehdide karşı imkân ve kabiliyetlerin sınırlı, asimetrik veya yetersiz olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Suçlunun tespiti ve suçun önlenebilmesi için kamusal alanlarda uygulanan yumuşak tedbirlerden biri de davranış analizidir. Bu konu günümüzde hem akademik ve bilimsel kurumların hem güvenlik alanında teknoloji üreten şirketlerin, hem de suçla mücadele eden kurum ve kuruluşların ilgi odaklarından biridir. Örneğin bazı akıllı CCTV kameraları yüz tanıma, şüpheli hareketleri analiz etme ve suçu önlemeye yönelik alarm yaratabilme özellikleriyle güvenlik sektörünün birçok alanında kullanılmaktadır. Aynı şekilde, insansız hava araçları, uydu teknolojileri, yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, blok zincir gibi teknolojiler, kamu güvenliği alanında, ihtiyaca göre sinerji yaratacak kombinasyonlarla kullanılarak, suçun caydırılması ya da önalıcı ve önleyici tedbirlerle bertaraf edilmesi amaçlanmaktadır.
Bununla birlikte gerek söz konusu teknoloji kullanılarak ve gerekse davranışların bizzat güvenlik görevlileri tarafından gözlemlenmesi, suçlu olabileceğinden şüphelenilen şahıslarla yüz yüze görüşme/sorgulama yapılması sonucunda, suç göstergesi davranışların doğru algılanması güvenliğin sağlanmasında önemli bir kademeyi oluşturmaktadır.
Kamusal Alanda Suçlu Davranış Analizi konusunda, Northampton Üniversitesi-İngiltere’de, 8-9 Haziran 2022 tarihleri arasında yapılan Konferansa, Türkiye’nin de Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) ile asil üyesi olduğu Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu (Confederation of European Security Services-CoESS)’ndan Sn. Catherine Piana katılmıştır.
Konferansta suçlu davranış analizi konusunda gündeme getirilen önemli tespit ve değerlendirmeler aşağıda sunulmuştur.
- Özel güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı ortama ilişkin yumuşak ve sert kontrollerin doğru tanımlanması gereklidir. (Örneğin sert kontroller olarak prosedürler ve fiziksel güvenlik, yumuşak kontroller olarak da kültürel değerler ve algılanan değerler sayılabilir. Bu konuyu havaalanı için verilen somut bir örnekle göstermek gerekirse; gözlem ve görüşme (soru sorma), sert kontrol yöntemleri olarak tanımlanırken, gözlemlenen kişinin kültürel (sosyal statü-ırk-din gibi) değerleri ile sorulara verdiği cevapların ve sözsüz davranış ipuçlarının değerlendirilmesi, yumuşak kontroller olarak kabul edilmektedir.)
- Her insanın durum ve zamana bağlı bir “Sözsüz Kişisel Repertuarı” (Personal Nonverbal Repertories-PNR) vardır ve bu davranışlarını maruz kaldıkları durum ve davranışa göre farklı şekillerde gösterebilirler. Tek bir sözsüz davranış için birkaç farklı açıklama olabilir. Bu durumda insanların yalan söylediği, gösterdiği stres indikatörlerinin doğru değerlendirilmesi ile anlaşılabilir.
- Suçlu davranışlarını analiz ederken;
- Şiddetin, iletişimin bir şekli olduğunu,
- İletişimin, benliğin ve kimliğin iç şiddeti önlenmesine yönelik eğitim sürecine yol açtığı ve bunların müzakere edilmesine izin verdiğini,
- Akıl hastalıkları ve kişilik bozukluklarının çoğunlukla İletişimle ilgili kronik sorunlardan kaynaklandığını,
- İdeallerimize göre yaşadığımızı hissetmediğimizde bunun hayal kırıklığı yarattığını göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
- Havacılık Endüstrisinde davranış analizi konusunda prosedürlerinin standartlaştırıldığı görülmektedir. (Bu teknikler ve uygulamaların havacılık için geliştirilmiş olmasına rağmen, farklı organizasyonlar için de (özel dahil) birçok farklı yerde kullanılabilir) Bu çerçevede, Havacılık Endüstrisinde kullanılan mevcut güvenlik önlemlerinin,
- Reaktif ve olay odaklı olduğu,
- Teknoloji yatırımlarına ihtiyaç duyulduğu,
- Kaynakların verimsiz harcandığı,
- Tahmin edilebilir ve sert olduğu,
- Konuyla ilgili dergiler aracılığıyla tedbir ve taktiklerin paylaşıldığı ve teröristler tarafından iyi bilindiği belirtilmektedir.
- Potansiyel suçlulara yönelik gözlem ve görüşmelerde anormal davranışlar;
- Belirli bir ortamda, makul bir açıklama olmadan, beklenmeyen davranışlar ve bir süre sonra tatmin edici bir şekilde kendiliğinden çözümlenmeyen durumlar olarak tanımlanabilir
- Şüpheli, kötü niyetli veya düşmanca davranışların, buna karşı uygulanacak önlemler için tetikleyici uyarılar olarak algılanması gerekir.
