Özel güvenlik eğitimi ve yaşanan sorunlar 1*
Güvenlik sektöründe bazı temel sorunlar ile birlikte hizmet alanlarının çeşitlenmesi ve artması, çalışan sayısının da çoğalması farklı sorunları ortaya çıkarmıştır.
2495 sayılı yasayı kaldırarak yerine konulan 5188 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği Haziran 2004’ten bu yana 17 yıl geçmiş ve bu süreç içerisinde sektörde önemli gelişmeler yaşanmıştır. İlk yıllarda yaşanan aksaklıklar ve eksiklikler zaman içerisinde gerekli mevzuat düzenlemeleri ile ortadan kaldırılmıştır. Buna rağmen bazı temel sorunlar ile birlikte hizmet alanlarının çeşitlenmesi ve artması, çalışan sayısının da çoğalması farklı sorunları ortaya çıkarmıştır. İlk yıllardan beri devam eden eğitim ve üretilen hizmette kalite sorunu, Özel Güvenliğin toplumun geneli tarafından olumsuz algılanma ve imaj sorunu çözülememiş, bunun yanına çalışanların özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, denetim, genel kollukla ilişkiler gibi sorunlar ise yeterli düzeyde önemsenmemiştir. Her ne kadar farklı sorunlar yaşansa da bu çalışmada temel konumuz eğitim olacaktır.
Her birey kendini güven içinde hissetmelidir
Gelişmiş ve demokratik devlet olmanın en önemli göstergelerinden birisi toplumun huzuru, güvenliği ve bu toplum içinde yaşayan bireylerin yaşam güvenliğinin kusursuz bir şekilde sağlanabilmesi olarak değerlendirilir. Her birey kendini gerek özel yaşam alanlarında gerekse kamusal alanlarda güven ve güvenlik içinde hissetmelidir. Bunun yanı sıra her türlü şiddet ve olumsuzluklardan korunacağını bilmeli ve buna güvenmelidir. Devlet bu görevi kendi sistemi içinde eğittiği genel kolluk ve güvenlik organları ile yerine getirmektedir. Ancak dünyada olduğu gibi ülkemizde de devlet, büyüyen güvenlik ihtiyacını karşılama konusunda sorunlar yaşamakta ve bazı alanlarda güvenli ortam sağlama görevini özel sektöre yani özel güvenlik şirketlerine bırakmaktadır. Yine buralarda görev alacak (istihdam edilecek) kişilerin eğitimini de özel güvenlik eğitim kurumlarına kontrollü olarak devretmiştir. Devredilen bu görevler ülkemizde 2004 yılında çıkarılan 5188 sayılı yasa ve bu yasaya bağlı çıkarılan yönetmelikle düzenlenmeye çalışılmıştır. Halende aynı düzenleme ile yola devam edilmektedir.
İhtiyaçları karşılayacak özel güvenlik eğitim sistemi kurulamamıştır
Gerçek ihtiyaçları karşılayacak bir özel güvenlik eğitim sistemi kurulamamıştır. Devletin çekildiği güvenlik alanlarını dolduracak nitelikte özel güvenlik görevlisi yetiştirilmesinde sorunlarla karşılaşılmıştır. Çünkü güvenlik hiç hata kabul etmeyen (hata= ölüm + yaralanma + hırsızlık + yangın + yaralanma +kayıp vs.) bir olgudur. Bu hatayı yapmayacak olan da insandır. Dolayısıyla insanın buna yönelik eğitilmesi, donatılması, yönlendirilmesi, disipline edilmesi gerekli ve şarttır. Özel güvenlik eğitim kurumları ve üniversitelerdeki MYO’larının özel güvenlik ve koruma programları bu gerek ve şartı yerine getirmekle görevlendirilmiş veya yetkilendirilmişlerdir. Eğitim konusu her mesleğin olmazsa olmazlarındandır. Ancak özel güvenlik mesleğinde ise eğitimin önemi bir kat daha artmaktadır. Çünkü eğitim aynı zamanda disiplini, ani reaksiyonu, kriz yönetimini, risk analizini ve entelektüel bakış açısını da içermelidir ve güvenlik hizmeti sunacak kişilere vermelidir.
