“Biz ne istediğimizi, EEC’de ne yapacağını biliyordu.”
“Binamızda olmazsa olmaz sistem Yangın Algılama diyen Nuh Bey “Daha güncel, daha teknolojik, daha işlevsel bir sistem istemiştik, bunu da onayladılar, biz de EEC ile hızlı bir şekilde gerçekleştirdik.”
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bulunan The Landmark Kompleksi, toplam 65.000 m2’lik alana kurulu 3 binada ofis ve otel hizmeti sunuyor. The Landmark’ın 25 katlı 3. binası için seçtiği can ve mal güvenliği önlemlerini, tesisin Teknik Müdürü Nuh Koch’a sorduk. Tesislerinde neden Siemens Yangın Algılama Sistemi ve G+M Acil Anons ve Seslendirme Sistemlerini tercih ettiklerini anlattı.
Siemens seçiminde köklü bir marka olmasının da önemini belirtirken, yedek parçalarının kolay bulunabilir olması, teknik olarak kararlı ve stabil çalışması gibi özelliklerinin seçimlerini etkileyen faktörler olduğunu belirtti. Nuh Bey, “En faydalı bulduğum özelliği diğer binamızla ve diğer sistemlerle entegre olabilmesi ve grafik ara yüzünden tüm sistemleri ve tüm ekipmanımızı takip edebilmemiz. Ara yüzünün kullanımı kolay ve çok kullanışlı. Bu bizim için çok önemliydi. Binamız yangına karşı tam olarak korunuyor. Yeni sisteme geçmemizin hem kendimiz hem ofis müşterilerimiz açısından kesinlikle daha iyi olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
The Landmark’ta ofislerin çok uluslu firmalar ve konsolosluklardan oluştuğu ve bu yüzden acil anons sisteminin kararlı bir şekilde çalışmasının çok önemli olduğunu söyleyen Nuh Koch, “G+M markasını daha önceden çok fazla bilmiyordum ama Bakü’deki referansları, üretiminin İsviçre’de olması, EN54’e uyumu ve EEC’nin tavsiyesiyle tercih ettik. G+M’in bütün ürünlerinin sertifikalı ve onaylı olması tercih sebebi oldu. Esas maksadımız acil durumda tahliye edebilmek. Hem bizim hem firmaların kendi tatbikatları olumlu geçti, bu sisteme duyulan güveni artırdı, geri dönüşler de pozitif oldu. Şimdi iyi ki G+M’i kullanıyoruz diyoruz” şeklinde memnuniyetini dile getirdi.
Binamızda olmazsa olmaz sistem Yangın Algılama diyen Nuh Bey “Daha güncel, daha teknolojik, daha işlevsel bir sistem istemiştik, bunu da onayladılar, biz de EEC ile hızlı bir şekilde gerçekleştirdik. Çalışan bir bina olduğumuz için sistemlerin kurulumu aşamasında birbirimize uyumlu şekilde çalıştık. Alternatif gerekince bize her zaman bir yol gösterdiler. Biz ne istediğimizi biliyorduk, EEC de ne yapacağını biliyordu” dedi.
Çözüm ortağı seçiminde mühendisliğe neden önem verdiklerini açıklayan Nuh Koch “İlk aradığımız şey mühendislik, ikinci sırada da ürünler geliyordu. Çünkü buraya dünyanın en iyi ekipmanını koysak bile çalıştığımız şirketten mühendislik olarak iyi destek alamadığımız sürece çok büyük problemler yaşayabilirdik. Ayrıca bütçemize uygun, kaliteli ürünler seçerken de bizi yönlendirdiler. Benim gibi işletmelerin yönetiminden sorumlu kişilerin tek bir isteği vardır, en kaliteli ekipman ve teknik tasarıma sahip olmak. Bu konuda bence bunu en başarılı yapan şirketlerden bir tanesi” dedi. Merkezi İstanbul’da olan EEC’nin Türkiye’nin önemli şehirlerinde olduğu gibi Bakü’de de ofisi bulunmasının güven verdiğini söyleyen Nuh Koch; “Bakü’deki büyük komplekslerde ve otellerde tercih edildiğini biliyorduk ve olumlu geri bildirimler almıştık. Azerbaycan’daki oluşumu ve buradaki ekip arkadaşlarının durumu iyiydi, bu sayede birlikte başarılı bir projeye imza attık” şeklinde sözlerini bitirdi.