Hemşire çağrı sistemleri
“Bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte hastanelerin dijitalleşmesi, hastalara daha etkin, kaliteli tedavi ve bakım hizmetlerinin sunulmasına olanak sağlamakta.”
Toplam sağlık harcamaları gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) %5,0’ini oluşturuyor. Dünyada ve ülkemizde sağlık harcamaları her geçen yıl artıyor. Pandemi bu süreci daha da hızlandırdı. Aralık 2021’de açıklanan 2020 yılı Türkiye toplam sağlık harcaması 249 milyar 932 milyon TL olarak gerçekleşti. Bunun 198,6 milyarı devlet, 51,9 milyarı ise özel sektör sağlık harcaması. Türkiye sağlıkta dijitalleşmeye önem veren öncü ülkelerden. Bugün, ABD’den sonra dünyada en fazla dijital hastaneye sahip ülke konumundayız. Her geçen gün sağlığa daha fazla kaynak ayrılıyor. Bu alanda en kapsamlı sağlık hizmeti sunan ülkelerden biriyiz. 2022 yılı merkezi yönetim bütçesinden sadece koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan kaynak, önceki yıla göre yüzde 103 oranında artırılarak 38 milyar 729 milyon liraya çıktı. Bugün devlete ait 944’ü hastane, 8 bini aile sağlığı merkezi olmak üzere toplam 14 bini aşkın sağlık kuruluşu mevcut. Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda 160 bin yatak kapasitesi ve 1 milyon 240 bini aşan sağlık çalışanı bulunuyor. 2020 yılında yataklı özel hastane sayısı 575, toplamda ise 34 bin 595 sağlık kurumu bulunuyor.
Sağlık Sektöründe Teknolojik Gelişmeler
Teknolojide yaşanan gelişmeler sonucunda dijitalleşme sürecinin en hızlı yaşandığı alanlardan biri de sağlık sektörü. Bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte hastanelerin dijitalleşmesi, hastalara daha etkin, kaliteli tedavi ve bakım hizmetlerinin sunulmasına olanak sağlamakta. Dijitalleşmeyle toplanan büyük veri, karar alıcılar için çeşitli istatistiklerin oluşturulması ve karar süreçlerine destek sağlanmasını mümkün kılmakta. Yapay zeka, sanal gerçeklik, giyilebilir sağlık cihazları, mobil uygulamalar gibi alanlardaki gelişmeler sağlık sektörünün dijitalleşme sürecinde katalizör görevi görmekte.
Hemşire Çağrı Sistemi Nedir?
Hastanelerin dijitalleşme sürecinde yaygın olarak kullanılan çözümlerden biri de hemşire çağrı ve acil kod sistemleri. Basit bir anlatımla bu sistemler, hastanenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiş butonlara basıldığında ya da telefondan bazı numaralar tuşlandığında ilgili kişiler ya da birimlere anında haber verilmesini sağlıyor. Hasta memnuniyetini artırmak ve bakım kalitesini iyileştirmek için kullanılan hemşire çağrı sistemleri hastalarla hemşire, doktor ve bakıcılar arasındaki iletişimi kolaylaştırıp müdahale sürelerini kısaltıyor. Hemşire çağrı sistemlerinin kullanılması, hemşirelerin acil durumlara ve hastalardan gelen talep türlerine göre görevlerini önceliklendirmelerine de yardımcı oluyor. Bu avantajlar sayesinde hemşire çağrı sistemleri, hastane iletişim sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.
Hemşire çağrı sistemi bileşenleri nelerdir?
Sistem temel olarak yatak başı ünitesi, el seti, wc çağrı ünitesi, kapı üstü koridor lambası ve çağrı panosu gibi bileşenlerden oluşmaktadır. Bu bileşenlerin birbiriyle haberleşmesini sağlayan modül oda kontrol ünitesidir. Oda kontrol üniteleri ile hastane santralının entegrasyonu ise hastane sunucusu tarafından sağlanmaktadır. Tüm bu ekipmanlar sayesinde, acil bir durum oluştuğunda, yani hasta kendini kötü hissedip yardım çağırmak için el setindeki butona bastığında veya banyoda düşüp acil çağrı ipini çektiğinde, bu ekipmanlar görsel ve işitsel olarak alarm verip, sağlık personelini ilgili odaya yönlendirmektedir. Bunu ikaz lambaları, hemşire çağrı paneli üzerindeki uyarılar veya ilgili sağlık personelinin kullandığı mobil cihaza sesli ve yazılı bir uyarı göndererek yaparlar.
