“Özel güvenlik sektöründe dijital fönüşümü destekliyoruz”
“Türkiye, tüm gelişmiş ülkeler gibi hem özgürlükleri hem de kamu düzenini ve güvenliğini denge içerisinde tutmak zorunda. Bunu başarabilmek için ‘AB standartlarında profesyonel güvenlik hizmeti’ anlayışı içerisinde bütün kurum ve kuruluşlara ait birimlerin üzerine düşen sorumluluğu yapması ve özel güvenlik şirketlerinin kalite uygulamalarını artırarak kurumsallaşmalarını tamamlamaları gerekiyor.’ diyen Tepe Savunma ve Güvenlik Genel Müdürü Ünal BAY Güvenlik Yönetimi dergimiz için sorularımızı yanıtladı.
Firmanızın tarihçesini ve Türkiye pazarındaki yerini anlatır mısınız?
Tepe Savunma ve Güvenlik olarak 1993 yılında kurulduk. Türkiye’de güvenlik sektörünün kurumsal yapıya sahip, yüzde 100 Türk sermayeli ilk şirketiyiz. Kurulduğumuz ilk yıllarda sadece Bilkent Holding bünyesinde özel güvenlik hizmeti veriyorduk. 1997 yılında “Anonim Şirket” hüviyeti kazanarak, Bilkent Holding harici kurumlara da etkin bir şekilde faaliyet göstermeye başladık. 30 yıla dayanan tecrübemiz, başarılı çalışmalarımız, kurumsal yapımız ve sürekli gelişimi hedefleyen vizyoner projelerimizde ülkemiz genelinde her biri kendi sektöründe lider kuruluşlar tarafından tercih ediliyoruz. Türkiye’de özel güvenlik sektöründeki yer alan özel sektörler pazarı yüzde 43’dür. Özel sektörler pazarındaki payımız ise yüzde 9’luk bir pazar payımız bulunuyor. 15 bin eğitimli personelimiz ve çok değerli referanslarımızla hizmet veriyoruz. Türkiye’de güvenlik sektöründe dijital dönüşümü destekleyerek gerçekleştiğimiz çözümler ve yeni teknolojilerle özel güvenlik sektöründe fark yaratıyoruz. Robotik süreç otomasyonu, bulut teknolojisi, IoT ve müşteri deneyimini artırıcı otomasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. İş ortaklarımıza; en ileri kamera, drone gibi çözümlerle temassız teknoloji hizmetleri sunuyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında sahada görev yapan personelimizle; sesli, yazılı ve görsel haberleşmeyi tek bir uygulama üzerinden anlık olarak sağladık ve mesafe sorununu ortadan kaldırdık. Böylece sahadan daha fazla ve hızlı veri alarak olayları analiz ve müdahale etme süresini kısaltarak müşterilerimize hizmet verdiğimiz her noktadan anlık olay görseli paylaşabiliyoruz. Ayrıca, müşteri yetkilileri bu verilere istediği zaman erişilebiliyor. Öte yandan verileri güvenli bir ortamda ve şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Böylece müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerin, şirket standartlarımıza uygun olarak gerçekleştirilmesi ve denetlemelerin kayıt altına alınmasını sağlıyoruz.
Sektörde faaliyet gösterdiğiniz alanları, çözümlerinizi ve ürünlerinizden bahseder misiniz?
Tepe Savunma ve Güvenlik olarak, 30 yıllık tecrübemiz ve sürekli yenilenen yapımızla, fiziki güvenlik hizmetimiz başta olmak üzere, 360 derece güvenlik çözümleri, RSO hizmeti, risk analizi gibi birçok alanda müşterilerimize hizmet veriyoruz ve güvenli bir ortam oluşturulmasına yardımcı oluyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin 81 ilinde AVM, bankacılık ve finans, liman, lojistik ve depolama otomotiv, perakende ve mağazacılık gibi farklı tedbir ve prosedürlerle güvenliğin uygulandığı tüm alanlarda alanında uzman personelimizle hizmet sağlıyoruz. Aynı zamanda sahip olduğumuz Denizcilik Müsteşarlığı tarafından verilen Limanlara ve Gemilere Yönelik Tanınmış Güvenlik Kuruluşu (RSO) Yetki Belgesi ile KKTC’de üç limanda liman ve gemi güvenliği konusunda RSO hizmeti de veriyoruz.
Ar-ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Müşterilerimize 360 derece güvenlik çözümleri sunmayı hedefliyoruz ve bu kapsamda ki Ar-Ge çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. 2024 yılında müşterilerimize 360 derece güvenlik çözümleri sağlayan ürünlerle hizmet verebilmek adına tüm ekip arkadaşlarımız çalışmalar gerçekleştiriyor. Şu an hizmet verdiğimiz mevcut müşterilerimize sağladığımız imkânların iyileştirmesi için de sürekli yenileme ve güncelleme çalışmalarını hayata geçiriyoruz.
