DENİZ YOLUYLA YAPILAN UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI VE ROTTERDAM LİMANI ÖRNEĞİNDEN ALINAN DERSLER
Uyuşturucu kaçakçılığı diğer deniz organize suçları ile birlikte ticari denizcilik endüstrisini uzun süredir rahatsız etmektedir. Yasadışı uyuşturucuların küresel ticaretini kolaylaştırmak için ticari gemileri hedef alan çeteler ve örgütler hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların önleme çabalarına rağmen, uyuşturucu pazarını genişletme faaliyetlerini sürdürüyor.
Yasadışı uyuşturucu üreticileri, bu maddeleri birden fazla transit limanından geçirebilmek ve hedef coğrafyalara ulaştırmak için ticari gemileri ve mürettebatını hedef alarak, karmaşık kaçakçılık modelleri geliştirmeye devam ediyor. Bu süreç içerisinde yakalanan gemilerin mürettebatı uyuşturucu kaçakçılığı olaylarıyla ilgili olarak uzunca bir süredir gözaltında tutuluyor. Uyuşturucu kaçakçılığı şebekeleri tarafından hedef alınma olasılığını ve riskini azaltmak için uygun önlemlerin alınması ve titizlikle uygulanması artık bir zorunluluk haline gelmiştir1.
Türk Armatörler Birliğinin Mart2022’de yayımlanan “2021 Yılı Küresel Deniz Güvenliği Raporu’nda2” deniz suçlarının birçoğunun birbiriyle doğrudan veya dolaylı şekilde bağlantılı olduğu ya da personel ve finansal açıdan birbirini beslediği belirtilmektedir. Raporda Karayip bölgesi, Gine Körfezi, Arap yarımadası, Hint Okyanusu ve Avrupa sahillerinin deniz yolu ile yapılan uyuşturucu kaçakçılığı için 2022’de de sıcak bölgeler olacağı değerlendirmesine ilave olarak, aşağıda belirtilen bilgi ve tespitler yer almaktadır.
COVID 19 salgınının nispeten kontrol altına alınması sonrasında, ülkelerin sınırlarının yeniden açılmasıyla, geleneksel olarak gemilerle gerçekleştirilen uyuşturucu kaçakçılığının bu yıl önemli ölçüde arttığı görülmektedir.
Pandeminin uyuşturucu kaçakçılık endüstrisi üzerindeki etkileri henüz tam olarak belirlenmemiş olmakla birlikte, azalan psikolojik sağlığın yanı sıra işsizlik oranındaki artış, finansal güvensizlik ve izolasyon süreçlerinin, küresel uyuşturucu pazarını büyütebileceği yönünde değerlendirmeler mevcuttur3.
Küreselleşmiş doğası nedeniyle, uyuşturucu kaçakçılığının, Afrika, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da uyuşturucu üretimiyle doğrudan bağlantılı olmayan bölgelerde faaliyet gösteren gemileri bile hedef aldığı görülmektedir. 2021 yılında dünyada 673 uyuşturucu kaçakçılığı olayı rapor edilmiştir4.
Güney Amerika’dan Avrupa’ya yönelik uyuşturucu kaçakçılığına paralel olarak, Karayipler Bölgesinde kokain üretiminde adeta bir patlama gözlemlendiği rapor edilmiştir. Batı Afrika ve Akdeniz üzerinden Avrupa’ya giden rota artık ana kokain kaçakçılığı ekseni olarak görülmektedir
.
Güney Amerika ile Güney-Batı Afrika Sahilleri arasında, son birkaç yıldır, Guyana Platosu ile Capo Verde veya Gine Körfezi arasında kokain kaçakçılığının arttığı gözlemlenmektedir. Fiyat düşüşü nedeniyle Afrika’da artan kokain tüketimi de dikkate alındığında, gelecek 10 yıl içinde tüketimde %40’lık bir artış beklenmektedir5.
Ayrıca son dönemde gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler çerçevesinde met-amfetamin, eroin ve fentanil kaçakçılığında da artış olduğunu görülmektedir.
