Çit ve Çevre Güvenliği Nedir?
Çit ve çevre güvenliği sistemi, bünyesinde birden fazla teknoloji ve altyapıyı barındıran çok yönlü bir dijital mekanik ile çalışan ürünlerdir. Aktif kızıl ötesi çevre güvenliği sistemi başta olmak üzere, hareket algılayıcı harici pır sensörler, mikrodalga dedektörler, fens üzeri algılayıcılar, toprak altı çevre sensörleri gibi teknolojiler öne çıkar.
Çit ve Çevre Güvenliği Nedir?
Elektrik Güvenlik Sistemleri kapsamında çevre güvenliği altyapısı özellikle bahçe, duvar, çit gibi alanların güvenliği için geliştirilmiş sistemlerdir. Yaşam alanını çevreleyen hattın yenilikçi güvenlik uygulamaları ile kontrol edilmesine olanak veren çit ve çevre güvenliği sistemi diğer güvenlik altyapıları ile entegre kullanım seçenekleri de sağlar. Bu gibi güvenlik altyapıları başta evler, iş yerleri ve kamu kuruluşu gibi alanlar için hayati önem taşır. Yapıların güvenlik seviyesinin arttırılması, giriş çıkış kontrollerinin daha kapsamlı yapılmasına olanak veren bu uygulamalar, yapıların yaşam değerini zenginleştiren sistemler olarak da öne çıkarlar.
Çit ve Çevre Güvenliği Sistemi Nasıl Çalışır?
Tüm bu bilgiler ışığında çit ve çevre güvenliği sistemleri, yapının etrafının kapsamlı bir şekilde kontrol altına alınmasına da olanak verir. Gelişmiş kontrol seçenekleri sayesinde çit ve çevre güvenliği uygulamaları izinsiz girişlerin engellenmesini sağlar. Kullanıcıların evlerinde veya ofislerinde olmadıkları zamanlar genişletilmiş bir koruma çemberi oluşturarak hırsızlık gibi riskleri minimum seviyeye indirir.
Sınır Güvenlik ve Çevre Çit Üstü Algılama Sistemi Avantajları
Çit ve çevre güvenliği sistemleri çeşitli teknolojilerle bütünleşik bir şekilde kullanılan ve farklı ürünlerle bir arada kullanılabilir. Alternatif ürün kullanımlarıyla dikkat çeken çevre güvenliği altyapıları kapsamında öne çıkan ürün kullanım seçenekleri ve avantajları ise şu şekilde sıralanabilir:
Aktif Kızılötesi Güvenlik Sensörleri
Aktif kızılötesi sensör hedeflenen alandaki ani değişimleri saptayabilmek adına kullanılan en işlevsel teknolojilerden biridir. Hareket sensörleri arasında oldukça gelişmiş bir düzeyde olan aktif IR Sensör kullanılan alandaki güvenlik duvarını güçlendirir. İstenmeyen hareketlerin oldukça hızlı bir şekilde saptanmasına olanak veren bu sensörler, beklenmedik durumlarda taraflara bildirim göndererek önlem alınmasına da olanak verir.
Mikrodalga Hareket Sensörleri
Çit ve çevre güvenlik sistemleri kapsamında en çok tercih alternatiflerden biri de mikrodalga sensörleri olarak öne çıkar. Bu ürünler, yüksek dalga boyutunda sinyaller göndererek kapsama alanındaki en ufak hareketin bile tespit edilmesine yardımcı olur. Özellikle geniş alanlarda, bahçe ve yüksek güvenlikli alanlarda tercih edilen mikrodalga sensörleri, güvenlik kapsamının arttırılmasına da yardımcı olur.
Hareket Algılayıcı PIR Sensörler
PIR sensörleri kızılötesi ışınlardan faydalanarak hareket algılanmasına olanak veren teknolojilerdir. Çevre güvenlik altyapısı bağlamında en çok kullanılan teknolojilerden biri olan PIR sensörleri, hareketin haricinde alandaki ısı ve enerji değişiminin saptanmasına da olanak verir. Bu yüzden pasif sensörler olarak da sınıflandırılan bu ürünler, fiziksel hareketin haricinde ortamdaki ısı değişimleri ve enerji yoğunluğu kapsamındaki iniş çıkışların tespit edilmesine yardımcı olur.
Ses Algılama Odaklı Teknolojiler
Ses algılama odaklı güvenlik teknolojileri, kapsama alanı içerisinde istenilen zaman dilimlerinde olağandışı frekans aralıklarında ses saptanmasına olanak verir. İstenmeyen saptanması durumunda merkezi güvenlik sistemi ile hızlı bir şekilde iletişim kurarak önlem alınmasına olanak verir. Çevre ve çit güvenliği kapsamında sıklıkla tercih edilen bu teknoloji, beklenmedik durumlarda alarm sistemi ile bağlantı kurularak sistemin aktif edilmesini de sağlar.
Yukarıda sıralanan tüm teknoloji ve ürünler entegre bir sistemin parçası olmakla birlikte birbirleri ile iletişim halinde çalışır. Çit güvenliği sistemi bağlamında en önemli etken, sistemin farklı parçalarının birlikte çalışıyor olmasıdır. Her bir güvenlik elemanı, beklenmedik durumların kendi fiziksel koşullarında ve kapsama alanlarında belirlenmesine olanak verir. Bu da, dış çevrede oluşturulması planlanan güvenlik çemberinin daha sağlam temeller üzerine kurulmasına yardımcı olur.