- Bununla birlikte, bu davranışların sinirlilik veya akıl hastalığından kaynaklanabileceğinin de akılda tutulması gerekir.
- Tahmin edilebilir ve sert olduğu,
- Konuyla ilgili dergiler aracılığıyla tedbir ve taktiklerin paylaşıldığı ve teröristler tarafından iyi bilindiği belirtilmektedir.
- Anormal davranışların doğru algılaması için;
- Görüşmeler yapılarak sözlü ve sözel olmayan davranışların incelenmesi ve kişinin suç geçmişinin kontrol edilmesi elzemdir
- Gerekli hallerde kişilik testleri, fiziksel taramaların yapılması faydalı olabilir.
- Yasa dışı bir faaliyeti işaret etmesi açısından temel davranış göstergeleri, hareket kalıpları ve iletişim kalıpları belirlenerek takip edilmelidir.
- Görüşmelerde, cevapların mantıksal yapısı, sağlanan ayrıntıların kalitesi, tekrarlayan cevaplar, zaman kazanmak için soruları kullanma, cevap vermeden zaman kazanmaya çalışma gibi potansiyel suçlu davranışlarına dikkat edilmelidir.
- Davranış Analizine yönelik kurumsal eğitimler kapsamında;
- Kurumsal eğitimler kapsamında; Eğitimler hedef kitle olan güvenlik görevlilerine, davranış uzmanlarına, eğiticilere ve diğer kurum personeline yönelik farkındalık eğitimleri şeklinde verilebilir
- Eğitimlerde temel olarak
- Havaalanı içindeki tüm nüfusun gözlemlenmesi,
- Havaalanında neyin normal ve neyin anormal olduğu, haftanın günleri, günün saati, varışlar ve kalkışlar, grevler gibi durumlara yönelik risk analizleri,
- Suçlu zihni anlamak,
- Gözlem ve algı farklılıkları,
- Suç döngüsü kavramını anlamak (gözetleme, prova, uygulama ve kaçış),
- Hareket ve iletişim kalıpları
- Otonom sinir sistemi (bilinçsiz kontrol) ve adaptörler (bilinçli / bilinçsiz)
- Araştırmaya dayalı teknikler, literatür taraması, saha ve durum çalışmaları,
- Nelerin kanıt olduğu ve ne zaman kullanılacağı,
- Birden fazla kişi ile görüşme teknikleri,
- Yaygın hatalar,
- Yalancıların stratejileri,
- Kişilerarası iletişim becerileri ve aldatmayı tespit edebilmek için aktif dinleme konularını içermesinin faydalı olacağı değerlendirilmiştir.
- Suçlulara yönelik yapılacak gözlem, araştırma ve görüşmelerde birçoğu sosyal medyada gözlemlenebilen ve “Kırmızı Bayraklar” olarak tanımlanan tuhaf davranışlar;
- Kişinin kim olduğunu veya olmak istediğini açıkça gösteren paylaşımlarda bulunması, örneğin silahla fotoğraf çekip sosyal medyada yayımlamak,
- Yalnızlık, tecrit altında yaşamak
- Yakın bir partneri olmayan bekar hayatı yaşamak,
- Çocuksu olmak, yaşına uygun hareket etmemek, çocukça şeyler söylemek,
- 30 yaşın altında olmak,
- Açıkça ırkçı / yabancı düşmanı olduğunu belirtmek,
- İntihara eğilimli olmak,
- Erkeklik sorunları bulunmak,
- İşsiz veya okulu bırakmış olmak,
- Baba ile ilişkilerin zayıf olması, (ihmal, ölüm, taciz, vb. kaynaklı)
- Takma adlar veya lakaplar kullanmak (kulağa hoş gelebilir)
- Otoriter hükümetlere açık sempati beslemek,
- Parçalanmış aile yapısı,
- Tuhaf inançlara yönlenmek,
- Bir dereceye kadar kahraman kültürüne ilgi göstermek gibi davranışlardan en az 9 adedinin varlığı tespit edilmişse bu durumun ciddiyetle araştırılması gerekmektedir.