Arap Yarımadası ve Hint Okyanusu bölgesinde ise uyuşturucu kaçakçılığı geleneksel olarak eroin ve esrarın bulunduğu Umman Körfezi’ndeki Makran sahilinden gelen kaçakçılık rotalarında artan sayıda yakalamalar ile kayıtlara geçmiştir. Uyuşturucunun taşınmasında genellikle küçük tekneler veya balıkçı gemilerinin kullanıldığı, ayrıca uyuşturucu taşımak için konteyner gemilerinin de kullanılmaya başlamasının endişe verici bir gelişime olarak kaydedildiği bildirilmektedir.
Bu bölgede 2021’in başından bu yana, İran-Pakistan bölgesinden Mozambik’e büyük bir uyuşturucu akışını vurgulayan rekor yakalamalar gerçekleştirmiştir. La Réunion ile Mauritius arasında da esrar, kaçak ürün alışverişi ve bunlarla bağlantılı bir insan ticareti ağının oluşturulduğu rapor edilmiştir.
Güney Doğu Asya’da, COVID-19 önlemlerinin bir parçası olarak artan sınır güvenliği, deniz yolu üzerinden daha fazla kaçak mal ele geçirilmesini sağlamıştır. Ayrıca COVID-19, yerel vatandaşların geçim kaynaklarını ciddi şekilde etkileyerek, geçimlerini sağlamak için yasa dışı faaliyetlere başvurmalarını cazip hale getirmiştir. Yerli üretim ve tütün gibi bazı mallara yönelik iç talebin artmasının fiyatları artırdığı ve kaçakçılığı daha kazançlı hale getirdiği belirtilmektedir.
Pasifik Bölgesinde, uyuşturucu kaçakçılığında pandemi nedeniyle azalma kaydedilmiştir. 2021 yılında Latin Amerika ve Okyanusya ülkeleri (Avustralya ve Yeni Zelanda) arasında kokain taşımanın geleneksel yolu olan yelkenli tekne hareketlerinde önemli bir düşüş görülmüştür. Denizdeki son uyuşturucu operasyonunun Nisan 2020’de yapıldığı, sonrasında herhangi bir yakalamanın söz konusu olmadığı belirtilmektedir. Ayrıca, bu bölgede Fransız Polinezya’sının kaçakçılar tarafından aktarma yapmak için lojistik destek merkezi olarak kullanıldığı yönünde tespitler bulunmaktadır.
Akdeniz Bölgesinde, uyuşturucu kaçakçılığı sorunu Cebelitarık ve Alboran Denizi civarında yoğunlaşmaktadır. Bu bölgedeki transferlerde süratli teknelerin yanı sıra gezi tekneleri, balıkçı gemileri, ticari gemilerin de kullanıldığı bildirilmiştir.
Kuzey Avrupa limanlarının çoğu gibi, Dover Kanalı limanlarında da denizden uyuşturucu kaçakçılığı trafiğinde bir artış görülmektedir. Latin Amerika ile Avrupa ülkelerinin ilişkilerindeki artışa paralel olarak, Avrupa limanlarının da uyuşturucu kaçakçılığının bir hedefi haline getirildiği görülmektedir. Deniz geçişleri açısından, 2020 yılında Antwerp, Rotterdam, Hamburg ve Valencia uyuşturucu trafiğinin Avrupa’daki en yoğun terminalleri olduğu rapor edilmiştir. 2021 yılında Dover Kanal’ında özellikle Antwerp’e çok sayıda geçiş tespit edilmiştir.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), 2020 raporunda, Avrupa uyuşturucu pazarlarında bulunan kokainin çoğunun deniz yoluyla, özellikle Antwerp, Rotterdam, Hamburg ve Valencia gibi büyük konteyner limanlarına giren deniz konteyneri ile kaçırıldığını göstermektedir. COVID-19 önlemleri nedeniyle Avrupa’ya giden hava trafiğindeki azalmanın, Güney Amerika’dan Avrupa’ya deniz yoluyla doğrudan kokain sevkiyatlarında önemli bir artışa yol açtığı belirtilmektedir6.
Avrupa Kentsel Güvenlik Forumu (EFUS)’nun 20 Nisan 2022’de düzenlediği “Avrupa Şehirlerinin Limanlarında Organize Suç” konulu Konferansın sonuç raporunda (Drug Crime in the Port of Rotterdam), deniz yoluyla Avrupa limanlarına yapılan uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin önemli bilgi ve değerlendirmeler yer almaktadır7.