“Gerçek ihtiyaçları karşılayacak bir özel güvenlik eğitim sistemi kurulamamıştır. Devletin çekildiği güvenlik alanlarını dolduracak nitelikte özel güvenlik görevlisi yetiştirilmesinde sorunlarla karşılaşılmıştır.”
Eğitim kavramı
“Eğitim” kelimesi kişisel kapasitelerin, tutumların, yeteneklerin ve bilgilerin tümünün ulusal ve uluslararası toplumlarda ve onların yararına olacak şekilde, bireylerin ve sosyal grupların bilinçli bir gelişmeyi öğrenmeleri yoluyla ortaya çıkan sosyal yaşam sürecinin tamamı anlamına gelir. Bireyin yaşadığı toplumda yeteneğini, tutumlarını ve olumlu değerdeki diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçler toplamıdır. Başka bir tanıma göre eğitim, “Bireyin toplumsal yeteneğinin ve en elverişli düzeyde kişisel gelişmesinin elde edilmesi için seçilmiş ve denetimli bir çevreyi (özellikle okulu) içine alan toplumsal bir süreçtir. Diğer bir deyişle eğitim, insan davranışlarını istendik yönde değiştirmek için düzenlenip işe koşulan bir sistemdir. Ülkemizde özellikle hizmet alanında teknolojik gelişmelere uyumlu, mesleki ve teknik bilgi ve becerilerle donatılmış insan kaynağına ihtiyaç artmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için, çağdaş teknoloji metotlarını bilen, yorumlayan, kullanan, geliştiren ve yeniliklere uyum sağlayan vasıflı insan gücünün yetiştirilmesine ihtiyaç vardır. Hizmet sektöründe bulunan Özel güvenlik için de sorun aynıdır.
“Eğitim felsefesi yalnızca temel eğitimin verilmesi olarak kalmamalı, dinamik ve yenilenmek zorunda olan güvenlik eğitimi mutlaka sürekli eğitimle desteklenmelidir.”
Eğitim felsefesi oluşturulmalıdır
Özel güvenlik eğitimi konusunda mutlaka bir eğitim felsefesi oluşturulmalıdır. Eğitimle ilgili bütün planlı faaliyetler, belirli amaçlara ulaşmak ve belirli işlevleri gerçekleştirmek içindir. Eğitim sistemlerinin dayandığı belirli bir eğitim felsefesi, bu felsefeye göre teorik olarak yetiştirilmesi tasarlanan bir insan tipi ve oluşturulmak istenen bir toplum modeli vardır.
Farklı eğitim felsefeleri, eğitimde amaç, içerik, süreç, yöntem, ortam gibi konularda farklı noktalara vurgu yapar. İstenilen nitelikti insan yetiştirmede bu eğitim felsefesi tüm güvenlik eğitimi veren MYO’larını ve özel eğitim kurumlarını kapsayıcı nitelikte oluşturulmalıdır. Eğitim felsefesi yalnızca temel eğitimin verilmesi olarak kalmamalı, dinamik ve yenilenmek zorunda olan güvenlik eğitimi mutlaka sürekli eğitimle desteklenmelidir. Okullarda başlayan eğitim mutlaka iş yaşamına entegre edilmelidir.
Bireyin eğitilebilmesi ve amaca ulaşabilmesi için aşağıdaki koşulların yerine getirilmesi gerekir.
- Eğitilecek bireyin istekli olması, ilgi duyması, benimsemesi ve algılaması,
- Eğitilecek bireyin zihinsel ve bedensel güçlerinin, yeteneklerinin elverişli olması,
- Eğitim için yer, zaman, araç ve öğretici bakımlarından uygun ortam sağlanması,
- Bireyin davranışını değiştirebilmesi için gerekli bilgi, beceri ve tutum kazandırılması.
