Özel güvenlikte uzmanlaşmak için branşlaşma ve alan eğitimi
Giriş 1. İlk çağlardan beri insanoğlu varlığını sürdürebilmek adına gerek doğayla gerek vahşi hayvanlarla gerekse de diğer insanlarla mücadele içinde bulunmuştur. Güvenlik, hayatta kalabilmek adına her şeyi göze alan insanoğlunun en temel ihtiyaçlarındandır. Maslow, güvenlik ihtiyacını her ne kadar ikinci sıraya koymuşsada günümüzün kaos ortamında ilk sırada yer aldığını değerlendiriyorum. Dolayısıyla güvenlik ihtiyacı vazgeçilebilecek veya göz ardı edilebilecek bir unsur değildir. Gelişmiş ve demokratik devlet olmanın en önemli göstergelerinden birisi toplumun huzuru, güvenliği ve bu toplum içinde yaşayan bireylerin yaşam güvenliğinin kusursuz bir şekilde sağlanabilmesi olarak belirtilebilir. Her birey kendini gerek özel yaşam alanlarında gerekse kamusal alanlarda güven ve güvenlik içinde hissetmelidir. Bunun yanı sıra her türlü şiddet ve olumsuzluklardan korunacağını bilmeli ve buna güvenmelidir. Türkiye’nin kolluk hizmetleri yapısı Fransa’dan esinlenilerek oluşturulmuştur. Bu yapıda kolluk hizmetleri, tamamı kamuya ait olmak üzere, genel ve özel kolluk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kamuya ait olmayan, özel hukuk kişilerine ait bir kolluk düşünülmediği için de 1981’den sonraki çalışmalarda 2495 sayılı Yasa’ya göre kurulan Özel Güvenlik birimleri, özel kolluğun (zabıta, orman muhafaza memuru vs. gibi) bir kolu olarak sayılmış, üzerinde fazla durulmamıştır. Devlet bu görevi kendi sistemi içinde eğittiği genel kolluk (polis-jandarma, silahlı kuvvetler) organları ile yerine getirmektedir. Ancak dünyada olduğu gibi ülkemizde de devlet, büyüyen güvenlik ihtiyacını karşılama konusunda sorunlar yaşamakta ve bazı alanlarda güvenli ortam sağlama görevini özel sektöre yani özel güvenlik şirketlerine bırakmaktadır. Yine buralarda görev alacak (istihdam edilecek) kişilerin eğitimini de özel güvenlik eğitim kurumlarına kontrollü olarak devretmektedir. Devredilen bu görevler ülkemizde 2004 yılında çıkarılan 5188 sayılı yasa ve bu yasaya bağlı çıkarılan yönetmelikle düzenlenmeye çalışılmıştır. Halen de aynı düzenleme ile yola devam edilmektedir, ancak yasa günümüzdeki gelişmelere cevap verememekte ve yetersiz kalmaktadır.
Eğitim konusu her mesleğin olmazsa olmazlarındandır. Ancak özel güvenlik mesleğinde ise eğitimin önemi bir kat daha artmaktadır. Çünkü eğitim aynı zamanda disiplini, ani reaksiyonu ve hızlı karar vermeyi, kriz yönetimini, risk analizini, plan yapabilmeyi ve entelektüel bakış açısını da içermelidir ve kesinlikle güvenlik hizmeti sunacak kişilere bu yetkinliği verebilmelidir.
Özellikle eğitim konusu yasal düzenlemelerde muğlak kalmış ve gerçek ihtiyaçları karşılayacak bir özel güvenlik eğitim sistemi kurulamamıştır. Halen gerek üniversitelerde gerekse özel güvenlik eğitim kurumlarında verilen eğitim temel eğitimdir. Onun da niteliği tartışılır. Devletin çekildiği güvenlik alanlarını dolduracak nitelikte özel güvenlik görevlisi yetiştirilmesi bu eğitim süresi ve içeriği ile pek mümkün görünmemektedir. Çünkü güvenlik hiç hata kabul etmeyen (hata= ölüm + yaralanma + hırsızlık + yangın + yaralanma +kayıp-maddi zarar vs.) bir olgudur. Günümüzde büyük ve önemli bir sektör haline gelen ve insanların en önemli ihtiyacını karşılamak durumunda olan özel güvenlik sektörünün başka ciddi sorunları da mevcuttur. Üretilen hizmette kalite sorunu, özel güvenliğin toplumun bütün kesimlerinde algılanma sorunu, sektörün imaj sorunu, çalışanların özlük hakları ve çalışma koşulları sorunu, denetim sorunu, genel kollukla ilişkiler sorunu, sektörün temsiliyet sorunu, disiplin sorunu, iş güvenliği ve işçi sağlığı sorunu vs. gibi listeyi uzatmak mümkündür. Bütün sayılan bu sorunların temelinde ise eğitim sorunu yatmaktadır.