Rapora göre, 2000 yılından itibaren her yıl Avrupa’ya yaklaşık 160.000 kilo kokain ihraç edildi. Bu miktarın dörtte biri Rotterdam’a gitti. Ele geçirilen uyuşturucu miktarı büyük farklılıklar gösteriyor: 2015-2018 yılları arasında limanda artarda 4.656, 13.312, 5.264 ve 18.947 kilo kokain yakalandığı belirtiliyor.
Deniz yoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığının, üreticiden tüketiciye kadar olan lojistik zinciri sürecini belirli yöntemlerle gerçekleştiği görülmektedir. Yapılan araştırmalara göre uyuşturucu transferlerinde kaynak ve transit limanların genellikle Brezilya, Venezüella, Arjantin ve Karayipler olduğu belirtiliyor. Deniz aşırı taşımacılık için Konteyner, Dökme/ Kuru Yük, Kurvaziyer ve Ro-Ro gemileri ile yelkenli teknelerin kullanıldığı ifade ediliyor. AB ülkelerinden, İspanya, Portekiz, Belçika ve Hollanda limanları kaçakçılar tarafından en çok tercih edilen varış limanları. Limanların depolama hizmetlerinden de istifade eden bu yasadışı sevkiyatın daha sonra inter-modal hatlar kullanarak kıta içerisinde nihai varış noktalarına ulaştırıldığı anlaşılıyor.
Rotterdam Limanında yapılan araştırmalar, kokain kaçakçılığının üç senaryoda toplandığını gösteriyor. Bunlar; konteyner senaryosu, kargo senaryosu ve gemi senaryosu.
- Konteyner senaryosunda, uyuşturucu mallar arasında değil, konteynerin zemininde, tavanında veya soğutma sisteminde gizlidir.
- Kargo senaryosunda, uyuşturucular kargonun arasına veya altına gizlenmiştir. Özellikle süratli bozulabilecek meyveler ve donmuş balıklar buna katkıda bulunur. Kaçak mal, asfalt ve alüminyum gibi dökme mallarda da gizlenebilir (böylece konteyner kullanılmaz). Kargo senaryosunun bir diğer türü, uyuşturucuların, Surinam veya Antiller’den gelen ev eşyaları gibi (genellikle kaçakçılıkla uğraşan) özel kişilere gönderilmesidir. Bir başka kargo istismarı ise uyuşturucunun işlenmesi veya emdirilmesidir. Örneğin normal kargonun bir parçası olan sıvı içinde çözülebilir veya bir başka yasal kargo maddesine emdirilebilir.
- Gemi senaryosunda, uyuşturucular gemide (örneğin ambarda veya havalandırma borusunda) veya geminin dışında gizlidir. Gemideki uyuşturucular, kaçak malın gemi limana ulaşmadan denize atıldığı ‘dökme/bırakma senaryosu’ ile güvence altına alınabilir.
Uyuşturucu limana ulaştığında kaçakçılar için iki olası düğüm noktası (darboğaz) vardır. İlk darboğaz, gözetim ve kontrol mahallerini geçmektir. İkinci darboğaz ise uyuşturucuları çıkararak, güvenceye almaktır. İlk darboğaz olan gözetim ve kontrol mahallerini aşmak için Rotterdam Limanında kaçakçılar tarafından kullanılan üç yöntem tespit edilmiştir.
- Kontrol sistemlerindeki zafiyetlerin kullanılması: Konteyner senaryosunda, genellikle meyve nakliyatı seçilir. Bozulabilir ürünlerde, kontrol sürecinin süratli olması gerektiğinden, bu durum denetlemeler için baskı ve zafiyet yaratan hassas bir durumdur. Ayrıca gümrük beyannameleri gibi belgeler de sahte olabilir.
- Denetimleri atlatmak: Belirli bir yükün kontrol edilmemesi veya uyuşturucuların ‘güvenli’ (zaten denetlenmiş) bir konteynere taşınması için liman personeline rüşvet verilerek başarılabilir. İkinci bir hal tarzı ise limana girmeden önce uyuşturucuların denize boşaltılarak kontrollerin atlatılmasıdır.
- Resmi görevlilere rüşvet vermek: Kaçak malların limandaki transfer sürecinde görevliler tarafından fark edilmesi halinde de söz konusu resmi görevlilere tespitlerini gizli tutmaları için rüşvet verilebildiği belirtilmektedir. Kaçakçılar için limanda karşılaştıkları diğer “darboğaz olan”, uyuşturucuların güvence altına almasının da üç yolu olduğu belirtilmektedir.
