Hemşire çağrı sistemleri
Kod uygulaması olarak bilinen sistemler ise, Beyaz Kod, Mavi Kod ve Pembe Kod uygulamalarını içerir.
Hemşire Çağrı Sistemi, hastanenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiş butonlara basıldığında veya ilgili acil kod numarası tuşlandığında, ilgili personelin yer aldığı önceden tanımlanmış gruplara anında haber verilmesini esas alan bir sistemdir.
Sistemin bileşenleri, yatak başı ünitesi, hasta el seti, banyo & wc çağrı ünitesi ve kapı üstü koridor lambası olarak sıralanabilir. Bu bileşenlerin birbiriyle haberleşmesini sağlayan modül ise oda kontrol ünitesidir. Oda kontrol üniteleri ile hastane santralinin entegrasyonu, hastane sunucusu tarafından sağlamaktadır. Tüm bu ekipmanlar sayesinde, acil bir durum oluştuğunda, yani hasta kendini kötü hissedip el setindeki butona bastığında veya banyoda düşüp, acil çağrı ipini çektiğinde, bu ekipmanlar görsel ve işitsel olarak alarm verip, sağlık personelini ilgili odaya yönlendirirler. Bunu ikaz lambaları ile, hemşire çağrı paneli üzerindeki uyarı ile veya kişinin kullandığı mobil cihaza bir mesaj atarak yaparlar.
Kod uygulaması olarak bilinen sistemler ise, Beyaz Kod, Mavi Kod ve Pembe Kod uygulamalarını içerir. Ulusal Renkli Kodlarda (URK) yer alan her bir renkli kod için ayrı ortak bir numara belirlenmek suretiyle ulusal düzeyde uygulamada ortak bir dil oluşturulmuştur. Numaralar kodların baş harflerine uygun olarak alfabetik sırayla verilmiştir.
Beyaz kod (1111): Hastanelerde çalışanlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan acil durum yönetim aracıdır.
Mavi kod (2222): Acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan hastalar, hasta yakınları ve tüm hastane personeline en kısa sürede müdahale edilmesini sağlayan acil durum yönetim aracıdır. Çoğunlukla kalbin durması (kardiyak arrest) durumundaki hastaya müdahalesini mümkün kılmaktadır.
Pembe kod (3333): Hastanede servislerde tedavi için bulunan bebek veya çocuk hastayı kaçırma girişiminin veya kaçırma durumunun tespit edilmesi halinde uygulanan acil durum yönetim aracıdır.
Bu kodlar hastanenin herhangi bir yerindeki telefondan tuşlandığında, önceden planlanmış birimlere bilgi gitmekte ve hastane bu sayede ilgili olaya anında müdahale edebilmektedir.
Görüldüğü gibi hastanede bulunan tüm hastaların hatta personelin güvenliği için uygulanabilen bu sistem, çoğu durumda hayat kurtarıcı olmaktadır. Bir hasta çağrısında hemşirenin olaya müdahale hızı, acil kod durumunda ilgili birimlerin aldığı aksiyonun raporlanması pek çok durumu aydınlatan, açığa kavuşturan bir rol oynamaktadır.
Son zamanlarda sağlık sektörüne yapılan teknolojik yatırımların gün geçtikçe artması ve şehir hastaneleri projelerinin yaygınlaşmasıyla hemşire çağrı sisteminden daha çok söz eder olduk. Bugüne kadar kurulmuş olan tüm şehir hastaneleri projelerinde yer alan Karel, hemşire çağrı sistemiyle yaptığı entegrasyon ile büyük bir başarı elde etmiştir. Karel Santral sistemleri ile entegre çalışan hemşire çağrı sistemi, hastanelere katma değer sağlamakta, insan hayatının söz konusu olduğu bu hassas ortamda en iyi faydayı sağlamaya çalışmaktadır.