“Acil çağrılar hastanedeki telefon santralına bağlı telefonlardan acil kod numaraları tuşlanarak başlatılabileceği gibi, hemşire çağrı sistemleri üzerinden de başlatılabilmekte. Kablosuz iletişim sistemiyle entegrasyon sayesinde ilgili personel acil durumdan anında haberdar edilmekte.”
Entegrasyonun Önemi:
Geçmişte sağlık personeli, acil çağrılar için yanlarında pager adı verilen çağrı cihazları bulundurmaktaydı. Aynı zamanda konuşma ihtiyacı için bir de kablosuz telefon taşıyorlardı. Güncel teknolojilerle ise sadece IP DECT ya da WiFi telefon kullanarak hem konuşma hem de mesaj alma desteğine sahip olunabiliyor. Hemşire çağrı sistemiyle kablosuz iletişim sistemi arasındaki entegrasyon sayesinde, acil bir durum oluştuğunda DECT ya da WiFi telefona acil durumun nerede oluştuğuna dair bir mesaj gönderiliyor. Sağlık personeli bu çağrıyı kapatana kadar telefon uyarı vermeye devam ediyor. Mesajın alınıp alınmadığı bilgisi raporlanabiliyor.
Nerede Kullanılıyor?
Hemşire çağrı sistemleri sadece sağlık kuruluşlarında değil yaşlı bakımevleri, çocuk yuvaları, hatta otellerde de kullanılabiliyor. Hemşire çağrı sistemlerinin kullanılan teknolojiye göre analog ve IP, iletişim biçimine göre kablolu ya da kablosuz gibi farklı çeşitleri bulunuyor. Sağladığı avantajlar ve esneklik nedeniyle pazarda en hızlı büyüyen ve tercih edilen segment kablosuz sistemler.
Hastanelerde hemşire çağrı sistemlerinin yanı sıra acil kod uygulaması, çeşitli acil durumları ilgili hastane personeline iletebilmek için kullanılıyor. Kod durumları için renk isimleri kullanılır ve Beyaz Kod, Mavi Kod ve Pembe Kod gibi uygulamaları içerir. Her bir renkli kodu için ayrı ortak bir numara belirlenmek suretiyle uygulamada ortak bir dil oluşturulmuştur. Bu kodlar hastanenin herhangi bir yerindeki telefondan tuşlandığında, önceden planlanmış birimlere bilgi gitmekte ve hastane bu sayede ilgili olaya anında müdahale edebilmektedir. Hastanede bulunan tüm hastaların hatta personelin güvenliği için uygulanan bu sistem, çoğu durumda hayat kurtarıcı olmaktadır. Bir hasta çağrısında hemşirenin olaya müdahale hızı, acil kod durumunda ilgili birimlerin aldığı aksiyonun raporlanması pek çok durumu aydınlatan, açığa kavuşturan bir rol oynamaktadır. Acil çağrılar hastanedeki telefon santralına bağlı telefonlardan acil kod numaraları tuşlanarak başlatılabileceği gibi, hemşire çağrı sistemleri üzerinden de başlatılabilmekte. Kablosuz iletişim sistemiyle entegrasyon sayesinde ilgili personel acil durumdan anında haberdar edilmekte.
Hemşire Çağrı Sistemi Pazarı Büyüklüğü Ne Kadar?
Hemşire çağrı sistemleri pazarı her geçen yıl büyümektedir. 2020’de 1,7 milyar ABD doları olan küresel hemşire çağrı sistemleri pazar büyüklüğünün 2025 yılında kadar 2,7 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Hemşire çağrı sistemleri farklı uygulama ve teknolojilerle de yakınsamakta. Gelecekte bu sistemlerin çok daha akıllı ve yetenekli çözümlere dönüşeceğini bekleniyor. Bugün, bir hemşire çağrı sistemi gerçek zamanlı lokasyon belirleme sistemine entegre edilerek, acil durum çağrısının alındığı en yakın noktaya sağlık personelinin yönlendirilmesi mümkün olmakta. Bu sayede hem müdahale süreleri kısalmakta hem de verim artışı sağlanmakta.