- İlki, “soygun” yöntemidir, uyuşturucular konteynerden gizlice çalınarak çıkarılır.
- İkinci yöntem olan “yer değiştirme” senaryosunda, kaçak mal henüz denetlenmemiş konteynerden denetlenmeyeceği bilinen veya daha önce denetlenmiş bir konteynere aktarılır. Bu durumda, uyuşturucuyu çıkarmak, liman sahasına erişim sağlamak veya konteyneri güvenli bir yere taşımak için yolsuz bir liman çalışanından yardım alınır.
- Üçüncü seçenek ise “bırakma” yöntemidir. Bu senaryoda uyuşturucular limana girmeden, denize atılarak güvence altına alınır. Gemi mürettebatı tarafından denize bırakılan paketler daha sonra küçük tekneler tarafından alınır veya sudan çıkarılır.
Rotterdam Erasmus Üniversitesi Hukuk Fakültesi araştırmacıları tarafından hazırlanan ve Rotterdam Limanındaki uyuşturucu kaçakçılığını tüm yönleriyle ortaya koyan bu raporda, tedarikçiler ve kolaylaştırıcıları da dahil olmak üzere uyuşturucu suçluları tarafından hangi yapıların, süreçlerin ve sistemlerin kullanıldığını ve istismar edildiği kapsamlı bir şekilde incelenmektedir. Bu çerçevede;
- Rotterdam Limanında aktörler ve süreç
- Kokain ve Kaçakçılık Şebekeleri Uyuşturucu Kaçakçılığının Lojistik Süreci
- Şehir Limanlarındaki uyuşturucu suçuna karşı hassas yerler ve sektörler
- Uyuşturucu suçuna yaklaşım da Kamu ve Özel ortaklıkları, iş birliği ve fırsatlar
- İleri aşama yaklaşımlar için referans noktaları ve tavsiyeler
Kolluk Güçlerinde bulunan suç/ soruşturma dosyalarından alınan gerçek örnekler, liman çalışanları ve resmi görevlilerle yapılan röportajlar ve bilimsel veri analizlerine dayalı değerlendirmeleri içerecek şekilde halka sunuluyor.
Söz konusu raporda, hangi risklerin ve güvenlik açıklarının birbiriyle alakalı olduğu, kamu yaptırımı, denetimi ve soruşturmasının nasıl organize edilebileceği ve geliştirilebileceği, özel kuruluşlar tarafından iç denetim ve yaptırımın uyuşturucu suçlarında nasıl bir rol oynadığı ve bu konuda ne gibi iyileştirmeler yapılabileceği de değerlendiriliyor.
Ayrıca bu rapor, kaçakçılık sürecinin haritasını çıkarmakla kalmıyor, bu suçların önlenebilmesi için kolluk Güçlerinin ne zaman ve nerede müdahale edebileceği, kaçakçılık sürecindeki senaryoları etkisiz kılmak için kaynak ve geçiş ülke limanlarında ne tür tedbirler alınması gerektiği konusunda da önemli ipuçları içeriyor.
Rotterdam Limanı’nı dünyanın en büyük ve başarılı limanlarından biri yapan kamu ve özel kurum/ kuruluş ve şirketler arasındaki yoğun ve uzun soluklu işbirliğinin, limanlarda başta uyuşturucu suçu olmak üzere her türlü organize suçla mücadelede başarı elde edilmesine önemli bir katkı sağlayabileceği değerlendirilmektedir.
1 Dryad Global-Counter Narcotics Drug Smuggling in Commercial Shipping
2 https://armatorlerbirligi.org.tr/wp-content/uploads/2022/03/DENIZ_YILI-TICARETI.pdf
3 Dryad Global, Counternarcotics Drug Smuggling in Commercial Shipping-2021
4 MICA Center – Maritime Information Cooperation & Awareness Center (mica-center.org) (AnnualReview-2021)
5 MICA Center – Maritime Information Cooperation & Awareness Center (mica-center.org) (Annual Review-2021)
6 UNODC 2020 World Drug Report-Cocaine trafficking routes 2014-2018
7 Drug Crime in the Port of Rotterdam: about the phenomenon and its approach (Public Version)