- Eğitim, amaçlanan bir formasyon için verilen öğretinin yapılan uygulamalarla davranış biçimi haline dönüşmesidir.
Eğitim sisteminin olmazsa olmaz temel prensipleri;
- Organizasyonda görev alanların iş analizlerine ve belirlenecek yetkinliklere göre ayrı ayrı eğitim planlaması yapılmalı ve geliştirilmelidir.
- Teorik bilgilerin yanında, bir personelin davranışlarının, kendisinden beklendiği gibi şekillenebilmesi için uygulama yapılmalıdır.
- Kazanımların ve eğitim yeterliliğinin doğru ölçülmesi ve eğitimlere geri bildirim olarak yansıtılması şarttır.
- Eğitim sonunda istenilen düzeye getirilen ve zaman içerisinde kayıplara uğrayan davranışların standartlarının korunabilmesi ve hatta geliştirilmesi maksadıyla, belirlenecek sürelerde bu eğitimin tekrarlanması gerekmektedir.”
Alan veya branş eğitimi hala kurgulanamamıştır
Her eğitim sistemi bireylere çok sayıda nitelik kazandırmayı amaçlamaktadır. Eğitimin başarıya ulaşması için bu hedeflerin çok dikkatli belirlenmesi ve öğretim kadrosu ve öğrenciler tarafından çok açık şekilde anlaşılması gerekmektedir. Eğitimin hedefleri çok ve çeşitlidir. Bu çok sayıda hedefin hepsi aynı öneme sahip olmayabilir. Dolayısıyla, her amaç ve alt amaçlar için hedef kitlenin mevcut eğitim seviyesi ile ulaşılmak istenen seviye arasındaki farklılığa bağlı olarak bu amaçların önceliklendirilmesi gerekmektedir. Aksi halde kavram ve amaç karmaşası içerisinde eğitimin amacına ulaşmasında sıkıntılarla karşılaşılması söz konusudur. Halen Özel Güvenlik Eğitim sistemimiz içinde MYO’larında ve Özel güvenlik eğitim kurumlarında temel eğitim ve ÖGG. kimlik kartının beş yıllık süresi sonunda yenileme eğitimi verilmektedir. Alan eğitimi veya branş eğitimi diyebileceğimiz bir eğitim uygulaması hala kurgulanamamış, var olanlar sistematik olarak yapılamamaktadır. Bu durum çok önemli bir eksiklik ve ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır.
Temel eğitim kavramı ve özellikleri
Temel eğitim; toplumu oluşturan bireylerin çevrelerini tanıyabilmeleri, geniş bir dünya görüşüne sahip olabilmeleri, içinde yaşadıkları topluma uyum sağlayabilmeleri, yurttaşlık haklarını kullanabilmeleri için gerekli asgari düzeyde bilgi ve becerileri edinebilmeleri için gerekli olan bir eğitim sürecidir. Bu işlevi ile temel eğitim bireyler ve bireylerin içinde yaşadıkları toplum için yaşamsal bir gerekliliktir. “Bilgi toplumuna geçiş süreci olarak nitelendirilen içinde bulunduğumuz yüzyılda, toplumun itici gücünü, bilgi ile donatılmış eğitimli insan oluşturmaktadır. Eğitimli insan; bilgisinin ürünlerini yerinde ve zamanında kullanan, kullandıkça da yeni bilgiler üreten birey olarak tanımlanmaktadır.
“Eğitici olarak görevlendirileceklerin mesleki yeterliliklerine ek olarak eğitici eğitimi almaları gerekir.”