DECT sistemler hemşire çağrı sistemleriyle entegre çalışıyor
Eskiden sağlık personeli, bu acil çağrılar için yanlarında pager dediğimiz basit bir cihaz bulundurmak zorundaydı. Aynı zamanda konuşma ihtiyacı için bir de kablosuz telefon taşıyorlardı. Artık sadece IP DECT el ünitesi kullanarak, hem konuşma hem de mesaj alma desteğine sahip olabilirler.
Burada biraz da IP DECT sistemin ne olduğuna ve nasıl çalıştığına değinmekte fayda olabilir. IP DECT sistemin bileşenleri, baz istasyonu ve el ünitesidir. Hareketli kullanıcı, nerelerde dolaşacaksa, ona göre kapsama alanı belirlenir ve ilgili yerlere baz istasyonu monte edilir. Kullanıcı sayısı kadar da el ünitesi mevcuttur. Genelde kapalı alanda kullanılan baz istasyonları, hava şartlarına dayanıklı kutular içine konarak dış mekanlarda da kullanılabilir. Bu sayede hastane projelerinde farklı binalar arasında konuşarak geçiş yapmak da mümkün olmaktadır. Kullanıcıya çağrı yapma imkanı tanıyan bu sistem, bir mesajlaşma sunucusu vasıtasıyla hastaneye kurulmuş olan hemşire çağrı sistemine entegre olur.
Acil bir durum oluştuğunda bahsedilen tüm bu sistem entegrasyonu sayesinde DECT el ünitesine, acil durumun nerede oluştuğuna dair bir mesaj gider. Mesajın içeriği, kısa, net ve yer göstericidir. Örneğin: “3 Kat, 1. Koridor, 1100 numaralı oda, acil durum” gibi. Aynı zamanda bu alarm şeklinde bir çağrıdır. Personel bunu görüp susturana dek çalmaya devam eder ve mesajın alınıp alınmadığı bilgisi raporlanır. Bu sayede hastalara en kısa zamanda müdahale sağlanırken sağlık personelinin gereksiz yere cihaz taşıması engellenmiş olur.
Karel, farklı DECT sistemleriyle farklı hemşire çağrı sistemlerine entegre olabilir. Kimi durumda XML protokolü ile entegrasyon sağlanırken, kimi durumda mesajlaşma sunucusu kullanılmaktadır. Entegrasyon istenilen esneklikte sağlanabilir, farklı acil kod grupları farklı kullanıcı sayıları ile oluşturulabilir. Önemli olan, her acil çağrı grubunda birden fazla kişinin yer almasıdır. Acil durum oluştuğunda önemli olan, uygun olan kişinin hastaya müdahale etmesi için ilgili tüm personele mesajın gitmesini sağlamak, bu sayede riski dağıtarak hızlı bir müdahale şansı yaratmaktır.
Şehir hastaneleri bu sistemi kullanıyor
Tüm şehir hastaneleri projelerinde bu sistem işlevsel bir şekilde çalışmakta. Bilkent, Mersin, Isparta, Adana, Eskişehir, Kayseri ilk akla gelen projelerdir. Ayrıca Bilkent Şehir Hastanesi, bugüne kadar tek lokasyonda yapılmış en büyük hastane olma özelliği ile Avrupa’da ilk sırada. Karel’in kurduğu bu sistem Avrupa’nın en büyük hastane çözümünü oluşturuyor. Bu tür büyüklükte hastaneler için, sistemin kusursuz çalışması ve en önemlisi yedekli olması gerekir. Hemşire çağrı sisteminin düzgün işlemesi için, IP DECT kurulumunun eksiksiz yapılması ve kapsama alanının kesintisiz şekilde kurulması önemli. Karel’in bu sistemi kurduğu diğer yerler, yaşlı bakımevleri, çocuk yuvaları, hatta oteller bile olabiliyor. Hemşire çağrı sistemi ve IP DECT entegrasyonu, acil durum olasılığına sahip tüm kuruluşlara önerilebilecek faydalı bir sistem.
Related Post
Submit a Review