2.Eğitim ve eğitim süreci
Eğitim kelimesi kişisel kapasitelerin, tutumların, yeteneklerin ve bilgilerin tümünün ulusal ve uluslararası toplumlarda ve onların yararına olacak şekilde, bireylerin ve sosyal grupların bilinçli bir gelişmeyi öğrenmeleri yoluyla ortaya çıkan sosyal yaşam sürecinin tamamı anlamına gelir. Bireyin eğitim ihtiyaçlarını karşılaması ve amaçlarına ulaşabilmesi için gerekli olan, kurum içi ve kurum dışı, iş başı ve iş dışı eğitim programlarını, uygulama evrelerine ve genel amaçlarına göre şu şekilde sıralayabiliriz. Temel eğitim, oryantasyon eğitimi, geliştirme eğitimi, tamamlama eğitimi, yükselme ve terfi eğitimi burada esas eksik olan ise özel alan ve branş eğitimidir.
Özel alan eğitimi: Personeli özel hizmetler için çeşitli alanlarda yetiştirmek üzere uygulanan programlardır.
Alan eğitimi veya branş eğitimi diyebileceğimiz bir eğitim uygulaması şimdilik mevcut değildir varsa bile sistematik olarak yapılmamaktadır ve belirlenmiş standartları yoktur. Ancak çok önemli bir eksiklik ve ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır. Hiçbir meslek grubunda, eğitimi tamamlanan öğrenciler mezun oldukları anda mesleklerinin uzmanı değildirler. Mesleki eğitim bir süreçtir. Eğitim sürekli ve meslek yaşamı boyunca gerekli olan bir faaliyet olmalıdır. Ülkemizde özellikle hizmet sektörü alanında teknolojik gelişmelere uyumlu, mesleki ve teknik bilgi ve becerilerle donatılmış insan kaynağına ihtiyaç artmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için, çağdaş teknoloji metotlarını bilen, yorumlayan, kullanan, geliştiren ve yeniliklere uyum sağlayan vasıflı insan gücünün yetiştirilmesine ihtiyaç vardır. Hizmet sektöründe bulunan özel güvenlik için de sorun aynıdır. Özel güvenlik eğitimi konusunda mutlaka bir eğitim felsefesi oluşturulmalıdır. Eğitim felsefesi yalnızca temel eğitimin verilmesi olarak kalmamalı, dinamik ve yenilenmek zorunda olan güvenlik eğitimi mutlaka sürekli eğitimle ve alan eğitimleri ile desteklenmelidir. Okullarda başlayan eğitim mutlaka iş yaşamının gereklerine uyumlaştırılmalıdır…
3.Branşlaşma ve uzmanlık
Meslek; uzun süreli bir eğitim süreci sonrasında elde edilen, ilke ve etik kuralları belli etkinliklerdir. Aynı zamanda bireyin hayatını devam ettirmek için ortaya koyduğu donanım, deneyim ve yeteneklerin tümünü kapsayan faaliyetler de meslek olarak adlandırılmaktadır. Bazı meslekler vardır ki, insanlık var olduğu sürece varlığını devam ettirecektir. Bu mesleklerden birisi de özel güvenlik mesleğidir. Her meslek grubunda branşlara ayrılma uzmanlaşmayı, uzmanlaşma ise daha profesyonel bir iş anlayışını getirecektir. Profesyonellik, görevlerin yerine getirilmesi için üstün entellektüel eğitim alma, bu eğitim sonucunda bilgi ve tecrübe kazanarak mükemmelliği yakalama ve bireysel ilkeler doğrultusunda deneyimlerini eyleme dönüştürüp özgür etkinlikler yapmaya sahip olmaktır. Bu bağlamda profesyonellik denildiğinde; alanında eğitim almış uzman kişilerce yürütülen ve ilgili meslek örgütleriyle desteklenerek sunulan hizmet akla gelmektedir. İşin, uzmanı olan kişiler tarafından yapılması, hata riskini ve olumsuzlukları da azaltacağından toplum gözünde de mesleki itibar artacaktır. Özel güvenlik hizmetlerinde devamlılığın ve verimliliğin sağlanabilmesi için en önemli konulardan biri branşlaşma ve branşlaşma sonrasında alanında uzmanlaşan kişiler tarafından hizmetin sağlanmasıdır. Özellikle küçük ve orta ölçekli güvenlik şirketlerinin her alanda hizmet sunmaya çalışmaları yerine, spesifik alanlara kaymaları ve bu alanlarda uzmanlaşmaları, rekabet ortamının daha da artacağı ilerleyen dönemler için kendi çekirdek gücünü yaratmalarını ve bu sayede uzun ömürlü olmalarını sağlayacaktır.