Türkiye’de güvenlik sektörünün durumunu gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özel güvenliğin gelişim evreleri her ülkenin kendi siyasal, hukuksal ve kültürel yapısına bağlı olarak farklılık gösteriyor. Özel güvenlik hizmetleri hiçbir zaman şimdiki kadar gündemde olmadı. İnsanlar güvenlik konusunda giderek bilinçleniyor ve bu da özel güvenlik hizmetlerine olan talebin giderek büyümesine sebep oluyor. Avrupa ve ABD’de son yıllarda güvenliği tehdit eden olayların meydana gelmesiyle birlikte orada yaşayan insanlarda ve kurumlarda da yeni bilinçler oluşmaya başladı. Bu durum aslında tüm dünyayı saran küresel tehdit olarak değerlendirilebilir. Bu da doğal olarak işin ticari boyutunu ikinci plana iterek zihinlerde güvende yaşamak bilincini oluşturacaktır.
Türkiye, tüm gelişmiş ülkeler gibi hem özgürlükleri hem de kamu düzenini ve güvenliğini denge içerisinde tutmak zorunda. Bunu başarabilmek için ‘AB standartlarında profesyonel güvenlik hizmeti’ anlayışı içerisinde bütün kuruluş ve bu kuruluşlara ait birimlerin üzerine düşen sorumluluğu yapması ve özel güvenlik şirketlerinin kalite uygulamalarını artırarak kurumsallaşmalarını tamamlamaları gerekiyor.
İçinde yaşadığımız dünyada her şey hızlı bir şekilde değişiyor. Özellikle pandemi döneminde teknolojinin ve dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu hepimiz yaşayarak öğrendik. Günümüzde risk ve fırsatları iyi okuyanlar güçlenirken; bunu gerçekleştiremeyenlerin risklere karşı korunmasız ve ekosistemin dışında kaldığını görüyoruz. Dijitalleşen dünyada var olabilmek; iş süreçlerindeki değişime ayak uydurabilmeyi, yönlendirebilmeyi ve hatta öncülük edebilmeyi gerekli kılıyor.
Güvenlik sektörü; tüm bilimsel, teknolojik ve inovatif yeniliklerin öne çıktığı, bu kapsamda müşteri ihtiyaç ve beklentileriyle paralel olarak bu gelişmelerin iyi takip edildiği ve sistemlere dâhil edildiği bir geleceğe hazır olmalı.
2022 değerlendirmeniz ve 2023 beklentiniz nelerdir?
Geçtiğimiz yıl hedefimiz öncelikle istihdam sağladığımız personel saymızı artırarak verdiğimiz hizmet kalitesinin kapsamını genişletmekti. 13 bine yakın personelle başladığımız 2022 yılını 15 bin kişiye istihdam sağladık ve yılı yüzde 20 ye yakın büyümeyle kapattık. 2023 yılında ise hizmet verdiğimiz müşterilerin bizlere olan güvenlerini daha da sağlamlaştırmak ve aramızdaki güvene dayalı iletişimimizi çoğaltmak istiyoruz. Öte yandan yine istihdam sayımızı artırmayı ve 2023 yılında yüzde 20 büyümeyi hedefliyoruz.
Hızlı gelişen teknolojiler ve yeni trendler hakkında neler düşünüyorsunuz?
Yeni dönemde bizi neler bekliyor? Özel güvenlik sektöründe dijital dönüşümü destekleyen markalardan biri olmamız nedeniyle teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Verdiğimiz fiziki güvenlik hizmetleri başta olmak üzere tüm hizmetlerimizde teknolojiyi entegre ederek çalışıyoruz. Hemen hemen her departmanımızda dijital dönüşümden faydalanıyoruz. Böylece hem müşterilerimize ve çalışanlarımıza karşı şeffaf bir hizmet sunmayı hem de süreçlerde kullanılan bazı malzemelerin kullanımını azaltarak karbon ayak izi oluşumunun da önüne geçmeyi hedefliyoruz. Saha operasyonunda dijital uygulamaların kullanılmasını hedefleyen ve bu uygulama sayesinde kesintisiz iletişimi sağlayan Operasyon Bilgi Sistemi (OBS) programımız kapsamında, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından düzenlenen KSS Zirvesinde ödüle layık görüldük. Tepe Savunma olarak, dijital dönüşümde sektör öncüsü konumumuz nedeniyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm süreçlerimizi teknolojinin gereklilikleri ve hizmet verdiğimiz müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda güncellemeye devam edeceğiz. Bu konuda yapılan tüm yenilikleri inceliyor ve sistemimize entegre etmek çalışmalarımıza devam ediyoruz.