Yakın bir gelecekte hemşire çağrı sistemlerin yapay zeka, makine öğrenmesi ve ses teknolojileri gibi teknolojilerle de yakınsadığını göreceğiz. Hasta daha hemşire çağrı sistemindeki butona basmadan, hastanın durumu, aldığı ilaçlar, vital ölçümleri, geçmişte hangi durumlarda hemşire desteğine ihtiyaç duyduğu gibi veriler analiz edilerek hemşirenin otomatik olarak çağrılması mümkün olabilecektir. Diğer bir deyişle hemşire çağrı sistemlerinin gelecekte proaktif sistemlere dönüşeceği bekleniyor. Konuşma algılama gibi ses teknolojileri sayesinde de hastanın sesli komutlarla bazı cihazları kontrol edebilmesi, örneğin ışığı, TV’yi, perdeleri açıp kapatabilmesi veya herhangi bir butona basmadan sesli bir komutla hemşireyi çağırması mümkün.
Karel Hemşire Çağrı Sistemi
Günümüz dünyasında artık teknolojik sistemler giderek daha az oranda tek başına, diğer cihazlardan ayrık olarak çalışmaktadır. Sistemler arası entegrasyon ihtiyaçları sıklıkla gündeme gelmekte ve entegrasyon yetenekleri satın alma kararlarında önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü bu entegrasyonlar sayesinde çözümler arası sinerji oluşmakta, müşteriye ve kullanıcılara sunulan toplam fayda artmaktadır. Karel olarak biz de gerek kendi çözümlerimiz, gerekse iş birlikleriyle sağladığımız çözümler arasında entegrasyon yeteneklerini geliştirmeyi öncelemekteyiz. Günün sonunda bu yaklaşımın rekabette elimizi güçlendirdiğini görmekteyiz. Türkiye’de son dönemde sağlık sektörüne yapılan yatırımlar özellikle şehir hastaneleri projeleri ile öne çıkmakta. Yüksek kapasiteli hastane projelerinde iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere ileri teknoloji çözümleri kullanılmakta. Sağlık sektörü Karel olarak bizim için de önemli bir dikey ve odak alanı. Kesintisiz iletişimin ve haberleşmenin hayati derece de önemli olduğu şehir hastaneleri gibi projelerde; tüm iletişim ihtiyaçlarını karşılayan, esnek, büyümeye ve gelişmeye açık yapıda entegre çözümler sunmaktayız. Sunduğumuz iletişim çözümlerinin başında, bulut, IP, analog ya da hibrit yapıda çalışabilen, gerektiğinde kapasite artırım imkanı sunan, bulut olarak veya donanım olarak satın alınabilmesinin yanı sıra hastanenin mevcut sanal sunucuları üzerine yazılım olarak kurulabilen IPG İletişim Platformu geliyor. Farklı kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayacak geniş IP telefon ürün gamının yanında, basit kullanım ve daha düşük maliyetli analog telefonların da birlikte kullanılabildiği IPG İletişim Platformu, ayrıca akıllı telefonlarda kullanılabilen mobil telefon uygulamasını da destekliyor.
Büyük kapasiteli şehir hastanelerinin en önemli ihtiyaçlarından biri olan ve kesintisiz bir şekilde hizmet vermesi gereken iletişim sistemleri, Karel iletişim çözümlerinin birbirleri ile entegre çalışması sayesinde tüm hastanelerde verimli bir şekilde kullanılabilmektedir. Şehir hastanelerinde hemşire çağrı sistemine entegre çalışan IP telefon santralı ve DECT sistemlerinin yanı sıra çağrı merkezi, uzaktan erişim ve destek çözümü gibi pek çok çözümü sunmaktayız. Bu sistemlerin hastanede kullanılan diğer bilgi sistemleriyle de entegrasyonlarını gerçekleştirmekteyiz. Sonuç olarak sağlık alanında sunulan hizmetlerin teknolojinin etkisiyle dönüştüğü, hız, verim ve hizmet kalitesinin arttığı bir süreçte biz de Karel olarak geliştirdiğimiz çözümlerimizle bu dönüşüme katkı sağlamaktan mutluluk duymaktayız.