4.Branşlaşmanın sağlanacağı özel güvenlik alanları
Sağlık veya eğitim gibi meslek gruplarında var olan branşlar, işin uzmanlarından alınan hizmet, hem hizmet alanın ihtiyacını tam olarak karşılamakta hem de hizmet sunanın işini kolaylaştırmaktadır. Güvenlik kavramı için de ihtiyaç ve isteklerinin sürekli değiştiği dünyamızda alanların belirlenmesi önemlidir. Şu anda mevcut olan ve ileride ihtiyaç olarak ortaya çıkabilecek muhtemel alanlar;
- Enerji hatları güvenliği (Petrol boru hattı, enerji nakil hattı, iletişim hattı);
- AVM güvenliği; (Salgın nedeniyle daha bir önem kazanmış ve güvenlik boyutu değişmiştir.)
- Banka güvenliği; Gerek bina gerekse para taşımacılığının yapıldığı, yüksek risk içeren alanlar,
- Baraj, elektrik santralı ve maden güvenliği; özellikle kırsal alanlarla sabotaj ve terör saldırılarına maruz kalınabilecek farklı güvenlik önlemleri alınması gereken alanlar,
- Deniz liman güvenliği,
- Değerli eşya ve para nakil güvenliği; özellikle mobil silahlı güvenlik hizmetinin verileceği alanlar
- Destek Unsurlu Güvenlik (köpekli, atlı, drone vb. gibi)
- Etkinlik ve organizasyon güvenliği (konser, spor müsabakası, halk toplantıları, siyasi organizasyonlar)
- Endüstri-üretim güvenliği; sadece fabrika giriş çıkışlarının değil, bilgilerinin de korunması. hatta mallarının sahteciliğe karşı korunması gereken alanlar,
- Hava limanı güvenliği; uluslararası standartların uygulandığı özel alanlar,
- Okul ve kampus güvenliği;
- Turizm güvenliği; ziyaretçilerin kayıp kaçaklarının engellenmesi gereken alanlar
- Veri-bilgi güvenliği (ıt, bilişim); sanal güvenliğin kullanıldığı alanlar,
- VIP güvenliği;
- Sağlık tesisleri güvenliği;
- Konut ve site güvenliği;
- Gemi,uçak,tren gibi ulaşım araçları güvenliği;
- Kadınların şiddete karşı korunması ( Korunma kararı olan şiddet mağduru kişiler);
- Önemli bir eksiklik ve acil ihtiyaç olan adli kolluk ve özel dedektiflik;
- Alarm merkezleri;
- Risk analizi ve acil durum planları yapabilme ve geliştirebilme;
- Sınır güvenliği;
- İnfaz koruma (ceza ve tutukevi) tesisleri dış güvenliği olarak belirlenebilir.
Uzun vadede değişen koşullara göre yeni alanlar da tabi ki ortaya çıkacaktır. Değişimin sürekli olacağını ve devam edeceğini düşünürsek özel güvenlik sektörünün eğitimciler, hizmet sunucular, çalışanlar ve hizmet talep edenler açısından dinamik yapısının varlığını sürdüreceği de bir gerçektir. Özellikle bir salgın hastalık yaşadığımız şu günlerde çok önemli ve riskli bir görev icra eden, taşıyıcı olma olasılığı yüksek insanlarla ilk teması sağlayan ve kendilerini tehlikeden koruma konusunda yeterince bilgi ve bilince sahip olmayan özel güvenlik görevlilerinin sorunlarının, özlük haklarının ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi hususunda gerekli çabanın gösterilmesi acilen gereklidir. Yasa koyucunun mahalle bekçileri için gösterdiği ve doğru olarak gördüğüm hassasiyeti, daha fazla sayıda çalışanı olan bu sektör içinde göstermesi en büyük beklentidir. Ayrıca sektörün işveren ayağını oluşturan özel güvenlik şirketleri ve eğitim kurumlarının yaşadığı sorunlar doğrudan ilgili taraflar muhatap alınarak analiz edilmeli ve gerekli çözümler üretilmelidir.