Çalıştığı kuruma katma değer sağlayıcı niteliklere sahip, iletişim becerisi gelişmiş, ilgi ve yeteneklerini tanıyan, değişim ve gelişime açık, öğrenmeyi öğrenmiş, bilgi teknolojilerinden faydalanabilen, yaratıcı ve eleştirel düşünceye sahip ve bunu yaşamında uygulayabilen, sorunlara çözüm oluşturabilecek yetenekte bireylere günümüzde duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır.” “Temel eğitim kavramı, 1950’lerde, öğrenimden yoksun kalmış, okuma yazma bilmeyen yetişkinlere verilecek eğitimi anlatmak için UNESCO tarafından kullanılmıştır. 1970’lere doğru temel eğitim kavramının bu anlamı daha da genişletilerek değişik mesleklerde, alanlarda insanların daha sonraki yaşam ve öğrenimleri için temel nitelik olacak olan eğitimi anlatmak için kullanılmıştır. ” İyi bir temel eğitim mevcut teknik ve bilgilerin ortaya konması ve bunların etkili bir şekilde uygulanması ile hayat bulacaktır. Günümüzde temel eğitim anlayışı; “hayat boyu eğitim”, “sürekli eğitim”dir. Temel eğitim her bireye yaşamında karşılaştığı ve karşılaşacağı kişisel, toplumsal sorunlarını çözmede, toplumun değerlerine, düzgülerine uyum sağlamada, üretken ve tutumlu olmada temel yeterlikleri, alışkanlıkları kazandıran bir eğitimdir. Temel eğitimin özelliklerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.
- Temel eğitim, eğitilenin şimdiki ve gelecek yaşamına yöneliktir,
- Temel eğitim eğitileni, sorunlarını çözmeye yeterli kılmalıdır,
- Temel eğitim, eğitilen kişilere topluma uyum sağlama yeterliliği kazandırabilmelidir,
- Temel eğitim iletişim, öğrenme gibi birtakım temel alışkanlıkları da verebilecek nitelikte olmalıdır.
Yenileme eğitimi
Eğitim süreçleri tamamlandıktan sonra kazanılan bilgi, beceri ve yetkinliklerin belirli ölçüde kaybı kaçınılmazdır. Bu kazanımları koruyabilmek ve geliştirebilmek için, belirli periyotlar ile belirli konuların gözden geçirilmesi, yani bir başka ifade ile tazeleme eğitimi yapılması şarttır. Bu eğitimlerin içeriği, konunun özelliğine bağlı olarak değişmekle beraber bu eğitimde aşağıdaki konular kapsanmalıdır;
- Temel eğitimde verilenlerin özet tekrarı,
- Yasal düzenlemeler ve mevzuatta meydana gelen değişiklikler,
- Teknolojik gelişmeler,
- Yorum derinliği kazandırabilecek mesleki bilgiler,
- Bir sonraki üst göreve hazırlık için altyapı oluşturabilecek genel bilgiler.
Bu eğitimlerin frekansı ise aşağıdaki kriterlere göre belirlenmelidir;
- Tazeleme eğitimi içeriğindeki konularda önemli değişiklikler ya da gelişmeler olduğunda;
- Eğitimde kazanılan bilgi ve becerilerin, tatminkar düzeyin altına ineceği muhtemel süre, günümüzdeki değişim hızı da göz önünde bulundurulduğunda, 2-3 yıl olup, en geç bu periyotlar ile eğitim yapılmalıdır.