- Özellikle suçlu olduğundan şüphelenilen kişilerle yapılacak görüşme ve sorgulamalarda sözsüz yalan söyleme davranışlarına dikkat edilmelidir. Bu çerçevede;
- Kişinin kim olduğunu veya olmak istediğini açıkça gösteren paylaşımlarda bulunması, örneğin silahla fotoğraf çekip sosyal medyada yayımlamak,
- Yüzde ve vücudun üst kısmında kontrol edilebilecek birçok gösterge yüzlerinde veya yüzlerine yönelik mimik ve hareketler (örneğin stres altındaki insanlar yüzlerine çok fazla dokunurlar),
- İnsanlar duygularını gizlemeye çalıştıklarında, yüzlerine ve üst bedenlerine odaklanarak bu ipuçlarını bastırabilirler, bu durumda vücudun alt kısmında ortaya çıkan ve gizlenemeyen stres göstergeleri (Her iki ayağın tempo tutması (mutluluk), ayaklara dokunmak (endişe) veya yayılmak (rahatlık), bacakların normal olmayan hareketleri gibi),
- Fiziksel bir bariyer oluşturmak için kolların çaprazlanması veya bir nesneyle veya her iki elin cinsel organları örtmesi (vücudun savunmasız kısmı) gibi davranışların alt vücutta görülebilecek önemli davranış ipuçları olarak görülebilir. Böyle durumlarda sorgulanan kişinin masanın veya bariyerin arkasından uzaklaştırılarak alt vücuttaki bu göstergelerin gözlemlenmesi mümkündür.
- Yüz ifadelerinin algılanması ve yorumlanmasına yönelik yapılan gözlemler esnasında, Covid-19 sürecinde maske kullanımının özellikle yüzün alt kısmında gösterilen duyguların anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Ayrıca bu süreçte salgın kaynaklı kişisel kaygılar ile suç kaynaklı stres göstergelerinin ayrıştırılmasının da problemli hale geldiği görülmüştür.
- Davranış analizlerinde göz önünde bulundurulması gereken hususlar kapsamında;
- Tek bir davranışın yorum için yetersiz olduğu ve önyargılara dayanarak birçok farklı şekilde yorumlanabileceği/ kodlanabileceği,
- Suçlu olduğundan şüphelenilen kişinin izolasyon halindeki davranışlarının yanlış yorumlanabileceği,
- Hangi davranış dizininin aldatıcı olduğunun belirlenmesi gerektiği,
- Hem sözel hem de sözsüz davranışların birlikte değerlendirilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
- Konferansta suçun önlenmesine yönelik davranış analizlerinde iyileştirilmesi gereken alanlar olarak;
- Zihniyetin reaktiften, öngörücü hale getirilmesine,
- Anormallikleri tanımlamak için bir yetenek seti oluşturulmasına,
- Tanımlanmış davranışlarla iletişim kurmak ve bunlarla başa çıkmak için “sezgisel” davranışlardan, bilgiye dayalı hareketlere geçmeyi sağlayacak bir veri tabanı oluşturulmasına,
- Söz konusu veri tabanının oluşturulmasına yönelik gözlemlenebilir davranış alanlarının parçalar halinde incelenmesine,
- Bunun için bir taban çizgisi oluşturularak, anormalliklerin tanımlanması, endişelerin ortaya konulması ve buna uygun reaksiyonların oluşturulmasına,
- Irksal, kültürel ve dini sınırlar arasında mevcut olan davranışsal sızıntılara dikkat edilmesine,
- Önyargısız gözlemlerde bulunulmasına,
- Uygulayıcıları ve akademisyenlerin müşterek çalışmasına,
- Güvenlik personelinin yetenek setlerinin, maaşlarının geliştirilmesine ve kariyer paterni oluşturulmasına,
- Yapılan görevin büyük sorumluluk içermesi nedeniyle, davranış analizinin görev öncesi eğitim müfredatına dahil edilmesine,
- Tehdit değerlendirmelerinde, sektörün içinden gelen tehditlerin de dikkate alınmasına,
- Bir terörle mücadele eylem planı oluşturmasına ve personelin bu konuda bilgilendirilmesine,
- Yerel yönetimlerin etkinlik organizasyonu/yeri ile koordinasyon içinde hazırlık ve çalışmalara katılmasına,
- Ayrıca kamuoyunun halkın güvenlik sorumluluğunu paylaşmasına ihtiyaç duyulduğu vurgulanmıştır.
“Her insanın durum ve zamana bağlı bir “Sözsüz Kişisel Repertuarı” (Personal Nonverbal Repertories-PNR) vardır ve bu davranışlarını maruz kaldıkları durum ve davranışa göre farklı şekillerde gösterebilirler. Tek bir sözsüz davranış için birkaç farklı açıklama olabilir.”
Konferansta Avrupa Birliğinin çeşitli kurum temsilcileri tarafından ortaya konulan davranış analiz çalışmalarının, özellikle kamusal alanlarda suçun önalıcı/önleyici tedbirlerle gözlemlenmesi, algılanması ve bertaraf edilmesi açısından önemli bir konu olduğu açıkça görülmektedir. Bu çerçevede ülkemizde de kamusal alanlarda görev yapan güvenlik görevlileri başta olmak üzere, ilgili sektör sorumlularının görev odaklı bir davranış analizi eğitimine tabi tutulmasının ve davranış analiz indikatörlerinin kurum ve kuruluşlar ile diğer kamusal alanların güvenliği için oluşturulan güvenlik planlarına prosedür olarak dahil edilmesi faydalı olacaktır.