Sonuç itibariyle gelişimin ve kaliteli hizmetin sağlanması adına ivedilikle şunların yapılması gerekir;
- Özel güvenlik meslek standartlarının ulusal ve uluslararası gelişmeler gözönünde bulundurularak belirlenmesi, olanların güncellenmesi,
- Branşların ve uzmanlık alanlarının belirlenmesi, buna göre sertifikasyona gidilmesi,
- Eğitim kurumlarında verilen temel özel güvenlik eğitiminin yanında, yasal düzenlemelerle birlikte “alan eğitimlerinin” verilmesi, bulundukları illerin koşullarına göre, imkan ve kapasitelerine göre eğitim alanlarında uzmanlaşmaları,
- Üniversitelerdeki özel güvenlik ve koruma programlarının sayısı her yıl artmaktadır. Verilen eğitimin, üniversitenin olduğu yerin bölgesel ve ekonomik koşulları göz önünde bulundurularak verilmesi. Örneğin Köyceğiz Meslek Yüksek Okulu’nda Turizm, Yalova Meslek Yüksek Okulu’nda Liman, Artvin ve Ardahan Meslek Yüksek Okulları’nda Baraj ve Maden Güvenliği, Düziçi Meslek Yüksek Okulu’nda enerji nakil hatları, Antalya’ Turizm, Kocaeli’de üretim,ulaşım ve organizasyon güvenliği gibi “alan eğitimlerinin” verilmesi,
- Fakülte veya yüksek okul bazında dört yıllık “güvenlik yönetimi” bölümlerinin açılması, ilk iki yıl temel eğitim, kalan iki yılın alan ve branş eğitimi yani uzmanlaşma eğitimi olması,
- Özel eğitim kurumları tarafından verilen temel eğitim dışında, verilecek olan alan eğitimleri ve branşlaşma özel güvenlikçi olma süresini uzatacağı ve daha fazla emek gerektireceği için dolaylı olarak mesleki saygınlığı da olumlu yönde etkileyecektir.
- Özel güvenlik mesleğinin bir kariyer mesleği olarak yeniden planlanması ve alan eğitimlerinin bunun temelini oluşturması.
Yararlanılan kaynaklar
MASLOW, A. H, A theory of humanmotivation. . PsychologicalReview, Vol 50(4), Jul 1943, 370-396
UÇKUN,C.Gazi, KONAK, Orkun, Özel Güvenlikte Temel Kavramlar ve Özel Güvenlik Hukuku, Kocaeli, Kocaeli Üniversitesi Yayınları, 2007
AKDOĞAN, Habib, İktisat ve İşletme Alanlarında Verilen Eğitim İçerisinde Meslek Etiğinin Yeri ve Önemi, Ekonomik Yaklaşım Dergisi, 19, 67, 79-90, 2008
SARIKAYA, Tütkan ve KHORSHID, Leyla, Üniversite Öğrencilerinin Meslek Seçimini Etkileyen Etmenlerin İncelenmesi: Üniversite Öğrencilerinin Meslek Seçimi, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 7, 2, 393-423, 2009. http://www.tebd.gazi.edu.tr/arsiv/2009_cilt7/sayi_2/393-423.pdf
RAELİN, Joseph A. Çeviren:TUNCAY, Kamuran, Kültürlerin Çatışması (Yönetenler-Yönetilenler), İstanbul:Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1999
Dalda, Yusuf Vehbi, (2009), “Özel Güvenlik Sektörü’nde Eğitimin Önemi 4”,
http://www. spntr.net/content/view/8483
TÜMGED (Teknik ve Üst Düzey Mesleki Eğitimciler Derneği), (2008), Özel
Güvenlik Eğitim Sistemi İyileştirme Raporu, İstanbul.
Şişman, Mehmet (2007). Eğitim Bilimlerine Giriş, S19, , Pegem yayınları, Ankara.
Related Post
Submit a Review