Eğiticilerin önemi ve sahip olması gereken özellikler
Eğitim; bir uzmanlık, meslek ve yetenek işi olduğundan eğiticilerin eğitimine öncelik ve ağırlık verilmelidir. Hangi düzeyde olursa olsun eğitim verecek kişilerin seçimi eğitimlerin hedeflerine ulaşması, amaçlanan verimin sağlanması bakımından önemlidir. Eğiticilerin aktif öğrenme metodunu çok iyi bilmeleri, öğretme değil öğrenme merkezli olması gereklidir. Eğiticinin mümkün olduğunca iyi bir model oluşturması gereklidir. Eğitim süreçlerinin en önemli unsurlarından birisi de eğiticilerdir. Eğitici performansı, eğitim süreçlerinin sonucuna doğrudan aynı oranda yansımaktadır. Hiçbir eğitim veya öğretim kurumunda; eğitici eğitimi, uzman eğitici eğitimi veya akademik formasyona sahip olmayan kişiye eğiticilik veya öğreticilik görevi verilemez. 5188 sayılı yasanın uygulanmasına ilişkin Yönetmelikte yer alan uzman öğreticilerin niteliklerinin tümü mesleki bilgi odaklıdır. Bu mesleki nitelikler doğru olmakla beraber yetersizdir. Eğitici olarak görevlendirileceklerin mesleki yeterliliklerine ek olarak eğitici eğitimi almaları gerekir. Eğiticinin eğitimi programı aşağıda yer alan temel nitelikleri geliştirecek özellikte olmalıdır. Eğiticinin vazgeçilemez özellikleri aşağıda olduğu gibidir.
- yer alan temel nitelikleri geliştirecek özellikte olmalıdır. Eğiticinin vazgeçilemez özellikleri aşağıda olduğu gibidir.
- Konunun ve anlatımın organize edilmesi,
- Eğitim yardımcı malzemelerinin ve Tahtanın doğru kullanımı,
- Kriz anında hareket tarzları,
- İhtiyaçların ve önceliklerin belirlenmesi,
- Öğrenme-öğretme süreci öğrenme işlevinin güçlükleri,
- Öğretim stratejileri,
- Eğitimin etkinliğinin belirlenmesi, ölçme ve değerlendirmenin esasları,
- Başarının değerlendirilmesi
Özel güvenlik eğitimi, önemi ve amaçları
Özel güvenlik eğitimi; özel güvenlik personelinin görevlerini gerektiği gibi yapmalarını ve yetkilerini yeterince kullanmalarını sağlayacak, mesleki ve genel bilgilerle donatılmış, güvenlik hizmetinin gerektirdiği bedeni ve fikri kabiliyetlere sahip kılmak üzere verilen eğitimdir. Özel güvenlik eğitimi; özel güvenlik görevlisi olmak isteyen bireylerin, bireysel gelişimlerinin yanında mesleki ve sosyal bir statü elde etmelerine olanak sağlaması ve bireyleri bir meslek sahibi yaparak istihdama destek olması yönleriyle eğitimin genel amaçlarını gerçekleştirir düzeyde olmalıdır.
Özel güvenlik eğitim programından amaç, bu eğitimi başarıyla bitirenlere
- İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı olarak özel güvenlik görevlisinin yetkilerini doğru yerde ve zamanında kullanabilmeyi,
- Yetkilerin uygulanış tarzlarını iyi bilmeyi,
- İnsanlarla görevi sırasında etkili iletişim kurabilmeyi,
- Eğitim tesislerinde görev alacaklarsa, rehberlik uzmanları ve eğitim yöneticileriyle işbirliği sağlaması,
- Ateşli silah bulunduracak veya taşıyacaksa bunun hukuki koşullarını, silah mekaniği ve atış becerisini geliştirmeyi, emniyetli davranmayı,
- Liman güvenliğinin uluslararası standartlarını ve gereğini bilmeyi,
- Görevinin gereği olan güvenlik sistemlerini kullanabilmeyi,
- Başta uyuşturucu madde kullanımı olmak üzere, sık karşılaşılan suçlar ve nedenleriyle, toplumsal olaylarda tedbir alabilmeyi,
- Olay yerindeki şüpheli cisimlere karsı davranışları ve olay yerinin korunmasını öğretmeyi,
- Risk analizi yapabilme ve analiz sonucunda gerekli önlemleri alabilmeyi,
- Yangın ve doğal afet durumlarında hareket tarzlarını ve alınabilecek önlemleri öğretmeyi, amaçlamaktadır.
*Bu yazının ikinci kısmı Güvenlik Yönetimi Kasım sayısında yayınlanacaktır.